Geleneksel TV dijitale karşı
Çok yazıldı, çizildi. Altyapısını internet ve internet teknolojilerine dayandıran; akıllı cep telefonlarından internet gazeteciliğine veya online eğitimden elektronik postaya kadar geniş bir alanı kapsayan iletişim araçlarına “Yeni Medya” deniyor.
Hep de dijitalin geleneksel televizyonun yerini alacağı sonucu çıkarılıyor. Herkes de bunu uzun uzun anlatmayı çok seviyor. Ben öyle düşünmüyorum.
Evinizde oturup başlama saati belli bir içeriği izleme konforu ve rutini özellikle orta yaş ve üzeri için vazgeçilmez. Hatta ve hatta teknolojik açıdan kaos yaşamadan televizyonun düğmesine basıp, alışkın olduğu logoyu ekranda görüp dizi ya da program izlemek gençlerin de aslında terk ettiği bir şey değil. Üstelik alışkın olduğu komplike bir makine olmayan televizyonundan; “internet gitti”, “hat koptu”, “aradığınız içeriğe ulaşılamıyor” mesajları ile muhatap olmadan içerik izlemenin konforu gerçekten başka. En azından bir süre daha böyle.
İkisinin de yeri ayrı.
Geleneksel TV hiçbir zaman ölmeyecek. Hatta epey bir süre daha amiral gemi olmaya devam edecek.
Bunun iki istisnası olabilir:
1- Geleneksel televizyonun içerik olarak dijitalden çok geriye düşmesi. Ki bu seçenek de TV yayıncılığının ekonomik büyüklüğü göz önüne alındığında olası değil.
2- Teknolojik gelişmeler ve teknoloji yatırımlarının artması.
Herkesin sınırsız, kopmayan, yavaşlamayan, bant genişliği, veri hacmi, veri indirme hızı gibi kaygılar yaşamadığı ve bireylerin “anlamayan” müşteri ilişkileri ile uğraşmak zorunda kalmadığı bir internet hizmetine sahip olduğu ortam. Herkesin derdi aslında çok basit. İnternet hizmetinde sorun var ve konforlu bir şekilde dijital platformda dizi/içerik izleyemiyor. Bunu çözmek de daha fazla teknoloji yatırımı ile mümkün.
En nihayetinde Netflix de özünde bir teknoloji şirketi.
Yani herkes evdeki televizyonuna sahip çıksın, kucaklasın.
Pandemi ivmesi ile artan dijital alışkanlıklar standardımızı yükseltse de akşam herkes evinde oturup Sadakatsiz ya da Uyanış Büyük Selçuklu izlemeye devam ediyor.
Önümüzdeki haftalarda genel yayın yönetmenimin de talebi ile bir takım teknik bilgiler vereceğim.
Bu hafta başlayacaktım ama izleyici bizden içerik bekliyor.
O yüzden de üretmeye devam etmemiz lazım.
Sete Gittim
Herkes lütfen Dizi Doktoru YouTube kanalına abone olsun ve Sete Gittim isimli programı izlesin. Dizi Doktoru Oya Doğan dizi setlerine gidiyor ve çok eğlenceli ve aynı zamanda bilgilendirici röportaj ve görüntülerle bizlere harika bir içerik hazırlıyor. Şimdiden 4 dizi setinden farklı bölümler yüklenmiş durumda. Kalk Gidelim, Zümrüdüanka, Uyanış Büyük Selçuklu ve Kırmızı Oda setlerine konuk olmak isteyenler hemen izleyebilirler. Duyduğuma göre de sırada çok izlenen ve izleyicilerin talepleriyle Oya Doğan’ın mail kutusunu doldurduğu iki önemli dizi varmış…
Yakında bu programı ana akım TV’de de göreceğimiz kanaatindeyim. Tebrikler Oya Doğan.