Son yıllarda hayatımıza döngüsel moda kavramı girdi. Sürdürebilirlik, geri dönüşüm, ekolojik kumaşlar, çevre bilinci olan tasarımlar ve daha bir çoğu döngüsel moda kavramı adı altında toplanıyor. 1970’li yıllarda ortaya çıkan döngüsel ekonomi, doğrudan ekonominin karşıtı olarak kullanılmaktadır. Ürettiğimizin çok daha fazlasını tüketiyoruz. Kullan-at prensibine dayanan bir moda anlayışının yerine geri dönüşümü temel alan bir anlayışın gelmesi kaçınılmazdı. Ayrıca tekstil sektörünün çevre kirliliğinde çok masum bir rolü de yok ne yazık ki. Üretim sürecindeki atıklar, fabrika atıkları, kimyasal malzemeler, boyalar, elde kalan stoklar…
Koronavirüsün kol gezdiği bu zamanlarda tüketiciler daha da bilinçli alımlar yapmaya başladılar. Bu da özellikle tedarikçi firmaların daha fazla soru sormasına ve birçok teknik belge istemesine etken oldu. Kullanılan kumaşın içeriğinden hangi şartlarda, nerede üretim yapıldığına, üretimin insani şartlarda olup olmadığından çocuk işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığına kadar birçok kritere bakılıyor. Bunun içinde üreticilerden istenilen şartlara uygun olduklarını gösterecek sertifikalar isteniyor.
Klasik anlayışta yeni kumaşlardan üretilen kıyafetler, giyilip ihtiyaç kalmayınca atık haline geliyorken, bu yeni anlayışa göre kıyafetlerin ömrü uzatılıyor. Geri dönüşüm sağlanarak sürdürebilirlik döngüsünün devam etmesi amaçlanıyor. Geri dönüşüm tasarımla başlayıp kesim, dikim aşamalarıyla devam ederken işin tüketiciye kalan kısmında ise mağazalardan ihtiyaca yönelik ürün seçimi önemli hale geliyor. Sonrasında ise kullanılmayacak ürünün başka birilerine iletilmesi veya atığa dönüşen malzemeleri geri dönüşüme dahil etme süreci başlıyor. Döngü de böyle devam ediyor. Tıpkı evrenin döngüsü gibi.
Döngüsel modayı hayatımıza nasıl dâhil edebiliriz?
Sürdürebilir üretim yapan firmalardan alışveriş yapabiliriz. Lakin bu her zaman mümkün olmayacaktır. O nedenle aldığımız ürünün materyallerine ve kumaş içeriklerine bakabiliriz. Doğada çözülebilen ya da dönüştürülebilen kumaşlar olmasına dikkat edebiliriz. Son yıllarda modayı takip ediyorsanız kullanılan kumaşların çoğunun doğal elyaflardan ve doğada çözülebilir materyallerden oluştuğunu göreceksiniz.
Giyinmediğimiz kıyafetlerinizi arkadaşınıza ya da onlara ihtiyacı olacak birilerine verebilirsiniz. Ya da satabilirsiniz. İkinci el kıyafet satışı ile ilgili birçok uygulama mevcut. Böylelikle hem kıyafetlerinizin tekrar kullanımı sağlanacak hem de para kazanabileceksiniz. Bir yandan da paranın döngüsü de sağlanacak.
Bu aralar internette “Kendin yap” videoları oldukça fazla paylaşılıyor. Uzun olan bir tişörtün boyunu kısaltıp yakasını açıp omuzu düşük ve göbeği açık bambaşka bir bluz yapanlardan eteğini strapleze dönüştürene, paçaları yıpranmış kotunu kesip şorta çevirene kadar birçok video mevcut. Belki sizlerde dolabınızı kontrol edip eleme yapabilir ve dönüşümün devamlılığını sağlayabilirsiniz.