Sezonun başlamasıyla birlikte dizilerde de hareketlilik yaşanmaya başladı. Kimini dört gözle bekliyoruz kimi yeni yeni hayatlarımıza ışık hızında giriverdi ya da giriyor. Tabir-i caizse tüm kanallar üzerimize fırlatır gibi dizileri atıyor ve akşamlarını televizyon başında geçiren sevgili izleyicilerinin beğenisine sunuyor.
Geçen sezondan devam eden dizilerde kimi değişikliklere rastlıyoruz, bunlarla birlikte beğeni ve merak eşiğimiz de bir o kadar yukarı tırmanıyor. Yeni dizilerin yayınlanan tanıtımları da oyuncu kadrosu ve senaryonun farklılığına, verilmek istenen mesaja göre “Ben bu diziyi izlerim”, “Güzel bir diziye benziyor” gibi buna benzer pek çok yorum yapmamıza sebep oluyor. Gel gelelim, bazı durumlar ve durumlara göre seçilen oyuncular o kadar kalıplaşmış oluyor ki, Yeşilçam’da Kemal Sunal’ın, Şener Şen’in ya da Ayşen Gruda’nın olduğu filmlerde güleceğimizi biliyorsak, aynı durum dizilerde gördüğümüz oyuncuların bizde hissettirdikleri için de geçerli oluyor.
Evet, yukarıdaki uzun cümlenin devamı olarak sadede gelirsek, karakter değil de başrollerin takipçi sayılarının, güzelliklerin ya da yakışıklılıklarına bakılarak belli kalıplar içindeki dizilere yerleştirildiğini gördüğümüzde neyin ne olduğunu az çok tartıveriyoruz. Bu kötü bir şey mi? Tabii ki değil. Ancak verilmek istenen mesajın önüne geçiliyor, tüm bunlar yeterli olmayıp seyircinin ilgisi kaybedilince, gerçekten karakteri tanıtan ya da aslında o role cuk diye oturacak kişiler sonradan eklendiğinde başta gözetilen durumların çok da önemli olmayacağı görülebiliyor, eh bu durumda da şu soruyu soruyoruz “Rolün hakkını takipçi sayısı verebildi mi ya da veriyor mu?”
Tüm söylediklerimizi elimizin tersiyle itip, bir de başka açıdan duruma baktığımızda ise, işin takipçi sayısı ile de alakalı olmadığı da söylenebilir. Her karakteri herkes oynayabilir diye de bir şey elbette yok tabii ki ama çizgileri belli olan karaktere daha uygun olan kişi yer verilecekken, ekranda hiç üzerine oturmayan bir rolle karşımızda bambaşka birini görünce “Vardır bir kerameti” diye düşünüyoruz. Her oyuncunun zamana göre, denk geldiği şartlara göre şansı birbirinden çok farklı ilerliyor. Kimileri var ki, hangi karakteri versen anında o oluveriyor, kimi uyandırdığı intiba sonucunda kendisine daha uygun rollerde yer buluyor. Yani şimdi romantik komedi oyuncusu olarak izleyici aklında yer almış biri hiç bilinmeyen veya aklımıza gelmeyecek bir rolle karşımıza çıkarak bizleri şaşırtabilir.
Ne diyelim, yeni sezonda şaşıracağımız güzel gelişmelerle, sol gösterip sağ vuracak hikayelerle ekran yolculuğumuza devam ederiz. İyi seyirler!