Ahmet Boyacıoğlu ağabey, bizler gibi sürekli festivalleri takip eden sinema yazarları için önemli bir sima. Bulunduğumuz festivalde, festivalin organizasyonun da değilse konuk olarak oradadır. Konuk değilse danışmanıdır. Onu kah Antalya’da kah Cannes’da görebilirsiniz. Türkiye’de film festivali denince akla gelen üç beş isimden biri. Pandemi koşullarına rağmen Altın Portakal Film Festivali’ni ekibiyle birlikte büyük bir özveriyle yapmaya gayret ediyor. Ben de bu yıl 57. Kez düzenlenecek olan festival için sorularımı kendisine yönelttim.
Antalya Altın Portakal Film Festivali bu yıl 57. kez seyirciyle buluşuyor. Türkiye'de film festivali organizasyonu denildiğinde ilk akla gelen isimlerden birisiniz. Geçen seneden itibaren de Antalya'nın başındasınız. Türkiye'nin en büyük festivallerinden birinden sorumlu olmak neler hissettiriyor?
1988 Yılında Ankara Film Festivali’nde çalışmaya başladım. 57. Antalya Altın Portakal Film Festivali, organizasyonuna katkıda bulunduğum 44. Festival olacak. Oldukça uzun bir sürede çok sayıda etkinlikte çalıştım. Festivaller sırasında deprem de yaşadım, su baskını da. Son 30 yılda dünya çok değişti. Betamax ve VHS kasetler tarihe karıştı. 35 mm’lik kopyaları gösterecek makine kalmadı. Dijital devrim ile üretilen film sayısı arttı. Belki de en önemlisi ülkemizde sinema eğitimi veren okulların sayısı 170’i buldu. ‘Antalya’nın başında olmak’ bence çok iddialı bir söz. Festival organizasyonu bir ekip işidir. Biz de bir ekip olarak bu işi yürütüyoruz. Başak, Pınar, Gürkan, Onur, Engin, Nihan, Merve ve diğer arkadaşlar olmasa ben tek başına hiçbir şey yapamam. Bu iş aslında bir futbol takımı kurmaya benziyor. Dünyanın en iyi oyuncularına sahip olsanız eğer kaleciniz kötüyse maçı kaybedersiniz. Biz de yıllardır birlikte çalışan bir ekibiz. Antalya Altın Portakal Film Festivali şüphesiz ülkemizde en çok önemsenen sinemasal etkinlik. Biz de elimizden geldiğince Festivali daha iyiye götürmek için çalışıyoruz. Bu konuda en büyük desteği de Antalya Büyükşehir Belediyesinden alıyoruz. Başkanımız Muhittin Böcek tam bir sinema aşığı. Babasını erken kaybedince ailesini geçindirmek için 16 mm’lik bir makina ile film gösterimleri bile yapmış zamanında. Festivalin Antalya için öneminin de farkında. Dolayısıyla çok uyumlu bir çalışma ortamımız var.
Antalya Altın Portakal Film Festivali'ni Türkiye'de düzenlenen diğer festivallerden ayıran en önemli özellik sizce nedir?
Başkanımız Muhittin Böcek’in geçen yıl Festival kataloğuna yazdığı yazının başlığı “Yeşilçam’ın diğer adı Antalya’dır”. Gerçekten de Antalya Altın Portakal Film Festivali, 57 yıldır sinemamızın kalbinin attığı yer. Sanıyorum Altın Portakal’ın önemi, biraz da bu misyonunu hiçbir zaman terk etmemesinden kaynaklanıyor. 97 Yıllık bir tarihi olan Türkiye’de kaç tane 57 yıllık kuruluş, şirket ya da etkinlik var?
Festivalin sizce bu yıl en önemli bölümü ya da içeriği nedir?
Tabii ki ulusal yarışmalar ve 250 öğrenciye yönelik Altın Portakal Sinema Okulu.
Bu yıl pandemiden dolayı ne gibi önlemler alındı? Antalya halkı sinemayla bu yıl nasıl buluşturulacak?
Gösterimlerimizin tamamı açık hava sinemalarında yapılacak ve salgın ile ilgili olarak alınması gereken tüm önlemler dikkatle uygulanacak. Olağanüstü bir dönemden geçtiğimizin bilincindeyiz ve hiçbir şeyi şansa bırakmadık.
Jüri üyelerinizi seçerken ne gibi kriterlere dikkat ediyorsunuz?
Jüri seçim kriterleri yıllara göre değişir. Örneğin bu yıl salgın nedeniyle tıp eğitimi almış bir sinemacıyı, Ercan Kesal’ı jüri başkanı seçtik.
Antalya Film Forum'un da ayrı bir önemi var kanımca festival için. Buradan geçen yönetmenleri neler bekliyor? Film Forum onlara neler katacak? Biraz ayrıntı alabilir miyiz?
yönetmen ve yapımcıların çok büyük iki sorunu olduğunu düşünüyorum. Birincisi projelerin finansmanının zorluğu, ikincisi uluslararası ilişkilerin zayıflığı. Dünyanın birçok ülkesinde daha senaryo yazım aşamasından başlayarak çok ciddi maddi destek programları var. Örneğin Avrupa Birliği ülkelerinde o kadar çeşitli fonlar var ki, yapımcılar geceleri kabuslar görmeden filmlerini tamamlayabiliyorlar. Sinema destek fonları ayrıca uluslararası ortak yapımların önünü açıyor. Antalya Film Forum, projesi olan yönetmen ve yapımcılara hem maddi destek sağlıyor, hem de yurt dışından ortak yapımcı bulma imkanı sunuyor. Forum kapsamındaki Sümer Tilmaç Antalya Film Destek fonu ise Antalya’da çekilecek bir filme 150.000 TL tutarında maddi destek sağlıyor ve bunun ülkemizde başka bir benzeri yok.