"Evliliği değil boşanmayı anlatan bir dizi oldu"
Yazar, yönetmen Ingmar Bergman'ın 1973 yapımı İsveç dizisinden uyarlanan Scenes From A Marriage, bu defa bir evliliğin bitiş hikayesini anlatıyor. Evlilik, sadakatsizlik, boşanma ve eski çiftin yeni partnerlerle hayat kurmasından oluşan süreç; aşk, nefret, arzu gibi olgular modern bir çiftin gözünden aktarılıyor. Dizinin yaratıcısı Hagai Levi’yle konuştuk.
Yazar, yönetmen Ingmar Bergman'ın 1973 yapımı İsveç dizisinden uyarlanan Scenes From A Marriage, bu defa bir evliliğin bitiş hikayesini anlatıyor. Evlilik, sadakatsizlik, boşanma ve eski çiftin yeni partnerlerle hayat kurmasından oluşan süreç; aşk, nefret, arzu gibi olgular modern bir çiftin gözünden aktarılıyor. Dizinin yaratıcısı Hagai Levi’yle konuştuk.
Sinemaya kıyısından köşesinden bulaşmış birisinin Ingmar Bergman’la yolu mutlaka kesişir. Bergman yarattığı dünyayı kişiselleştirirken kapılarını sonuna kadar herkese açan bir yönetmendir. Bazen ne anlattığını anlamanız zaman alsa da sizi davet ettiği o kapıdan bir kez içeri girdiyseniz dışarı çıkmanız vakit alır. Çünkü sizi insanın en temel duygularıyla baş başa bırakır, sorgulamayı hatırlatır. O kapıdan çıktığınızda da artık sinemanın büyüsüne bulaşmışsınızdır ve duygularınızı sorgulamaya başlamışsınızdır.
Bergman’ın 1973 yılında çektiği, 6 bölümden oluşan ve çığır açan TV dizisi Scenes From A Marriage (Bir Evlilikten Manzaralar) Hagai Levi tarafından yeniden uyarlandı. HBO tarafından çekilen ve Bein Connect’te şu anda yayında olan diziyi izleyince haliyle öncekiyle kıyaslamaya başladım. Bazı biçimsel farklar vardı ama kendini sorgulama haline Hagai Levi de sadık kalmıştı. Levi’yle bir röportaj şansımız olunca Scenes From A Marriage’i bu defa biz masaya yatırdık.
IN TREATMENT’TAN ETKİLENMİŞ
2013'te Ingmar Bergman Vakfı'nın yönetim kurulunda olan, babasının arşivlerinin ve senaryolarının hak sahibi Daniel Bergman, Scenes From A Marriage'ın yeni versiyonunun çekilmesinin vakti geldiğine karar vermiş ve babasının yadigarı bu eseri kime emanet edeceğini düşünmeye başlamış. Sonunda izlediği In Treatment’taki odağı fark etmiş ve dizinin yaratıcısı Hagai Levi’ye yazmış. Daniel Bergman, “In Treatment'ı izlemiştim ve yüzlere, karakterlere yapılan odak beni çok etkilemişti. Dışarıdan herhangi bir etken olmaksızın iki insan konuşuyor ve sadece tek bir mekân var. Hagai bunu o kadar dâhice yapmıştı ki, Scenes için biçilmiş kaftandı. Ona yazdım ve çok şükür o da bunun iyi bir fikir olduğunu düşündü” diyor.
