Başarılı oyuncular Nejat işler, Rıza Kocaoğlu, Merve Dizdar, Bülent Şakrak, Ali Seçkiner Alıcı, Gökhan Kıraç, Engin Hepileri, Yaren Alaca , Erkan Kolçak Köstendil ve Erkan Can’ın kadrosunda buluşturan Tamirhane filminin oyuncuları ile çekim günleri, hikayeye dahil olma süreçleri ve filmin seyirciye bıraktığı duyguları anlattılar.
Oyuncu kadrosuyla ve hikayesiyle dikkat çeken, 11 Kasım’da vizyona giren Tamirhane filminin senaristi ve oyuncusu Bülent Şakrak filmin yazılma sürecini şöyle anlattı; “Yedi sene öncenin bir hayaliydi bu, tamirhanelerde sanayide geçti biraz benim hayatım ordan gelen bir fikirle ortaya çıkmış yedi senelik bir süreç çok gitti geldi üstüne çok kurcaladık yedi tane draftı olan bir hikaye.”
Çok eğlenceli bir set süreci geçiren oyuncular set günleri için ise şunları söyledi;
NEJAT İŞLER: Beraber çıldırdık aslında umarım güzel çıldırmışızdır. Çok eğlendiğimizi söyleyebilirim.
RIZA KOCAOĞLU: Yalandan her sette söylenen bir anlamda söylemiyorum. Gerçekten çok özel bir ekip ruhu oldu. Erkan çok iyi bir iş çıkarttı, Bülent çok güzel bir senaryo yazmış.
ERKAN CAN: Ekip on numara.
MERVE DİZDAR: Bu kadroyu tek tek isim vererek sayamıyorsunuz bile yani çok etkileyici bir kadro ben içinde bulunmaktan ötürü gerçekten gurur duyuyorum. Çok fazla şey öğrendim.
BÜLENT ŞAKRAK: Gerçekten sıfır problem bir setti.
ERKAN KOLÇAK KÖSTENDİL: Sette aile gibi olduk. Biz zaten bir aileydik bir arada bir şeyler yapma fırsatı bulduk.
BÜLENT ŞAKRAK: Acayip mutluyum tam cümlelerini bulamıyor olabilirim. Nasıl geçti, çok mutlu bir setti.
Filmin izleyenlerin çok eğleneceğini ve güzel sürprizler beklediğini belirten Merve Dizdar aynı zamanda filmin çok sevileceğini söyledi.
Filmin yönetmeni Erkan Kolçak Köstendil ise; “Bütün geneline baktığım zaman çok mutlu çok huzurlu yorgunluğuma değecek bir iş çıktığına inanıyorum. İnşallah seyircide öyle düşünür.” Dedi.
Güçlü oyuncu kadrosuyla ve hikayesiyle merak uyandıran filmin konusu ise; Yetiştirme yurdunda büyüyen iki kader kardeşi Yılmaz ve Müjdat’a yine kendileri gibi büyüyen manevi babaları Nuri ve İsmet’den boya ve kaporta dükkanı miras kalır. Bir huysuz ihtiyarın arabasını iki sokak öteye bırakmak için çıktıkları yol, gece yarısı arabaya düz kontakt yapılırken onları gören ihtiyarın kalbinin dayanamaması ile hiç bilmedikleri bir yere çıkar. Olaylar, Yılmaz ve Müjdat’ın ihtiyarın cesedini tiner kazanına koymalarını gerektiren bir noktaya gelir. Dükkanda araba boyamaya devam eden ikili, cesedin bulunduğu yakıt tankından alınan tinerle boyadıkları arabaların muhteşem gözükmeye başladığını fark ederler. İki sokak ötesi çok ilginç bir yere çıkmıştır.