Temmuz ayının ilk yazısı. Aslında dündü benim yazı günüm ama hayatımda ilk defa astrolog/yıldızolog (yanlış ifade kullanırsam kusura bakmasınlar, konuya hiç hakim değilim) yorumlarına inanmayı seçip ay tutulmasının gerçekleşmesini bekledim.
İşte 5 Temmuz. Oğlak burcu için önemli imiş.
Gökyüzünün bize göstermek istediği her şeyi yerinde ve zamanında yaşayacakmışız.
Bekleyelim görelim bakalım.
Türk televizyonlarının kanayan yarası: Haber
Geçen yazımda en son habercilikte kalmıştık.
Bir haber kuşağının ya da haber kanalının başarılı olabilmesinin tek yolu aslında çok basit. Objektif habercilik yapmak.
Ve haberi doğru, güvenilir ve çağa ayak uyduran yöntemlerle aktarmak.
Zaten bütün haber kanalları da bunu iddia ediyor.
Objektif habercilik yaptıklarını.
Peki ya gerçek ne? Herkes, “taraf olmayan bertaraf olur” mantığıyla habercilik yerine siyaset yapıyor. Oysa siyaseti siyasetçi yapmalı. Televizyonun gücü ve etkisi malum. Televizyon kanalının objektif haberciliğin dışına çıkıp izleyiciyi, yani halkı yönlendirmeye ya da popüler deyimiyle “algı yaratmaya” çalıştığını hissettiği anda izleyici zaten notunu veriyor. O noktadan sonra isimlerin, içeriğin, yorumların pek bir önemi yok. Çünkü artık taraf haline geliyor ilgili mecra.
Haberci, haberden yana taraf olmalı.
Habercinin tek tarafı haberin kendisi olmalı.
Aksi halde o medya, bu medya, yandaş medya, yoldaş medya, arkadaş medya; sıfatlar ve yakıştırmalar... Bölünmüşlük ve nefret siyaseti.
Muhalefet yapmış olmak için de, iktidara yaranmak için de yanlı haber yapmanın sonucu belli.
Maalesef...
Bunu görmek için de kafayı kaldırmak yeterli.
Habercilik bir ekip işi.
Ekip; sahadan gelen, haberin içinden gelen, duayen araştırmacı gazeteci üstatların “habercilik ve gazetecilik ahlakı” tedrisatından geçmiş, entelektüel kapasitesi yüksek habercilerden kurulmaz ise zaten sürdürülebilir bir haber merkezi yaratma şansınız yok.
Bu anlamda da halihazırda takdir ettiğim haberciler var, ama henüz bir ekip yok.
Bunları niye mi yazıyorum? :)
Vardır elbet sebebi.
Haberi aktarma yöntemleri de bir o kadar önemli. Ama bunun reçetesini şimdi veremeyiz. İlerde gelip danışan olursa onlara bilahare anlatırız.