DİZİYİ 18 YAŞINDA İZLEDİM
Hagai Levi Scenes From A Marriage'ı izlediği ilk anı çok iyi hatırladığını ama bir gün Bergman'ın oğlu Daniel'ın kendisinden, yaratıcı hayatına bu kadar etki eden bu dizinin kendi versiyonunu yazıp yönetmesini isteyeceğinin aklına bile gelmediğini söylüyor: “In Treatment ve The Affair’de Bergman’dan izler bulursunuz, çünkü bu dizi hayatımı gerçekten etkiledi. Çok küçük, dini bir komün yerleşkede yaşıyordum. 18 yaşındaydım, bir gün kulübe gittim. Bir tek orada televizyon izleyebiliyorduk ve sadece tek kanal vardı. Scenes From A Marriage'ı ilk kez orada izledim. Ne dizi, ne de Bergman hakkında bir şey biliyordum. Açıkçası tam olarak ne izlediğimi bilmiyordum. Ama izledim, çok nadir ve net bir his yaşadım. Bu sanattı.”
Daniel Bergman’ın modern bir versiyon yaratmak fikri Levi'nin hem gözünü korkutmuş, hem de onu heyecanlandırmış: "Scenes From A Marriage'ı izlemiştim ve iki insan konuşuyordu - o kadardı - buna rağmen çok güçlüydü. Sinema okuma fikrini düşünmeye başlamamı tetikleyen şey de bu oldu. O dizi benim Be'Tipul'u yaratmama ilham verdi ve o da In Treatment'a dönüştü, ayrıca The Affair'e de ilham verdi. Fakat Bergman'ın ailesi bana geldiği zaman Scenes From A Marriage'ı çekmek aklıma geldi. Daha önce hiç düşünmemiştim."
CİNSİYET ROLLERİ DEĞİŞTİRDİM
Levi, Bergman'ın kendisine gelmesi ve Scenes'in modern versiyonunun çekilmesi arasındaki yedi yıllık süreyi, diziyi nasıl ele alacağını düşünerek geçirmiş. Kendi versiyonunun kilidini açan şeyse, orijinalindeki cinsiyet rollerini değiştirmeye karar vermesi olmuş. Bergman'ın hikâyesinde Johan evi geçindiren kişiydi, karısı Marianne'in çocuklara bakmasını, yemek yapmasını ve evi çekip çevirmesini bekleyen bir şovendi. Sevgilisiyle Paris'e gideceğini söylediğinde şoke olan Marianne yine de onun bavulunu hazırlamasına yardım ediyordu.
Levi'nin versiyonundaysa evden çalışan ve kızları Ava'ya bakan entelektüel felsefe profesörü Jonathan'la (Oscar Isaac) olan evliliğinden tatmin olmayan hırslı yönetici Mira (Jessica Chastain). Evlilikleri sallantıya girince Jonathan çaresizce evliliklerini ayakta tutmaya çalışıyor. Levi'nin versiyonunda hikâye gelişirken aşk, nefret, arzu, tek eşlilik, sadakat ve evliliğin sonsuz ikilemleri ele alınıyor, orijinalinde olduğu gibi… Ama bu sefer kadın her şeye sahip olmaya çalışıyor, bir yandan annelik yaparken, bir yandan da kariyerinin gerektirdikleriyle uğraşıyor ve evlilik, modern bir Amerikan çift tarafından gösteriliyor.
Cinsiyetleri değiştirmek diziye başka bir ruh da katmış. Levi, "Cinsiyetleri değiştirmek işin kilit noktasıydı. Yıllar içerisinde kafamda bu fikir oluştu ama çok spesifik bir an vardı. Hikâye editörümle oturmuş konuşuyordum, kafamdaki fikirleri anlattım ve cinsiyetleri değiştirmek istediğimden bahsettim. Sonra başka bir fikrimden bahsederken o şöyle dedi: "Hey, dur bir saniye, bu çok ilginç." Yaptığımız şey şu oldu. Orijinal senaryoyu okuduk ama okurken cinsiyetleri değiştirdik ve diyalogları aynı bıraktık. Ve bir anda Jonathan kadınsı yanı olan ilginç bir adama dönüştü. Kadın da çok hassas ve çok güçlü bir kadına dönüştü. Çok ilginç bir hâl aldı” diyor.
