Dead To Me sıkıntıdan öldürdü
Havuzunda yüzen bir cesetle ne yaparsın? Sana onarılamaz bir şekilde zarar veren birini affedebilir misin? Daha da ileri gidip onu sevebilir misin? Peki, hepsini unut! Sır saklayabilir misin? Özellikle de bir cinayetle ilgiliyse... İlk sezonuyla dikkatleri üzerine çekmeyi başaran ve hatta Christina Applegate'e oynadığı rolle Emmy ve Altın Küre adaylığı getiren Dead to Me, bu sorulara zemin hazırlayan bir Netflix dizisi ve 2. sezonuyla aramıza döndü.
Dizinin kamera arkasına baktığımızda, 2 Broke Girls dizisinin yaratıcısı Liz Feldman'ın yanı sıra, dört kadın yönetmen ve altı kadın senaristten oluştuğunu görüyoruz. Dizinin idari yapımcıları ise Adam McKay ve Will Ferrell.
Karanlık sırlarla bezenmiş bir komedi Dead to Me. Cinayet, gizem, mizah, dostluk, dram... Ne ararsan var... İlk sezonda Christina Applegate ve Linda Cardellini, yas destek grubunda karşılaşan iki yabancı kadın Jen ve Judy olarak çıkmıştı karşımıza. Jen, kocası yakın zamanda bir sürücünün vurup kaçmasıyla ölen, öfkeli bir emlakçı. Judy ise sanat dersleri verdiği huzurevinde yaşayan ve erkek arkadaşı Steve kısa bir süre önce kalp krizinden ölmüş bir romantik. Acıları dışında ortak hiçbir şeyleri yok gibi görünüyor. Ancak bu onların geceleri telefonda saatlerce konuşmalarına ve hatta Jen'in kocası Ted'i öldüren Mustang'ı aramak için saatlerce mahallelerin arasında direksiyon çevirerek dostluk kurmalarına engel değil...
Sorun şu ki; Judy karanlık bir sır barındırıyor. Aslında, iki karanlık sır. Birincisi sevgilisi Steve aslında ölmedi ve ikincisi Ted'i öldüren Mustang'ın sürücüsü kendisi...
Bu sırlardan ilki, birinci sezonun ilk bölümünde, ikincisi ise final bölümünde ortaya çıkıyor Jen için... Ve 10 bölüm boyunca sürükleyici bir maceranın peşine takıyor izleyiciyi. İki kadının birbirleriyle, yasla, suçlulukla ve dostlukla verdikleri mücadele yansıyor ekrana. Keyifli ve merak uyandırıcı bölümler tıkır tıkır ilerliyor. Özgün senaryosuyla da klişe Netflix dizilerinden ayrıldığı için ekstra bir tercih sebebi oluşturuyor. En azından ilk sezon için bu böyle...
2. sezon ise kaldığı yerden devam ediyor. Judy tüm olanlardan sonra intiharın eşiğine gelmişken, onu bu eşikten çeviren, Jen oluyor. Yeni bi cinayet, yeni bir açmaz, iki kadını roller değişmiş olarak tekrar bir araya getiriyor. Birbirlerini, birbirlerinden daha iyi anlayabilecek kimseleri yok. Steve'in ölümüne adanmış bir sezon bu. İlk sezona benzer bir şekilde yine sırlar, korkular ve ölümle baş etme ve kederi yönetme hali devrede. Ancak bu kez izleyiciye yansıyan son derece durağan, sıkıcı, kıpırtısı olmayan bölümler. Yavan bir ilerleyiş. Applegate ve Cardellini'nin oyunculuklarına bir diyecek yok fakat sadece iyi performans bir diziyi izlenir kılmıyor.
Kendi adıma zaman kaybı olarak nitelendirdiğim bu yeni sezon ilk sezonla arasına giren uzun süre sebebiyle beni bir düşünceye itiyor; ilk sezonu gerçekten de sevmiş miydim?
Öte yandan, görünen o ki, Dead to Me'nin 3. sezon onayı için yeni bir cinayet gerekiyor...