Yazın izleyiciyi ekranda tutmak için başlanan ancak daha sonra yurt dışına satış malzemesi haline dönüşen romantik komedi dizileri büyük bir kazaya uğradı. Bu yaz başlayan hiçbir dizi tutmadı. Düşünün bugüne kadar yaptığı romantik komedilerle dünyada bir markaya dönüşmüş Kerem Bürsin’in dizisi bile tutmadı. Ve ben günlerdir neden diye düşünüp duruyordum. Çünkü bu tip dizilerde aranan şey bellidir. Ortaya fizik, kimya ve biyolojisi tutan bir çift koyalım, styling ekiplerine söyleyelim diziyi adeta bir defileye çevirsinler, aşıklar hep son anda kavuşamasın, kadın karakterler hep saf, hep sakar olsun, ortada patlarsa ikilinin ilişkisine zarar verecek bir sır olsun, ikili arasında öyle bir cinsel gerilim olsun ki, gerçek hayatta da sevgili olsunlar diye fanlar delirsin. Oldu bu iş! Türkiye’de tutmazsa gelin zararınızı ben öderim. Aaa unuttum bir de senaryo lazımdı değil mi? Yukarıdakileri bulduysanız sorun yok, onu da çözersiniz. 3 bölüm bir senaryo ekibi yazar, sonra 7 bölüm başkası, 10 bölüm başkası derken siz diziyi yurt dışına satmış olursunuz bile…
NEDEN BU YAZ HİÇBİR DİZİ TUTMADI?
Ne acıklı bir tablo ama maalesef Türkiye’de yıllardır bu sistem böyle sürüyordu ve gidiyordu. Peki, ne oldu da bu sezon hiçbir dizi tutmadı? Dananın kuyruğunun koptuğu yer tam olarak burası… Bu yaz hazırlıkları da tıpkı yukarıda yazdığım formülle yapıldı. Güzel kızlar, yakışıklı erkekler, imkansızmış gibi görünen aşklar, evde, sokakta, işyerinde değil de podyumdaymış gibi giyinen karakterler ama olmadı, olamadı! Üstüne çok düşündüm, sonra karşıma bayılarak takip ettiğim Yasemin Şefik’in Episode TV’de yayınlanan Mevzu Aşk programı çıktı. Ya Çok Seversen’in başrol oyuncuları Kerem Bürsin ve Hafsanur Sancaktutan konuktu. Çok keyifli ve eğlenceli bir programdı ama bu formülün neden tutmadığını anladığım an oldu.
KEREM Y, HAFSANUR Z KUŞAĞI
Çünkü Kerem Y kuşağı, Hafsanur Z. Kerem Hafsanur’dan 13 yaş büyük ve kendisini ondan yaşlı hissediyor ve Hafsanur da ondan genç olduğunu her fırsatta yineliyor. Tabii ki bunlar bir şaka olarak yapılıyor. Ama maalesef şaka değil! Birkaç gün sonra Kerem’in başka bir röportajını izledim. Hafsanur’un ne kadar genç ve saygılı olduğundan bahsediyor. Sanki Kerem Bürsin Yeşilçam oyuncusu ve bir genç oyuncu ona saygı gösteriyormuş gibi konuşuyor. Benim satır aralarından anladığım bu yaş konusu Kerem Bürsin ve Hafsanur Sancaktutan için önemli! Hal böyle olunca da o çiftin kimyası ortaya çıkmıyor. Bu çift gerçek hayatta da sevgili olsunlar arzusu taşımıyor izleyici…
İNANMADIKLARI ŞEY SEYİRCİYE GEÇMİYOR
Tamam, bu çiftin kimyası yok, o zaman diğer diziler neden tutmadı? Vermem Seni Ellere, Kendi Düşen Ağlamaz, Yaz Şarkısı, Dönence, Hicran, Ruhun Duymaz… Dönence, Hicran ve Ruhun Duymaz’da başka kriterler de var. O da başka bir yazı konusu! Ama size çok acıklı bir şey söyleyeyim mi? Y kuşağı ve Z kuşağı arasında ciddi bir uçurum var. Anlayış, biçim farkı var. Bu senaryoları Y kuşağı yazıyor. Aşklar, imkansız gibi görünen sorunlar, aileden gizlenen sırlar, aşk taktikleri alıp başını gidiyor senaryolarda… Tüm bunlar Z kuşağı için bir şey ifade etmiyor. Aşka bakışları bile farklı Y’den! Üstelik bu yazılan senaryolarda Z kuşağı oynuyor. Ve oynadıkları şeye o kadar inanmıyorlar ki, o romantizm seyirciye geçmiyor.
Z KUŞAĞINI ANLAMAK
Ezcümle; Y kuşağının kendisini güncellemesi ve Z kuşağını anlamak, ki bu gerçekten sinir bozucu bir hal alabiliyor, için daha fazla çaba sarf etmesi gerekiyor. Aksi halde çok daha fazla dizi “Kısa Ömürlü Diziler Kütüphanesi”nde yer alacak.
