"Nazlım aksiyonun hakkını verecek"
Feyza Civelek hayat verdiği Nazlım karakteri için; "Nazlım gibi sivri ve olayların merkezine dalmayı seven, aklı köşeyi kısa yoldan dönmeye çalışan birinin başı beladan kurtulur mu?" diyor...
Adını Feriha Koydum dizisindeki Lara rolüyle adını duyuran ve çok sevilen, yıllar geçmesine rağmen hala o rolle anılan Feyza Civelek, ekrana iddialı bir dönüş yaptı ve Star TV'nin yeni dizisi Sol Yanım'da bambaşka biri olarak izleyici karşısına çıktı. Dizi yayınlanmadan önce verdiği kilolarıyla da gündeme oturan ve dizide hedeflerine ulaşmak için her şeyi yapabilecek Nazlı karakterine hayat veren genç oyuncu Civelek'le, yeni dizisi ve özel hayatıyla ilgili keyifli bir sohbet gerçekleştirdik...
Öncelikle umarım yeni dizin sana güzellikler getirir... Sol Yanım'da Nazlım olarak izleyici karşısındasın ve Nazlım daha önce hayat verdiğin karakterlerden çok başka, bu senin için ayrı bir heyecan unsuru oldu mu?
Çok teşekkür ederim. Sol Yanım uzun zaman sonra gerçekten benim kalbimin hızlıca atmasına neden olan bir proje oldu. Farklı karakterlerde oynamak her oyuncunun hayalidir. Ben bu tip sivri rollerin oyuncuları tekdüze olmaktan çıkardığını düşünüyorum. Hem hayal gücünüzü zorluyor, hem de yeteneğinizi sergilemenize katkı sağlıyor. Kısacası hayatıma hem heyecan hem de yüksek dozda mutluluk aşıladı diyebiliriz.
Nazlım dışarıdan baktığımızda dizinin hazır cevap, özgüveni yüksek ve rap tutkunu karakteri... Peki sen nasıl tanımlarsın onu?
Nazlım varoşlarda büyümüş, yırtmak için her yolu mübah gören bir karakter. Hedeflerine ulaşabilmek için her kötülüğü yapmayı kendine hak sayıyor. Mahalle kültürüyle yoğrulduğu için cesareti son derece yüksek ve gözü kara ama geçirdiği süreçler karakterine olumsuz yönde etki etmiş. Yine de kıvrak zekası olan, kurnazlığı da akıl almaz düzeylere gidebilecek bir kız. Maceralarını heyecanla izleyecek seyirci.
İlerleyen bölümlerde izleyiciye sürprizleri olacak mı Nazlım'ın?
Tabii ki. Gerçek hayatı düşünün… Nazlım gibi sivri ve olayların merkezine dalmayı seven, aklı köşeyi kısa yoldan dönmeye çalışan birinin başı beladan kurtulur mu? Nazlım da planlarıyla aksiyonun hakkını verecek, adeta ip üzerinde yürüyen bir cambaz gibi yürekleri ağızlara getirecek.
Senin müziğe özel bir ilgin var mı? Özellikle rap müzikle aran nasıl?
Müzik aşığı biriyim. Müziğin duyguların dışavurumu için muhteşem bir araç olduğunu düşünüyorum. Benim de hayatımın baş köşesinde hep müzik yer alır, müziksiz yaşayamam. Sevinçlerim, üzüntülerim bazen şarkılarla vücut bulur. Rap müzik özellikle son dönemde bayağı popüler, bizim kuşağın da vazgeçilmezi. Rap müziğin yaşanan zorlukları ve isyanı samimiyetle ve dolaysız sunduğundan dolayı, dinleyici tarafından bu kadar benimsendiğini düşünüyorum. Ben de müptelasıyım.
Her yerde bu rol için 21 kilo verdiğin haberleri döndü. Gerçekten sadece bu rol için mi kilo vermeyi tercih ettin?
Aslında daha sağlıklı olmak adına zaten kilo vermeyi planlıyordum. Hikayesine çok inandığım bu dizide de, kendimi ifade edebileceğim bir rol teklifi bana gelince süreci hızlandırdım. Nazlım, beni istediklerimi daha çabuk alma konusunda motive etti. İki ay boyunca Şeyda Coşkun’la çalıştım ve beslenme kurallarından, sporumdan hiç sapmadan hedeflediğim kiloya ulaştım.
Kilo vermek hayatında ne gibi olumlu değişimlere neden oldu?
