Hayatımıza girdiğinden beri evlerimizin baş köşesinde ağırladığımız, her türlü ihtimamı gösterdiğimiz hatta annelerimizin çeyizlerinin en nadide parçalarıyla süslediği televizyon da aynı özeni bize gösteriyor mu?
Bazen elimize kumandayı alıyoruz ve kanallar arasında dolaşıyoruz. Kimi kanalda tekrar edilen diziler, kimi ekranda eski filmler, kimisinde yarışma programları, kimisinde de tartışma programları… Biz, bize sunulan programlarla yetinmeye çalışıyoruz.
Pandemi süreci normalleşmeye başlayınca yeni diziler de birer birer ekranlarda yerini almaya başladı. Ben yeni başlayan dizilerin özellikle ilk bölümlerini izlemeye çalışırım. O nedenle annemle televizyonun karşısına geçtik. Ben ilgiyle izlerken, annem her zamanki gibi yarısında günlük işlerini yaptı, yarısında da uyuklamaya başladı. Bir ara beni lafa tuttu, ben de “Anne dur, şu diziyi izliyorum” dedim. O da bana “Aman bir şey olduğu yok işte, hep aynı” dedi. Anneme bu dizinin yeni başladığını ve ilk bölüm olduğunu söyledim. Bu kez annem, “Olur mu ya? Bu tekrar dizi biz bunu izledik” dedi… Ben anneme biraz direnerek ısrarla bu dizinin yeni olduğunu anlatmaya çalıştım ama nafile… Kadın inada bindirdi ve bana neler olacağını anlattı… Mantıklı bir aksiyon sıralaması sundu ve sanırım gayet başarılıydı. Ne de olsa yılların televizyon izleyicisiydi…
Ben de bu durum karşısında sorgulamaya başladım, acaba televizyon karşısında geçirdiğimiz zamanı hak ediyor mu? Bizim ona gösterdiğimiz sonsuz özeni o da bize sunuyor mu? Ya da bizim, sevdiğimiz bir programı izlerken araya koyduğu uzun reklam kuşağını zaplamadan beklerken gösterdiğimiz sabrın karşısında bize karşı vicdanlı mı?
İzleyiciler bir diziyi izlemeye başlar ve gününü bekler. Hatta takvimin üzerine not alır, unutmamak için… Öyle vefakardır televizyon izleyicisi. Dizinin aksı değişir, beğenmez ama “Emek verdim, o kadar izledim sonuna kadar izlerim” der, bırakmaz izlediği diziyi. Reyting kurbanı olan diziler final yapmadan bitince “Ayıp ama o kadar seyrettik, bir de sonunda ne olduğunu görseydik” der. Sevdiği dizi final yapınca üzülür, her bulduğu fırsatta, her alanda sevdiği dizinin devam etmesi için uğraşır… Bunlar annem gibi internetten dizi izleyemeyen, televizyona zorunlu olan kişilerdir. Gerçek televizyon izleyicileri…
Annemin bana televizyonda yeni başlayan bir dizinin tekrar dizi olduğunu söylemesi ve olacakları sıralaması oldukça enteresandı. Ertesi gün diziyle ilgili yapılan yorumları okuyunca annemi anladım. Herkes dizinin konusunun daha önce izledikleri dizilerle aynı olduğu konusunda eleştirilerde bulunmuştu. “Affedersin annecim, sen haklıymışsın. Bir nevi tekrarmış…”
Bu durumda televizyona serzenişte bulunmak istedim. Seni izleyen, sana özen gösteren, çeyizinin en müstesna parçasını, bir bebeğin üzerini örter gibi üstüne örten izleyicine biraz vicdanlı olur musun?