05.04.2024, 13:04

‘Eureka’: Cannes 2023’ün en iyi filmi

Yeni Arjantin Sineması’nın en iyi yönetmeni Lisandro Alonso’dan Herzog-Jodorowsky usulü otantik bir “Inland Empire”. Her izleyişte farklı katmanlarına sokacak egzotik, hiççi, natüralist ve ıssız bir gizem-western-sub-noir filmi mucizesi. Cannes 2023’ün en iyisi “Eureka”, 16-27 Nisan arasında 43. İstanbul Film Festivali’nde Türkiye prömiyerini yapacak.

FİLMİN NOTU: 8.3

META-WESTERN EYLEMİ ALTMAN’IN ‘BUFFALO BILL’İ GİBİ

Arjantin’in iz süren minimalist auteur’ü “Eureka”da (2023) mitolojik bir deneyin peşine düşüyor. Archimedes’in otantik nidasının ‘western-neo-noir’ parçalarını keşfe çıkıyor. Bunu yaparken üç bölümde tersine çevrilmiş duyusal omurgaları delik deşik ediyor. Büyük oranda da aslında bu yıkıp dökme halinin dinginliğiyle mest ediyor.
Başlangıç 1.37:1 çekilmiş bir çeşit meta-western gibi. Altman’ın “Buffalo Bill ve Kızılderililer”inde “Buffalo Bill and the Indians, or Sitting Bull’s History Lesson”, 1976) yaptığını ustalık eseri “Jauja”ya (2014) yaşatıyor. Bu sayede o postmodern klasiğin değerini arttırıyor. Ardından dingin bir şekilde bir Amerikan bölgesine gidip 1.85:1 polisiye araştırmasında kızını bulmaya çalışan Murphy’nin kayboluşuyla siyah-beyaz illüzyonlara açıldığına tanıklık ediyoruz. Viggo Mortensen’in Gunnar’ının adı değişiyor.

‘BAŞSIZ KADIN’A CEVAP!

Aslında bu tersyüz edilmiş coğrafi mekanlar sayesinde biz gizemli bir David Lynch evrenine git gide daha da ilerliyoruz. “Başsız Kadın”da (“La Mujer Sin Cabeza”, 2008) Martel akımın feminist “Kayıp Otoban”ına (“Kayıp Otoban”, 1997) imza atmıştı. Burada ise reenkarnasyonları daha mitolojik, natüralist, soyut ve ıssız hale getiren bir üç bölümlü model arayışı var. Mauro Herce’den Timo Salminen’e atlayan görüntü yönetimi seçimleri de dingin birlikteliği ortaya koyuyor. Finalde bir Arjantin doğasında, veya Herzog’vari bir egzotik imparatorlukta tavuskuşunun her şeyi talan ettiği bir başka paralel evren vurgusu da ortaya çıkabiliyor. Yönetmen “Jauja”da aslında “Köstebek” (“El Topo”, 1970) ile “Stalker”ı (1979) Wenders usulü buluşturmuştu.

ARCHIMEDES BÜYÜSÜNÜ HİSSETİREN PASTORAL BİR MUCİZE

Burada ise Arjantin’in Herzog’u kafalarına gidip geliyor. “Liverpool”da (2008) Tsai Ming- Liang-Wim Wenders kırması eylem planı vurucuydu. Payne ile rekabete giriyordu. O minimalist poker surat komedisi yaklaşımında olgunlaştıktan sonra ‘soyut bir gizem’e kayıyor. Burada otantik ve mitolojik bilinmedik doğa tasvirleriyle büyülü hale gelebiliyor. Bu durum karşısında Yunan matematikçi ve kaşif Archimedes’in büyüsünü hissettiren bir mucize ile yüzleşiyoruz. Bize paralel evrenin şekilsiz parçalarından da, ıssız bir neo-noir aynası olarak da yansıyan epizodik bir zeka görüyoruz. Bu ustalıklı yapbozla harekete geçmek de, her izleyişte alt metinlerine girip planlamak da seyircinin elinde.

ROEG VE AOYAMA İLE REKABETE GİRİYOR!

1983’te Nicolas Roeg, 2000’da Shinji Aoyama bu isimde dahiyane eserlere imza atmışlardı. Burada da western-sub-noir damarından hareket etme canlanıyor. Bu hamlenin değeri de, otantik bir hazineye dönüşüyor. 2023 mamulü “Eureka” aslında özgün ve duyusal bir gizem filmi. Baştan sona sinema içeren bir cinlikle mitolojik diyarlarından paralel evrenlere atlayıp bir model arayışına giriyor. Alonso’nun ustalık illüzyonlarının keyfini sürüyor.

1.64:1’DE TAMAMLANAN FİLM, SOYUT REENKARNASYON EGZERSİZİ GİBİ

Ama David Lynch’in eylemlerini çok kullanan olduğu için de burada Herzog usulü otantik “Mulholland Çıkmazı” hali o kadar da başyapıt seviyesinde değil. Ama tekinsiz ve soyut tınılarına herkesi çağıran bir efsanevi dokunuş görüyoruz. Alonso’nun olgunluk dönemine girdiği 15 yıldır bildikti. 1.64:1 çekilen final bölümü, mucizevi bir reenkarnasyon egzersizi. Yunan mitolojisinden başka efsanelere açılan ıssız bir planlamayla dikkat çekiyor. Büyük oranda da eylem planlarını bize natüralizm ve minimalizm ile yaşatıyor. Hayvanların yıkıp döktüğü anti-western evreni sarhoş ediyor. Kendini Jodorowsky-Herzog kırması bir yeniden doğum merkezinde ameliyata sokuyor.

‘JAUJA’ SONRASI DÖNEMDEN BİR YÜKSEK SANAT ESERİ

Burada “Jauja” sonrası soyut gizem filmi hallerini benimsemek mümkün. Adeta balta girmemiş ormanlarda otantik yol filmi hali katmanlı bir şekilde canlanıyor. Ama bu sefer epizodik yıkıp dökme daha aktif. Özellikle de bu hareketlenmenin lineer olmayan boyutları ise şaşkına çeviriyor! Arjantin sinemasının Wim Wenders’i bu kez Herzog-Jodorowsky usulü bir David Lynch filmi ile hayran bırakıyor. Dingin tınılarına ve uzun planlarına zorlayıcı sinema deneyimlerini yaşayanları alıp her izleyişte ritmine sürükleyen bir yüksek sanat eseri 2023 mamulü “Eureka”.

JODOROWSKY-WENDERS USULÜ “INLAND EMPIRE”

Yönetmen “Mulholland Çıkmazı”ndan sonra “Inland Empire”la üç hikayeli bir model arayışına girip bir başyapıta daha imza atmıştı. Burada ona kayma gerçekleşiyor. O inşaya cevap niyetine gelen yaklaşım da bu sayede aslında reenkarnasyon tezahürlerinin anlamlarının altını doldurmuş oluyor. Sonda canlanan karakterlere yeni bir aşı yapma ise bu eylemi canlı, taze ve cesur hale getiriyor. Tavus kuşunun metaforik ve ıssız müdahalesi şaşkına çeviriyor. Geriye ikonik ve bayıltıcı imgeler bırakıyor.

Yorumlar (0)