Dizi tekrarları yeni haklar yaratır mı?
Okurlarımızın soruları doğrultusunda bu hafta yine merak konusu bir konuya açıklık getirmek isterim. Bu husus, işin asıl süjelerinden ziyade TV izleyicilerinin merak konusu.
Prensip olarak bir fikir veya sanat eserini kullanabilmek için eser sahibi yahut mirasçıları ile sözleşme yapılmalıdır. Hak sahibinin tek taraflı yazılı irade beyanı ile de hukuksal ilişkiyi kurmak mümkündür.
‘Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’muz bu hususu açıkça düzenlemiş ve DEVİR ile devralana, hak sahibi tarafından eser üzerindeki tüm mali haklarını kısmen veya tamamen devredebilme hakkını tanımıştır.
Yani oyuncunun, senaristin/yazarın, yapımcı/yayıncı ile yapacağı sözleşme şartları burada yine önem arz eder.
Pratikte yapım şirketleri, oyuncular ile yaptıkları sözleşmeler ve devamında ‘Mali Hak Devir’ belgesi imzalatmak suretiyle, TV ve dijital platformlarda dahil olmak üzere eser üstündeki tüm mali hakları ödedikleri ‘oyunculuk bedeli’ karşılığında satın alırlar. Bu halde, oyuncu/senarist dizinin bir başka veya aynı kanalda veya internet/dijital ortamlarda yayınlanması durumunda oyuncuya başkaca bir bedel ödemezler.
Tabii bu durumun aksi sözleşme ile kararlaştırılabilinir. Yani oyuncu, yapım şirketi ile yapacağı sözleşme ile, dizinin dijital platformlarda yayınlanması, aynı kanal veya başka bir kanalda tekrar gösterimi halinde bir pay alabilir.
Uygulamada bahsettiğim hususun az da olsa örnekleri vardır. Birçok hak sahibinin de sözleşme ile aksinin kararlaştırılacağı hususundan bihaber olduğunu da belirtmek isterim.
Eser sahibinin manevi haklarından da bahsetmeden geçmek olmaz. Gerçekten de eser sahibinin eser üstünde ‘Manevi Hak’ları bulunmaktadır.
Burada ‘Manevi Hak’ tanımı yapmak icap eder kanaatindeyim.
Manevi Hak, eser sahibi ile eser arasındaki duygusal ilişki sonucu ortaya çıkan hak ve yetkileri ifade etmektedir.
Önümüzdeki hafta, eser sahibinin maddi ve manevi haklarını örneklerle anlatıp, somutlaştırmaya çalışacağım…
İyi haftalar dilerim….