Eski bir sevgili gibidir eski dizi

Seyirci ile dizi ilişkisi de bir sevgi ilişkisi. Yeni bir insan tanımak, onu merak etmek, dünyasına girmek, dünyana almak gibi. Bir duygusal bağ. Öyle bir bağ ki, işinden, arkadaşlarından, eşinden, sevgilinden zaman çalıp ona veriyorsun. Hayatında bir öncelik sırası ediniyor. Aylarca, bazen yıllarca süren bir ilişki bu da...

Bazen rutinden şikayet ediyorsun, bazen de değişimden. Bazen sıkıldım senden diyorsun bazen sen çok değiştin diye sitem ediyorsun. Bazen de, ben çok değiştim artık bir arada olmamız mümkün değil diyorsun. Hayatına yeni bir hikaye giriyor ve ondan vazgeçiyorsun.

Sevgilisiniz, evlisiniz. Hayatınızda büyük bir dönüşüme sebep olacak bir gelişme oldu. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Peki o ilişki kaldığı yerden aynı şekilde devam eder mi?

Tüm dünya aynı düşmana karşı savaşıyor

Dönelim yine o ilk cümledeki ilişkiye. Ayrılıklar biraz da böyle olmuyor mu? İki taraf da değişimi, dönüşümü kabul etmez, ona uyum sağlamaya çalışmazsa tekrar bir araya gelseniz bile mesafeler çok daha uzak olmuyor mu?

Tüm dünya belki de tarihte ilk defa aynı düşmana karşı aynı savaşı veriyor. İnsanlar yıllardır ilk defa günlerce evde kapalı kalıyor. En muhafazakarından en liberaline herkes hiçbir şey eskisi gibi olmayacak diyor.

İnsanlar uzun zamandır ilk defa rutininden çıktı. Hayatlarını, ilişkilerini, geleceklerini sorgulayacak zamanları yaratabildi kendine. Yeni uğraşlar keşfetti, eski uğraşlarını yeniden hatırladı.

Şimdi eylül geldiğinde eski dizileriyle yeniden karşılaşacak. Bazıları ise yeni dizilerle. Ama o kişi mart ayında bıraktığımız aynı seyirci değil.

Bu sezon kolay değil

Bu sektörün merak ettiği tek şey setlerin ne zaman başlayacağı, eski dizilerin yeni sezonda ne zaman yayına gireceği olmamalı. Zaman deyince akla haziran başında sete çıkarız, ağustosta yeni bölüm çekeriz gelmemeli sadece.

Zamanın ruhunu ve diğer boyutunu da göz önünde bulundurmak gerek.

Değişimi fark eden, okuyan ve buna göre yön belirleyenler yılların muktedirlerine meydan okuyacak.

Zamanın ruhunu okuyamayan her zaman olduğu gibi yine devre dışı kalacak.

O yüzden de bu sezon işler hiç de kolay olmayacak.

En güvenli sanılan sular belki de en büyük fırtınalara gebe…