Her gün haberlerde yüzlerce kadına şiddet haberi okuyoruz, izliyoruz. Mecliste kadına şiddet konuları tartışıldığında genellikle konu fiziksel şiddete varıyor. Kadınları da koruyan İstanbul Sözleşmesi’ne adını veren ama ilk çıkan ülke olmuşuz, sabah kuşağı programlarında şiddetin pornosu almış başını gidiyor fakat ne hikmetse Show TV’de ekrana gelen Kızılcık Şerbeti kadına şiddete özendirdiği gerekçesiyle RTÜK’ün markajına takılıyor. Peki ama neden? Sahneyi hatırlayalım. Muhafazakâr ailenin kızı Nursema istemediği bir adamla, İbrahim’le zorla evlendiriliyor. İbrahim nikah sonrası yatak odasında soyunmasını emredince Nursema cama çıkıyor ve “Bana dokunursan atlarım” diyor. Atlayacağı yok, İbrahim’den kurtulmak için bunu koz olarak kullanıyor. İbrahim cama gelip “Atlayacak mısın ruh hastası” diyor ve Nursema’yı camdan aşağı itiyor.
KADINLAR "KRAL ÇIPLAK" DEDİ
Türkiye’de son 2 yılda 93 kadın balkondan, camdan düşerek öldü. Eğer bu bir dizi olmasaydı, Nursema da onlardan biri olacaktı. Manşetlere bile çıkmayacak, camdan düşüp öldü denilecekti. İşte bu nedenle bu sahne çok gerçekti ve rahatsız ediciydi. Ve tabii ki Türkiye’de böylesine cesur bir sahnenin ana akım kanallardan birinde yayınlanması RTÜK’ün dikkatini çekti ve 5 yayın durdurma cezası geldi. Ceza varsa hepimiz o şeye mıknatıs gibi çekiliyoruz. Adem’le Havva’dan beri bunu öğrenemedik gitti! Bugün daha önce adını bile bilmeyen herkes Kızılcık Şerbeti izliyor. Hatta İstanbul Film Festivali’nde bile Kızılcık Şerbeti konuştuğumuz doğrudur. Çünkü daha önce ayrıştırılan, aşağılanan, iki farklı kutup olan açık ve örtülü kadınlar şiddet konusu gündeme geldiği anda güçlerini birleştirdiler, ilk defa ayrıştırmanın değil kız kardeşliğin önemi anlaşıldı. Erkek egemen dünyanın bize pompaladığı “Kadın kadının kurdudur” rafa kalktı ve bir anda “Kadın kadının yurdudur” devreye girdi. İşte gerçekten rahatsızlık veren de buydu. Kadınlar birleşerek “Kral çıplak” dedi.
TABİİ Kİ İSLAMOFOBİYE KARŞIYIZ
Türkiye 14 Mayıs 2023’te seçime giderken, haftalardır bu yayın durdurma cezası gündemdeyken ve rakip dizilerin çoğunda şiddet zaten varken Kızılcık Şerbeti’nin cezası RTÜK için bir inada dönüşmüş olacak ki, cuma akşamı adliyeler tatile girdikten sonra Kızılcık Şerbeti’nin yayınını durdurdu. İtiraz etme şansı bile tanımadan yerine “İslamofobi” belgeseli yayınlandı. Yine bir diziyi severek izlediğimiz için yaftalanan biz olduk. O nedenle bu yazıyı yazma ihtiyacı hissettim. Sevgili RTÜK bu ülkede yaşayan, bu vatanı seven Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak, hangi dinden olduğumuzun hiçbir önemi yok çünkü insan olan herkes tabii ki İslamofobiye karşıyız. Ama sansüre de karşıyız. Dizide izlediğimiz “gerçek” kadınları bir araya getirirken, gerçek hayatta yaşanan şiddeti “dizi” gibi izlemeyi bırakmak daha doğru olmaz mı? RTÜK Kızılcık Şerbeti’ne Dokunma!