09.12.2022, 15:56

Kurak Günler'i neden izlemelisin?

Bugün vizyona giren Emin Alper imzalı Kurak Günler’i üç kez izlemiş biriyim. İlkini iş gereği televizyon ekranından izledim, ikincisini Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde… İnanılmaz etkileyiciydi. Açıkçası televizyon ekranında bu filmin derdinin büyüklüğünü anlamıyorsunuz. Üçüncü izleyişim ise Suç ve Ceza Film Festivali’nde oldu. “Aklın almadı mı, niye üç kere izledin?” diyenler olacaktır. Evet almadı, Emin Alper’in bir film çekip Türkiye’nin neredeyse tüm utançlarını o sahnelere nasıl sığdırabildiğini anlamak istedim. Adalet arayışını yaparken suçun bizde de olduğuna dokunarak, çağın büyük sorunlarından olacak susuzluk meselesine sağlam eleştirisini, linç kültürünün bizi getirdiği noktayı, ikiyüzlülüğümüzü, ötekileştirmek konusundaki ustalığımızı, kadına ve LGBT+ bireylere bakışımızı, adalet sistemimizin bizim için en güvenli yerin hapishaneler olduğunu nasıl belirlediğini, bilgisizliğin bizi getirdiği noktayı, farklı etnik gruplara olan saygısızlığımızı, yazılmamış kurallarla tutunduğumuz bağnazlığımızı anlatıp sonunda nasıl hepimizi umutla “Oh be” diyerek o salondan çıkardığını anlamak istedim. Filmi izledikten sonra sırf o kalabalıkla yaşadığınız umut duygusunun da bağımlısı olabilirsiniz.

BU KARAR AÇIK AÇIK SANSÜRDÜR

Kurak Günler analiz yazıma böyle başlayacaktım. Filmi de farklı zaman dilimlerinde izlemiş olmak her defasında farklı bir şey görmemi de sağlamıştı. Bugün keyifle “Yılın en iyi Türk filmi vizyona girdi mutlaka izleyin” yazacaktım. Bu cümleyi tabii ki kuruyorum ama keyfim kaçtı. Çünkü Kurak Günler’in yapımcısı Nadir Öperli ve yönetmeni Emin Alper, dün TC. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Sinema Genel Müdürlüğü’nün Kurak Günler filmine verdiği desteği faiziyle istediğini açıkladı. Evet, yanlış okumadınız? Filme verilen destek faiziyle geri isteniyor.

Kamu fonları, kendi ülkelerinin sinemaları gelişsin ve dünyaya Türk sinemasının da varlığı gösterilsin diye bu filmlere destek veriyor. Kurak Günler de dünya prömiyerini dünyanın üç büyük festivalinden birinde; Cannes Film Festivali’nde yaptı. Dünyanın pek çok festivalinde ödüller aldı, alıyor, almaya devam edecek. Yani Türk sineması dünya yolculuğunu bu yıl Kurak Günler filmiyle yapıyor ama bakanlık parasını faiziyle geri istiyor. Nedeni, senaryoda değişiklik yapılması… Senaryo değişikliği her zaman olur, sette bile pek çok değişir.

Bu karar açık açık bir sansürdür. Umarım Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Sinema Genel Müdürlüğü bu kararından ivedikle vazgeçer, vazgeçmeli. Zaten bu ülkede bağımsız film yapmak çok zor, iyice de zorlaşmışken hiçbir gerekçe gösterilmeden alınan bu karar zaten emeklemeye çalışan bağımsız sinemamızı çok geriye götürür.

UMUTLA SALONDAN ÇIKACAKSIN

Kurak Günler’i izlemelisiniz. Hiç romantik bir yerden söylemiyorum. “Bakanlık filme ceza veriyor ve sansür uyguluyor, o nedenle izleyin” demiyorum. Çünkü film o kadar iyi ki, buna ihtiyacı yok! Ve neden izlemelisin biliyor musun? Umut hepimizin en çok ihtiyaç duyduğu duygu. İyi bir film izleyip, sonunda da aldığın mesajla umut duygusunu cebine koyup o salondan çıkacaksın, söz!

Yorumlar (0)