Kilo vermek en başta özgüvenimi yükseltti. İstediğim kıyafeti giyebilme özgürlüğü muhteşem bir duygu. Sporu bir disiplin haline getirip devam ettiğinde daha sağlıklı oluyorsun, aynaya baktığında gördüğün insandan memnunsan bunun pozitifliği de bütün hayatına yansıyor.
Hazal Kaya'nın "Kilo aldığım dönemde dergiler için kapak çekimine gidip, sonrasında iç sayfalara alındığımı öğrendiğim oldu. Kilolu kadınlara başrol verilmiyor. Dizi sektörü de 'kilolu' diye kadına başrol vermiyor. İnsanlar güzellik standartlarına uyan kadınları izlermiş... Zayıf ya da güzel kadınlar da sadece öyle oldukları için başarılı olmuyor. Bu algı da çok klişe ve yanlış. Bu değersizleştirmenin bir parçası." açıklaması olmuş ve kadınlardan baya destek bulmuştu. Sen bu konuda ne düşünüyorsun?
Bence bunu senaristlere sormak lazım. Kilolu bir kızı- kadını başrole yazarlar mı? Demem o ki bu bir algı meselesidir ve sistem de bu algı üzerinden yürümektedir. Türkiye’de tüm sektörlerde görüntüye önem veriliyor. Yurt dışıyla bizim kültürümüz çok farklı. Mesela daha önce de belirttiğim gibi Adele, dünyanın en ünlü şarkıcılarından biri oldu ama Türkiye’de öyle bir şey yok. Burada görsellik çok önemli.
Senin kiloların yüzünden tercih edilmediğin oldu mu? Bundan sonra sektörde yolunun daha çok açıldığını düşünüyor musun?
Böyle bir şeyden haberim olmadı. Ama düşününce bu ihtimal kuvvetli gibi geliyor. Sektörde yolumun gün geçtikçe açıldığını düşünüyorum ama bunun sadece kilo vermekle alakalı olabileceğine inanmıyorum. Yetenek ve çalışkanlık, mesleğe duyulan aşkla birleştiğinde her insanı yukarıya taşıyabilir.
İzleyici seni Adını Feriha Koydum dizisindeki Lara rolüyle tanıdı ve oldukça da benimsedi. Daha sonra da pek çok rolde yer aldın fakat hala Adını Feriha Koydum'la anılıyorsun bundan mutlu musun?
Kesinlikle hiç rahatsız etmiyor. Lara, fenomen olan bir dizide, dikkat çeken bir karakterdi ve benim geniş kitlelerle buluşmamı sağladı. O yüzden bundan ve onu akıllara kazıyabilecek kadar iyi bir şekilde seyirciye geçirmiş olabilmemden gurur duyuyorum.
Annenin senarist olmasının oyunculukta senin için avantaj veya dezavantaj olduğu noktalar var mı?
Her ikisi de var. Sektörün içinde büyümek benim için bir avantajdı. Dezavantajı ise birtakım insanların mantıklarını devreye sokmadan benim kendi yolumda buna anlam yüklemeye çalışması oldu.
Oyunculukta gelmek istediğin, hayallerini süsleyen en tepe nokta neresi?
Oyunculuğu bir yaşam tarzı olarak görüyorum ve hayatta kendimizi nasıl geliştiriyorsak, ben de her seferinde geçmiş deneyimlerimi de yanıma katarak başarıya ulaşmak arzusundayım. Bunun için de çeşitlilik barındıran rolleri tercih etmeyi planlıyorum. Her oyuncunun hayallerindeki gibi uluslararası arenada yer alabilmek beni çok mutlu eder.
Sol Yanım'da oldukça zor bir aşk hikayesi yansıyor ekrana, senin aşka bakış açın nedir?
Aşk gerçekten şahane bir duygu, yeter ki değecek biri karşıma çıksın. Bireyin hayatına anlam yükleyen, sevgi ve şefkatin yanında heyecan da içeren bir ilişki mutluluğun formülleri arasında ilk sıralardadır bence.
Peki hayatında aşk var mı?
Şu an bir ilişkim yok. Dizim yeni başladı, hazırlık aşamasında tamamen rolüme odaklıydım ve seyircimizin karşısına izlenmeye layık bir karakter çıkarmak için çaba gösterdim. İzleyiciyle buluştuğumuza ve belli bir frekans yakaladığımıza göre hayatın diğer güzelliklerine dönebiliriz. Demek ki sıra aşkta…