İnsanın korktuğu başına gelirmiş ya, işte tam da oradayım. Yaklaşık 10 yıldır sayısını hatırlamayacağım kadar çok insan bana kendi internet sitemi kurmam gerektiğini anlattı durdu. Herkesin söylediğini kulak arkası ettim ve bahanelerimi sıralamaya başladım. Benim “teknoloji fobim” vardı. Ben o sitenin teknik sorunlarıyla başa çıkamazdım, o aşırı tıklanma isteğiyle yapılan haberlerden yapamazdım... Bunun gibi başlayan ve yapamam ile biten onlarca bahane sıralardım. Uzun sürede herkesi bu bahanelerime inandırdım. Şimdi kendime kahkahayla gülüyorum. Çünkü kandırdığım kendimden başkası değilmiş.
Hepiniz hikayeme hoş geldiniz!
16 ay önce uzun yıllardır çalıştığım gazetem kapanınca aynı sesler tekrar yükseldi. Ama benim cevabım netti. Yıllarca yanımda bilgisayarım olmadan hiç tatil yapmamıştım, dinlenecek ve kendime vakit ayıracaktım. Bugüne kadar dışarıyı gözlemlemiştim, şimdi kendime yolculuk yapmalıydım. Bu uzun, zorlu, acılı bir yoldu ama cesaretim vardı.
Gezdim yazdım, yedim yazdım, içtim yazdım, kendimi karşıma oturttum kavgamı ettim yazdım, içimde biriktirdiklerimi kustum yazdım, ağaca sarıldım yazdım, müze gezdim yazdım, çocukluk anılarımla karşılaştım yazdım, küstüm yazdım, barıştım yazdım... İçimde yıkılan tüm binaları tamir etmeye çalıştım. Zamanı unuttum, zamanda yolculuk yaptım, ‘an’ın değerini anladım. Sonra ardıma bir baktım ki o yola giren Oya bendim de, peki bu kimdi?
Bu internet sitesi benim kendimle barışma hikayem... Hepiniz hikayeme hoş geldiniz!
Moral olmaya geldik
Küçücük bir virüsün tüm dünyaya ders verdiği bir zamandan geçiyoruz. Bir aydır evlerimizdeyiz. Yaşamak ve yaşatmak için “evde kal”maya devam etmeliyiz. Şu an öyle bir sınavdan geçiyoruz ki, burada aldığımız kararlar ve gösterdiğimiz tavırlar gelecekte kim olacağımızı belirleyecek.
Siteyi aslında geçen ay açmayı planlamıştık ama koronavirüs ülkemize giriş yapınca biraz bekleme kararı aldık. Durumun ciddiyeti ortaya çıkınca da daha fazla durmak istemedim. Biliyorum hepiniz evlerde olmaktan sıkıldınız. Baharın gelişini camlardan izlerken biz de size başka bir pencere olmaya, biraz tebessüm ettirmeye, moral olmaya geldik.
Tüm arkadaşlarıma teşekkür ederim
Televizyon sektörünü odağına alan ve kültür sanat içeriği olmadan yaşayamayan bir site olacağımıza söz veriyorum. Bundan böyle ben ve yazar arkadaşlarım her hafta sizlerle olacağız. Ben “Acaba böyle bir dönemde nasıl moral, katkı olabiliriz?” diye sorduğum an “Yanındayız” diyen ve hayalime ortak olan tüm arkadaşlarıma teşekkür ederim. Bugün yazarlar bölümünde kaybolun. Çünkü medya sektörüne kendini adamış, çok değerli isimleri okuyacaksınız. Çoğu hayatında ilk defa köşe yazısı yazdı. Sadece benim için değil hepimize katkı olmak istediler. Hepsine ne kadar teşekkür etsem az. Nasıl bu kadar şanslı oldum?
Şimdi ben susuyorum, size korkarak doğurduğum yeni bebeğim olan sitemde keyifli geziler diliyorum.
Nevin Alpan Güngör 5 Yıl Önce
Hayırlı uğurlu olsun