BU ÖZÜNDE BİR AŞK HİKAYESİ
Bergman kişisel dünyasının kapılarını sonuna kadar açan ve sizi de oraya davet eden bir yönetmen. O nedenle Hagai Levi’nin kendisine ait bir Scenes From A Marriage'ı nasıl yarattığını merak ediyorum. İki kere boşanmış olan Levi, dizinin modern halini yaratırken nasıl esinlendiğini itiraf ediyor: “Bergman'ın 1970'lerin başında yazılıp çekilen orijinal dizisi, farklı bir zamanı yansıtıyor. Özellikle de Johan'ın Marianne'e karşı sergilediği şoven tavırlar ve Marianne'in en azından ilk başta onun bu tavırlarını kabul etmesi. Evli olduğum iki kadın ve hatta genel olarak hayatıma giren kadınlar hiçbir zaman orijinal dizideki Marianne gibi değildi. Onlar güçlü, bağımsız, bazen sert kadınlardı ve ben hiçbir zaman insanlara nasıl davranılacağı konusunda şoven fikirlere sahip olan bir alfa erkek olmadım. Yani sadece bu anlamda bile hikâye benim hayatıma, orijinalinden çok daha yakındı. Tabii sonra biraz daha ileri gittim ve Jonathan'ı eski bir Ortodoks Yahudi'si yaptım, ben de öyleyim. Şöyle düşündüğümü hatırlıyorum. Bir yandan Scenes Amerika'da geçiyordu, benim memleketimde ve benim dilimde değildi ama diğer yandan elimde bu hikâyeyi benim yapacak yeterince şey vardı."
Levi'nin beş yıla yayılan ve beş bölümden oluşan Scenes From A Marriage'ı, ayrılığın acısıyla ilgili ama özünde bir aşk hikâyesi. "Bazen bunu iki insanın birbirinden ayrılamadığı bir aşk hikâyesi olarak gördüm. Ruh eşi gibiler ve birbirlerinden gerçekten ayrılmak istediklerinde bile ayrılamıyorlar. Ve her görüştüklerinde bu tekrar oluyor - birbirlerine dokunmadan yapamıyorlar.”
Dizinin orijinali 6 bölümden oluşuyor ama biz Bein Connect’te yayınlanan versiyonunda 5 bölüm izleyeceğiz. Levi’nin neden bir bölümden vazgeçtiğini merak ediyorum. “Hikâyeye daha erken başlamak istedim. Bunun etkilerinden biri de şu oldu. Evliliği değil de boşanmayı anlatan bir hikâyeye dönüştü. Evlilik hayatlarına çok daha az şahit olduk, evliliğin dağılmasına ise daha fazla. Ama özünü bozmadık, bu bir aşk hikâyesi" cevabını veriyor Levi.
OYUNCULAR ÇOK KARANLIK YERLERE GİTTİLER
Scenes From A Marriage, Jessica Chastain ve Oscar Isaac'in muazzam performanslarına dayanan iki kişilik bir dizi. Oyunculardan yüzde yüz istediğini alıp alamadığını merak ediyorum. Levi, “Oyuncularla önce sahnede, sonra da sette bir buçuk ay prova yaptık. Bu çok farklı bir tecrübeydi. Televizyonda, özellikle Amerikan televizyonunda, çok sınırlı vaktiniz var. Şansınız varsa belki bazı önemli sahnelerin provasını yapabilirsiniz, o kadar! Ama burada materyalin içine girmek için çok vaktimiz vardı. Senaryoları tekrar tekrar okuduk, prova yaptık ve sahnelerle ilgili konuştuk. Oscar ve Jessica'nın birbirini çok iyi tanımasının da çok faydası oldu. Daha önce birlikte çalışmışlar, Julliard'da birlikte okumuşlar. Bu da provalar ve çekimler sırasında hemen bir yakınlık oluşturdu. Çok mutlu ve minnettarım çünkü bence kendilerini verdiler ve bana güvendiler. Çok karanlık yerlere gittiler, insan bundan daha fazlasını isteyemez" diyor.