‘‘O An Şimdi...’
2020 yılının başından bugüne kadar yaşadığımız tüm olayların, dünyamız ve ülkemiz için yarattığı olumsuz etkileri artık iliklerimize kadar hissediyoruz. Bu zamanı değerlendirirken çok farklı duygular yaşıyoruz. Sizin de savrulduğunuz binlerce duygudan biri endişe ise ve bunu ‘yeni bir oyuncu adayı’ olarak çok daha derinden hissediyorsanız, lütfen ilk önce tüm gücünüzle bu duyguyu bir kenara atmayı deneyin. Çünkü hep beklediğiniz ‘‘o an şimdi...’’
Yeni başlangıcınızın; sizden daha önce yola çıkmış, mesafe kat etmiş, deneyim kazanmış başka oyuncularla eşitlenebileceği bir ‘an’dasınız. Teknoloji ve hayal gücünün sınırlarımızı genişlettiği ve ‘herkesi herkes için’ ulaşılabilir kıldığı ‘o an’dasınız.
Bu aralar bana en çok sorulan sorulardan biri “Şimdi nasıl fark ediliriz?” O nedenle bu yazımda yeni oyuncu adaylarına, günümüzle alakalı temel bazı tavsiyelerde bulunmak istiyorum.
İlk adım ‘headshot’larınızın olmasını sağlayın
Kendinizi bir oyuncu olarak keşfetmeye başladığınızı ve bu keşiften yola çıkarak eğitiminiz için elinizden geleni yaptığınızı farz ederek başlıyorum. Akıllı telefonlarımızın hem bir stüdyo, hem de birer sahne olduğu bu günlerde, sektöre yeni giren bir oyuncu olarak, kabul edilebilir portre fotoğraflarınızın yani sektörün diliyle ‘headshot’larınızın olmasını sağlayın. Bu konuda araştırma yapın, nasıl fotoğraflar çekilmiş, nasıl duruşlar verilmiş ve en önemlisi siz kendinizi bir kameranın karşısında nasıl ifade ediyorsunuz? Bu sizin için ilk adım olsun.
Şartlar eşit ve herkes evde
İkinci adım, sevdiğiniz ya da oyunculuğunuzu doğru ifade edebileceğinize inandığınız sahneleri çalışın ve bir ‘demoreel’ çekin. Size fikir vermesi için internetten bu konudaki örnekleri izleyin. Bu adımlar sizin fark edilmeniz için girdiğiniz yolda ilk adımlarınız olsun. Bugünlerde bunlara para ayırmak zorunda da değilsiniz, bunları kendi telefonunuzla da yapabilirsiniz. Çünkü şartlar eşit ve herkes evde. Şimdi yaptığınız bu çalışmalara bir bakın, değerlendirin, eklenebilecek ya da düzenlenebilecek bir şey var mı? Eğer yoksa, ‘hazırım’ diyorsanız, yola devam.
Şu an sizi ilk tanıyacağımız yer sosyal medya
Karantina günlerinde hepimizin her şeye bol bol vakti var. Yani sektörün sizi izleme ya da keşfetme şansı çok daha yüksek. Çünkü izliyoruz; her yerden izliyoruz, sosyal medyadan izliyoruz, Youtube’dan izliyoruz. Gözlerimizi ekranlara diktiğimiz bugünlerde sizi görmeye daha yakınız. Elbette tiyatro sahnelerinden, ‘audition’lardan sizi keşfetme şansımız vardı ama şimdilik bunun mümkün olmadığı bir andayız. Hali hazırda sizi ilk tanıyacağımız yer sosyal medya ve Youtube gibi mecralar.
O nedenle sosyal medyayı çok iyi kullanın. Fotoğraflarınız, videolarınız, sizi oyuncu olarak ifade eden her şeyi hesaplarınızda paylaşın. O hesaplar sizin adınıza olsun, takma adların ilginç olduğunu düşünüp keşfedilmeyi beklemeyin. Youtube’da kendinize bir sayfa açın ve ‘demoreel’inizi yükleyin. Bundan sonraki adımınız, sevdiğiniz ve başarılı olan filmlerin, dizilerin, programların yönetmenlerii, cast direktörlerini ve projede çalışan menajerleri, ajansları keşfetmek olsun. Arama motorlarından önce jeneriklere göz atmayı da düşünebilirsiniz.
Gerçek keşif öyküsü burada saklı
İşte hepimize ulaşmanın adımlarını atmaya başladınız. Hepimiz sosyal medyada varız ve sizi izliyoruz. Bugünlerde, bu koşullarda tüm oyuncu adaylarının en kısa ve en gerçek keşif öyküsü burada saklı.
Ve oyuncu olarak ‘an’ı yakalamak ve ‘an’ın getirdiklerine uyum sağlamak en büyük keşfiniz olsun.