Son yılların en muhalif filmi: Recep İvedik 7
Bu yıl Adana Altın Koza Film Festivali, Yılmaz Güney adına verilen özel ödüle layık film bulamadığı için ödülü veremedi. Sesi duyulmayanların meselelerini anlatan politik bir film yoktu seçkide. ‘Sanat filmleri' bireyin çıkışsızlıklarıyla boğuşurken, toplumsal ve politik meseleleri anlatmak da, başarısı bayağılık ya da küfüre bağlanarak açıklanan, popüler kültür diye tu kaka edilen Recep İvedik’e kaldı. Bizim ülke böyle işte, hep ters düz eder teoriyi.
Sinema tarihimizin en büyük gişesini yapan Recep İvedik serisinin alameti farikasının küfür olmadığını yıllarca söyledim ve köşe yazılarımda da hep değindim, tabii çok tepki ve eleştiri de aldım. (Bkz. 17 Şubat 2017, Milliyet) Bana göre hormonlu ve kontrolsüz gelişen kentleşme ve kapitalistleşmede kenarın merkeze olan isyanını, uyumsuzluğunu sembolize eden Recep İvedik onların idolü ve kahramanı oldu.
Son yıllarda aşama aşama birçok kesimi muhalifleştiren sistem, en muhaliflerin eleştirdiği Recep İvedik’in yaratıcısı Şahan Gökbakar’ı da hızlıca isyankar hale getirdi. Orman yangınları, çevre katliamları, kadına şiddet, betonlaşma, deprem, hayvan hakları, kadın hakları derken Şahan Gökbakar her konuda açıkça eleştirel ve muhalif bir tavır aldı. Recep İvedik’i muhalif yapan bu sistem bize ne yapmaz diye içimden geçiriyor, sonra da buradaki muhalif Recep değil Şahan diye durduruyordum kendimi.
Ve sonunda oldu, Recep İvedik de en keskin muhalif oldu. Recep İvedik 7 son yıllarda hükümeti ve siyasal sistemi en açık şekilde eleştiren tek film diyebilirim. Daha ilk dakikasında elektrik faturalarına isyan edip “ampülleri söndür” diye başlıyor film. Ejder meyvesinden, altın kaplama sonradan görmeliğe, makam araçları saltanatına, hazine arazilerinin peşkeş çekilmesine, milletin a…. koyarız diyen müteahhide, rüşvete, işine gelmeyince halk iradesinin hiçe sayılmasına, yargıdaki usulsüzlük ve iltimasa, kadınların yok sayılmasına, medyanın satın alınmasına kadar gidiyor liste.
Orman arazisine yapılmak istenen villalar ve turizm tesisine karşı köylülerle ortak mücadeleyi anlatıyor film. Çadırlı çevreci eylemcilerin de desteğiyle hareket başarıya ulaşıyor.
İş makinalarıyla çadır kampına girilmesi talimatını da bir yerden hatırlıyorsunuzdur.
Film "Bir Başkadır Benim Memleketim" şarkısı ile bitiyor. Gerçekten bu ülke bir başkadır, ‘popüler kültür’e politik film yaptırır…