Kilo vermenin sırrını açıklayacağım ama önce birtakım bilgiler verip azıcık kafa karıştırmak ve heyecan yaratmak istiyorum. O yüzden kilo vermenin sırrını sona saklıyorum.
Önce biraz matematik. Kilo vermek aslında 2-1=1 kadar basit bir matematiğe dayanıyor.
Şimdi biraz muhasebe. Borçlar ve Alacaklar dengeli olacak ki bilançoda açık olmasın.
Az biraz psikoloji. Beden-zihin bağlantısı ve kendinle iletişim kurmanın incelikleri.
Biraz da fizik, kimya, biyoloji. Enerji nedir, nereden gelir, nasıl harcanır... Ve günün sorusu “Peki, Zeki Müren de bizi görecek mi?”
Hayatta kalmak, büyümek ve aktif olmak için enerjiye ihtiyaç duyarız. İhtiyaç duyduğumuz bu enerjiyi de yiyecek ve içeceklerin içindeki karbonhidrat, yağ ve proteinlerden sağlarız. Her besinin içinde farklı miktarda enerji bulunur. Vücudumuzun temel fonksiyonlarını yerine getirmek için ihtiyaç duyduğu enerji miktarına bazal metabolizma denir. İhtiyaç duyduğumuz enerji de bazal metabolizmamızın hızına göre değişir. Bazal metabolizma hızı, cinsiyet, yaş, kilo, boy, kas ve yağ kütlesine göre değişir. Yani hepimizin enerji ihtiyacı farklıdır.
Kilomuz; besinler ve içeceklerden aldığımız enerjiye ve yaptığımız aktivitelerle bu enerjiyi ne kadar harcadığımıza bağlıdır. Kilonu korumak için besinlerden aldığın enerjiyi, harcadığın enerjiyle dengede tutman gerekir. Dengeli beslenmek, beden ve zihin sağlığını korumak için de önemli bir faktördür. İnsan beyni ortalama olarak 1,5 kilo ağırlığındadır ve beden ağırlığının %2-3'lük kısmını oluşturmasına rağmen, tüm vücudumuzda üretilen enerjinin %20-25'ini tek başına tüketir. Yani hem kafanın çalışması için hem de sürekli aç gezip ruh halini bozmamak için dengeli ve düzenli beslenmen ve enerji alımına dikkat etmen gerekir.
Yedim içtim, enerjileri aldım, beynim bunun %20'sini kullandı (çok düşünürsen belki +%5 daha), bazal metabolizmam da beni hayatta tutmak için bir kısmını yaktı bu enerjinin, tamam... Eee geri kalan enerjiye ne oldu? O harcanmayan enerji sana popo, basen, göbek, baldır, bacak vs. olarak geri döndü. Bir güzel sarıp sarmalandı, paketlendi ve vücudunun sağına soluna depolandı.
İşte onlar depolanmasın ya da bugüne kadar depolananlar harcansın diye yerinden kalkıp hareket etmeye başlaman lazım. “Ay ben gün içinde çok hareketliyim ama…” Yok, o senin bahsettiğin hareket, sana depolarını yaktıracak hareket değil. Koş, yürü, ip atla, fitness yap, yoga yap, pilates yap, bisiklete bin, ağırlık kaldır vs. bunlardan birini veya birkaçını haftada minimum 2-3 gün düzenli yap. 45 dakikalık tam bir set yapamıyorsan bile 15'er dakikalık 3 seferde yap. Sen yeter ki yap. Aldığın enerjiyle harcadığın enerji arasında bir kalori açığı yarat ki kilo verebilesin. Yani yaptıklarınla harcadığın enerji, yediklerinle aldığın enerjiden fazla olursa kilo verirsin. Çok yer, az hareket edersen kilo alırsın, net.
Şimdi gelelim kilo vermenin sırrına! Ta taaaa...
Yok, kilo vermenin sırrı falan yok. Onu ye kilo ver, bunu iç kilo ver vıdı vıdı. Yok öyle bir şey. Yukarıda 3-4 paragrafta özetledim, kolaya kaçma, oku yazdıklarımı. Hem okuyunca da kilo verirsin :)