2020 şüphesiz dünyada çok sayıda insanın yaşamını yitirdiği, toplu ölümlerin gerçekleştiği, kendi kişisel tarihimizde çok çok farklı hatta belki de güzel hatıralarla anılacak dahi bile olsa, kabus gibi bir yıl olarak unutulmayacaklar arasında tarihte yerini aldı bile. Öyle ki ölüm her an ensemizde ve görmediğimiz bir düşmana karşı kendimizi korumaya çalışıyoruz. Kimlik taşır gibi taşıyoruz maskeyi yüzümüzde. Arada rehavete kapılmıyor değiliz. Ama düştüğümüz boşluğu fark ettiğimiz an telaşla, dezenfektana, kolonyaya sarılıyoruz. Nasıl da tatlı canımız... Ölümle yüzleşme yılı oldu 2020, gencinden yaşlısına bir şekilde kendini ve sevdiklerini ölüme daha yakın hissetme yılı, korku yılı oldu... Ve dolayısıyla belki biraz da kıymet bilme...
Peki bir empati yılı oldu mu? Yıllarca ölümle burun buruna yaşayanlara karşı bir anlayış gelişti mi acaba kafalarda? Örneğin hayata tutunabilmek için büyük savaşlar veren kanser hastalarının yaşamla ölüm arasındaki o ince çizgide geçen ömürlerinin nasıl bir güç gerektirdiğini anlayabildik mi bir nebze olsun...
Gencecik pırıl pırıl bir kız bugün aramızda değil. Kansere karşı verdiği mücadeleyle milyonların sevgisini kazanan Neslican Tay tam 1 yıl öncesinde uçup gitti, üstelik henüz 21 yaşındayken... "Bütün acılar korkaktır, yaşama karşı duyulan aşırı arzu karşısında acı geriler; çünkü yaşama arzusu, düşüncelerimizde var olan ölüm arzusundan çok daha güçlü şekilde bedenimizin her zerresinde mevcuttur..." der Zweig... Neslican'ın 3 kez kanseri alt edişi hep bu sözü hatırlatmıştı bana. Öyle bir yaşam enerjisi doluydu ki Neslican, acılar geriliyordu ve yolunu açıyordu ilerlemesi için. Son videosunda, "Gerçekten iyileşeceğime çok inanıyorum. İyileşmeyeceğimi bir gün bile düşünmüyorum" diyordu, hepimiz yürekten katılıyorduk.
Neslican gitti ama yaşanmış kısacık hayatından geriye, çoklarına örnek olabilecek güzel ve onurlu bir duruş bıraktı. Pes etmeyen, savaşçı ruhunu ve güzel kalbini, parıldayan gözlerinde gördük. Kendi gündelik dertlerimizden utandık. Ardından, bizlerde uyandırdığı büyük hayranlığın en gerçek harfleriyle kuruldu "Mücadelen çok güzeldi" cümleleri.
Gelecek yıl, Ceylan Yapım, K.A Yapım ve Cns Production'ın ortak çalışmaları sonucu Neslican Tay’ın uzaktan tanık olduğumuz kısa ama mücadelelerle dolu hayatına "Demir Kadın Neslican" isimli sinema filmiyle daha yakından eşlik etme fırsatı yakalayacağız. Yapımcılığını Ali Burak Ceylan, Serkan Günay ve Kerim Altıntaş'ın birlikte üstlendikleri filmin çekimleri Neslican Tay’ın doğum günü olan 14 Mart'ta başlayacak.
Onu tanıma şansı olmamışlara eminim çok şey anlatacak film. Hastalık karşısındaki dik duruşuna ortak olanları bir kez daha hayran bırakacak, ardından kalpsizce yorum yapanları utandıracak ama illaki bir genç kızın hayata olan bağlılığı, her şeye rağmen pes etmeyişiyle birilerine ilham olacak.
Birçok ünlü ismin yer alacağı filmde, Neslican'ı kimin canlandıracağı benim için de merak konusu. Öte yandan filmin bir kısım gelirinin Kansersiz Yaşama Derneği'ne bağışlanması için görüşmelerin sürdüğünü de söylemeliyim.
Ve inanıyorum ki Neslican, bir yerlerde hala ışıl ışıl gülümsüyor...