Bir Sevdadır’ın Gülender’i Sinem Uslu rolü ile ilgili ilk kez konuştu. “Dizide coğrafi ve kültürel kimliklerimiz öyle güzel örülmüş ki, bir parçası olmak için heyecanlandım.”
TRT 1 ekranlarında seyirciyle buluşmak için gün sayan, ‘Bir Sevdadır’ın Gülender’i Sinem Uslu, dizi hakkında samimi açıklamalarda bulundu. Dizide Yasin’in annesi Gülender’i canlandıran Sinem Uslu, karakteri için “Evlatlarından birinin ölümünden sonra içinde oluşan kocaman boşlukla ailesine tutunmuş acılı bir kadın… Hırçın dalgaların esir aldığı Karadeniz gibi, yeri geldiğinde dalgalı yeri geldiğinde sakin... Çabuk parlayan, bir o kadar da çabuk sönen güçlü bir kadın. Sönmeyen tek öfkesi oğlunun ölümüne sebep olan Yeşil... Hayatlarında büyük yıkımlar yaşamış insanlar, bazen onarıma kendi fiziksel özelliklerinden başlıyorlar. Gülender’deki estetik kaygısı da aslında bu iyileştirme ve kendini dönüştürme ihtiyacından doğuyor… Günümüzdeki birçok kadın da öyle.” dedi.
Dizinin hikayesi hakkında samimi açıklamalarda bulunan Uslu, “Okuduğum anda en başa dönüp tekrar okumak istedim. Çünkü ilk bölüm bittiğinde, hikayenin hem duygusu hem de matematiği beni çok etkiledi. Coğrafi ve kültürel kimliklerimiz, acılarımız, kayıplarımız, yaralarımızı sarış şeklimiz öyle güzel örülmüş ki... Bir parçası olmak için heyecanlandım.” dedi.
Çocuklarının doğumundan sonra oyunculuğa ara veren Uslu, “Bir Sevdadır, içimden koşa koşa sete gitme isteği uyandırdı. Heyecanlı ve mutluyum. İnandığım, parçası olmaktan gurur duyduğum bu hikayenin seyircisiyle buluşması için gün sayıyorum.” dedi. Rolü için kendine Karadeniz şarkılarından oluşan bir playlist hazırlayarak gün boyu dinlediğini söyleyen Uslu, “Gülender’i çok düşündüm. Geceleri uyumadan önce bile aklımdaydı. Sevme şeklini, öfkesini, kırgınlıklarını, isyanını, haklı ve haksız yanları da olsa tepkilerinin nedenlerini anlayıp hissetmek, karakterle empati kurmak en önemlisi benim için.” diye ekledi.
Ekip arkadaşlarıyla uyumlu çalıştığını ve her birini ayrı ayrı çok sevdiğini dile getiren Uslu, ”Yapım şirketimiz Bozdağ Film ile daha önce Diriliş Ertuğrul projesinde birlikte çalışmıştık. Tekrar aynı çatı altında olduğumuz için çok mutluyum. Teknik ekibimiz bizim görünmez kahramanlarımız... Hepsi birbirinden kıymetli ve çok huzurlu bir şekilde çalışıyoruz. Zaten bizim işimiz kolektif bir iş olduğundan setteki enerji çok çok önemli.” dedi.