Akrep mi şeytan mı anlamadık!
İnsanlardan uzak yerlerde yaşayan, zehir üretebilen, yılanlardan bile daha tehlikeli ve merhametsiz olan, zorda kaldığında zehirli iğnesini kendisine batırarak intihar edip ölmeyi seçen bir hayvan akrep. O nedenle de insanoğlu adı geçtiğinde bile ürküyor akrepten. Çünkü hedefine giderken sessiz, belirsiz ve görünmeden yapıyor işini… Zehrini akıttığındaysa arkasına dönüp bakmıyor. Aslında bu özellikleri bu akşam Star TV’de başlayan Akrep dizisindeki Ferda karakterine benziyor. Ancak Ferda hedefine giderken sessizliği değil fazlasıyla gürültü yapmayı tercih ediyor.
1441 Productions-İrfan Şahin’in yapımcılığını, Saki Çimen ve Uğur Ateş’in müziklerini, Erkan Birgören’in senaristliğini, Gökçen Usta’nın yönetmenliğini üstlendiği, Demet Akbağ, Evrim Alasya, Bekir Aksoy, Yusuf Çim, Aslı Melisa Uzun, Beril Pozam, Demet Gül, Taha Boran Özbek, Esila Umut, Müge Su Şahin ve Ahsen Türkyılmaz’ın rol aldığı Akrep’in ilk bölümünde Evrim Alasya’nın hayat verdiği Ferda karakterinin artık ruhunda ve bedeninde taşıyamadığı zehrini etrafındaki herkese akıtmasını izledik.
Attığı tokatla öldürdü
Hapishanede avukat görüşüne giderken racon kesen ve genç avukatını teste tabi tutan Ferda “Hikayem uzun, vaktin varsa anlatayım” diyerek bizi “Yok artık bu kadar da olamaz” demekten kendimizi alamayacağımız korkunç karakteriyle tanıştırdı. Korkunç diyorum zira bir an, sadece bir an bile ona hak vermedim, acımadım, anlamadım. Ferda’yı bir yaşında bırakıp giden annesi Perihan’a öfkesi nedeniyle önce üvey kardeşi Berna’nın eşi Fikret’le beraber oldu, sonra Berna’yı çağırıp cazip olanın kendisi olduğunu haykırdı. O da yetmedi, Osmanlı tokadı neymiş göstereyim dedi ve Berna’ya (Başak Daşman) attığı tokatla öldürdü. Ardından hasta kardeşi için her şeyi göze alan, alt komşusu Aras’ı kullanarak cesedi göle attırdı. Bunu yaparken de onu gizlice videoya almayı ihmal etmedi. Ertesi sabah soluğu onu terk eden annesi Perihan’ın köşkünde aldı. Fikret’in küçük kızının çizdiği resimlere bakıp bu kez direksiyonu Fikret’in işyerine kırdı.
Analarının kaderi kızlarının çeyiziymiş
Birkaç saatte birini öldürdü, cesedi yok etti ama en ufak bir vicdan azabı çekmedi ve planını uygulamaya devam etti. Şirkete geldiğinde duygusuzluğundan kendisi de rahatsız olacak ki, aynada kendini tokatlayıp yıkılmış numarası yaparak Fikret’ten son bir gece istedi. O sırada kardeşinin cesedi çıkarılmıştı ama Fikret telefonunu şirkette unutmuştu. Berna’nın ölümünü intihar, kendi geleceğini de hak olarak gören Ferda köşke adım attı. Bize anlattığı hikaye bitti derken, finalde sürpriz bir şey açıkladı. Meğer hikayesini anlattığı avukat Ayşem Ferda’nın kızıymış. Şaşırdık mı? Hayır. O da tıpkı annesi gibi kızını terk etmiş. Analarının kaderi kızlarının çeyiziymiş. Bu sürpriz gibi görünen final oldukça klişeydi.
Evrim Alasya sırtlanmış
Akrep’in ilk bölümünde biz tek kişilik bir şov izledik. O da Evrim Alasya’nın Ferda şovuydu. 2020 en çok Evrim Alasya açısından verimli bir seneydi. Önce Kırmızı Oda’da Meliha’yla nefesimizi kesti, şimdi Ferda’yla bu kadar kısa sürede gerçek oyuncu nasıl rolden role geçiş yapar ders veriyor. Diziyi Evrim Alasya sırtlanmış ve finale kadar taşımış. Oyunculuğunun önünde saygıyla eğiliyorum. Hikayenin asıl tetikleyicisi Perihan’ı oynayan Demet Akbağ çocuğunu terk eden anne olarak bize henüz hikayesini anlatmadı. Ama izlediğimiz kadarıyla hasret giderdik Demet Akbağ’la. Bence hikayesini ilk bölümde anlatılmalıydı. En azından bize bir havuç verilmeliydi. Yusuf Çim kendisine ne yaptıysa çok gençleşmiş ve gözleri açılmış. Oyunculuğunun da üstüne koymuş.
Kavanoz detayı gözden kaçmadı
Şimdi moda aldatan kocaların sevgililerinin eşlerinin karşısına çıkıp “Ben senden daha iyiyim” demesi malum. Bunu çarşamba akşamları Sadakatsiz’de izliyoruz. Anti-kahramanların da izlendiği ve reyting getirdiği ortada... Akrep’te de Fikret hiç gizlemeden açıkça eşini aldatırken, sevgilisi de eşinin karşısına çıkıp hesap sorabiliyor. Dizide bazı detaylarda gözden kaçmadı. Mesela Ferda’nın kavanozu açıp açamıyormuş gibi yaparak Fikret’e açtırması… Pek çok annenin, anneannenin güçlü kadınlara hep verdiği bir öğüttür bu. Erkekler kendilerini güçlü hissetsinler diye onlara kavanoz açtırmak gerekirmiş. Ne seksist bir bakış açısı.
Elini sallasan kötüye çarpıyor
Akrep; farklı görünen ama tahmin edilebilir hikayesiyle, stilize dünyasıyla, iyi oyunculuklarıyla bir anti-kahraman işi olmuş. Tek oyuncunun sırtına binen bir yükle açmak riskli olmasına rağmen kurguda oldukça ritmi yüksek bir işe dönüşmüş. Dizide elini sallasan kötüye değiyordu. Dört başrol karakterin de iyiliği seçtiğini görmedik. Ezcümle; farklılık antipatikliğe dönüşmüş. Zira biz Ferda Akrep mi yoksa şeytan mı anlamadık. Kardeş katili olan ve buna bir zerre üzülmeyen Ferda’ya yani Akrep’e yarın reytinglerde iyi şanslar.