Bu ara dikkatimi çekiyor. “Yılların televizyoncusu” gibi tanımlamalar sıkça kullanılıyor.
Ülkemizde toplum geneline yayılmış yanlış bir kanı var. Bankada çalışana 'bankacı', televizyonla ilgili herhangi bir endüstride çalışana 'televizyoncu' denir. Bugün hangi banka çalışanına mesleğini sorsanız "Bankacıyım" der. Örneğin herhangi bir banka şubesinde çalışan operasyon yetkilisine (şube muhasebe yetkilisine) mesleğini sorsanız "Ben muhasebeciyim" demez. Oysa hastanenin muhasebe biriminde çalışan birine sorduğunuzda "Muhasebeciyim" der, "Sağlıkçıyım" demez. Televizyonculuk da aynı bankacılık gibidir.
Kısaca her televizyonda çalışan ya da TV'ye hizmet ya da mal sağlayan firma çalışanı televizyoncu değildir.
Bankanın asıl işi para toplayıp piyasaya plase etmek, arada para kazanmaktır. Bu prosesin parçası olan çalışanlar ve yöneticiler bankacıdır. Diğerleri banka çalışanıdır. Televizyonda yayın ve içerik yaratımı, seçimi ve planlamasına dahil olanlar televizyoncudur diyebiliriz. Onun dışındakiler TV çalışanıdır.
Yaz ekranı reytingleri
Reytingler düşük. İddialı projeler yayına girdi, hatta bazılarının 2. ve 3. bölümleri yayınlandı. İzlenme performansları beklenenin altında. Aralarında kanal yöneticilerinin çok umut bağladığı işler de var. Ekonomik olarak bu reytinglerle kanalın zarar etmemesi zor.
Peki bunun sebebi ne?
Yazın reyting düşüktür zaten, sezonda yükselir diye düşünebilir miyiz?
Bence hayır.
Pandemide geçirdiğimiz süreç TV içeriğine dair “beklentilerimizi” biraz değiştirdi diye düşünüyorum. İzleyici dijital platformlardaki içerikle daha çok haşir neşir olunca sanki çıtayı yükseltti. Standart, biribirini tekrar, takip ve hatta taklit eden işler artık eski tadı vermiyor, vermeyecek. Vermemesi de normal.
Bu mesajı alabilen TV kanalı varla yok arası.
Yeni sezon/döneme hazırlıkların biraz bu yönde değerlendirilmesi lazım.
TV kanalları el değiştirir mi?
Söylenti çok, gerçeklik az. Ama ana akım kanallardan bir tanesinin yeni sezon öncesi el değiştirmesi muhtemel.
Sektörde yeni oyuncu olmak için ön hazırlık yapan Türk gruplar da var.
Yabancıların ise tabir-i caizse ne yaptığı belirsiz. Beyanlar ve pazara girme niyetine dönük bir takım girişimler var ama maalesef arkası hep boş. En azından görünen o.
Her şey reklam gelirlerinde daha doğrusu fiyatlamasında düğümleniyor.
Bir de RTÜK var tabi.
Bekleyelim, görelim.