Bütün Yazıları
Sinan Biçici
Yazar hakkında: Sinan Biçici, 1975 yılında doğdu. ODTÜ’de Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi ve Beykent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Sinema ve Televizyon eğitimi aldı. Profesyonel iş hayatına muhabir ve editör olarak gazetecilikle başladı. Milliyet Gazetesi’nde televizyon ve sinema eleştirilerini içeren köşe yazarlığı yaptı. Film ve dizi senaryoları yazdı. Senaryo yazarlığı, danışmanlığı ve editörlüğünün yanında hikaye anlatıcılığı eğitimlerine devam etmektedir. Senaryo Yazarları Derneği (SENDER) yönetim kurulu üyeliği ve genel sekreterlik görevini üstlendi. Sinema Konseyi, Sinema Filmleri Değerlendirme ve Sınıflandırma Kurulu, Televizyon ve Sinema Yapımcıları Meslek Birliği (TESİYAP) üyeliği yaptı. Antalya Televizyon Ödülleri’nde jüri üyeliğinde bulundu. Halen SINEBIR (Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği) üyesidir.
Son yılların en muhalif filmi: Recep İvedik 7
Bu yıl Adana Altın Koza Film Festivali, Yılmaz Güney adına verilen özel ödüle layık film bulamadığı için ödülü veremedi. Sesi duyulmayanların meselelerini anlatan politik bir film yoktu seçkide. ‘Sanat filmleri' bireyin çıkışsızlıklarıyla...
10 Aralık 2022
"Bir Başkadır" benim memleketim...
Yeni dizilerle ilgili birçok köşe yazısı yazdım. Ama ilk defa bu cümleyi kullanacağım. Bu diziyi bir cümle ile özetle derseniz, 'Olaylar Türkiye'de geçmektedir” diyebilirim. Büyük bir ilgiyle izledim diziyi, bir senarist ya da eleştirmen...
14 Kasım 2020
Kırmızı Oda iş bilmeyenlerin yaptığı bir dizi!
Kırmızı Oda çok yanlış bir iş. Nasıl yapıldı bir türlü anlayamadım. TV8 işi gerçekten bilmiyor. Bir kere aşk hikayesi üzerine kurulu bir dizi değil, aşk yok. Tutmaz. Binnur Kaya mı? Ben böyle yanlış bir casting görmedim. Yıllardır...
20 Eylül 2020
Bugün kime giydirsek?
(Bu bir özeleştiri yazısıdır) Önceki hafta Ozan Güven'in, sevgilisi Deniz Bulutsuz'a şiddeti konuşuldu. Ve Sivas katliamı… Geçen hafta dünya uygarlık tarihinin mirası Hasankeyf'in kederi… Havai fişek patlamasıyla gelen iş...
11 Temmuz 2020
Bir televizyonculuk dersi
Son 2–3 yıldır kimse romantik komedilere dönüp bakmıyor, aslına bakarsanız komediler için durum çok daha eski. Bunun iki sebebi var, ilk sebep komedilerin yüksek reyting alamadığına inanılmasıydı. Sonra ona yurt dışı satışları eklendi....
28 Haziran 2020
Yazmanın sihirli formülü
Eminim bu satırları okuyanların birçoğu çok uzun zamandır içinde tutmaya zorladığı yaratma ve anlatma tutkusuna sahip. Ya zamanın gelmediğini düşünüyor ya da cesaretini toplayamıyor. Oysa muhtaç olduğunuz cesaret size şah damarınız...
21 Haziran 2020
Dizilerde kimin adı yok?
Türkiye'de 81 vilayet, 83 milyon vatandaş, onlarca farklı etnik köken, dini inanış, dünya görüşü, cinsel yönelim var. Dünyadan bir insanı karşınıza alıp dizileri seyrettirin ve sonra Türkiye'deki insan profilini, ülkenin sorunlarını,...
14 Haziran 2020
Senaryo önemli ama senarist önemsizdir
Film sektöründe sloganlaşmış bir söz vardır: 'Her şey senaryoyla başlar.” Gerçekten de senaryo yoksa hiçbir şey yapamazsınız. Çünkü atacağınız her adımı senaryonuz belirler. Senaryonuz yoksa kanala gidip ancak niyet beyan edebilirsiniz....
06 Haziran 2020
Farklı projem var neyleyim?
Farklı projem var neyleyim, derdim kime söyleyim? Türkiye'de neden hep aynı türde diziler, benzer hikayeler yapılıyor? Sektörde olan herkesin sık karşılaştığı bir soru bu. Yüzlerce kez bana da soruldu. Adeta klasikleşen, gelenekselleşen...
31 Mayıs 2020
Bir ilham öyküsü
2006 yılıydı, senaryo yazarlığı yapıyordum. Bir yandan da televizyonda yeni ne tür projeler yapılır üzerine çalışıyordum. Televizyon program ve yarışma formatları yazmaya başladım. O dönemde format denince sadece yurt dışından alınan...
22 Mayıs 2020
Medyanın 10 yıllık yakın tarihi
Fransız düşünür Lois Althusser, '…devlet, ideolojik aygıtları aracılığıyla hegemonyasını kurar ve pekiştirir…” der. Nedir bu ideolojik aygıtlar? Din, hukuk, ahlak, sanat, kitle iletişim araçları ve medya. Serbest piyasa ve liberal...
17 Mayıs 2020
Eski bir sevgili gibidir eski dizi
Seyirci ile dizi ilişkisi de bir sevgi ilişkisi. Yeni bir insan tanımak, onu merak etmek, dünyasına girmek, dünyana almak gibi. Bir duygusal bağ. Öyle bir bağ ki, işinden, arkadaşlarından, eşinden, sevgilinden zaman çalıp ona veriyorsun. Hayatında...
10 Mayıs 2020
AŞK 101: X, Y, Z…
Dizi ile ilgili yorumlara baktığımda Z kuşağının diziyi sevdiğini, X ve Y kuşağınınsa eleştirel yaklaştığını söyleyebilirim. Eleştiriler temelde 3 noktada. X kuşağı 90'lar hikayesi beklediği için dönem atmosferi konusunda bir...
26 Nisan 2020
Dizi gemisini bekleyen buzdağları
Bu koronavirüs birçok konuda bir ilki yaşatıyor bize. Mesela Zizek'i, Habermas'ı, Harari'si, Chomsky'si ile Erdoğan dahil Türkiye'nin muhafazakar siyasetçileri ilk defa aynı cümlede buluştu. 'Hiçbir şey eskisi gibi...
19 Nisan 2020
İyilik hareketine çağrı
Dünya Savaşı'nda bile olmayan bir durumu yaşıyoruz. Aynı anda tüm dünyada insanlık hastalık ve ölüm korkusu yaşıyor. İnsanlar anne ve babalarının yanına gidemiyor, hastanede yanında olamıyor, daha da korkuncu cenazesine bile katılamıyor....
09 Nisan 2020
Köşe Yazarlarımız
Tümü