Sihirliydi annem!
Sadık, iki çocuklu, dul bir adam, Betüş’se insan görünümlü bir peridir ve tabii ki Sadık bunu bilmemektedir. Birbirlerine pek aşıktırlar. Zaten bunu da sık sık Devlet Tiyatrosu Türkçesiyle ifade eder (misal, “r” harflerini filan hiç yutmadan konuşurlar çünkü Betüş’ü canlandıran İnci Türkay da Sadık’ı canlandıran Şahap Sayılgan da konservatuar mezunu oyunculardır), bizi aşklarına aşırı derecede inandırırlar. İkisinin evlenmesine ne Sadık’ın çocukları razıdır ne de Betüş’ün anne ve ablası ama Periler Heyeti Başkanı’nın da söylediği üzere gerçek aşkın sihrini hiçbir sihrin bozması mümkün değildir.
Nitekim daha evlendikleri gün çekişmeler başlar. Betüş’ün annesi Dudu (Nevra Serezli) bir el hareketiyle nikah memurunu yok eder, Betüş bunu fark edip birkaç göz kırpmayla memuru geri getirir. Sadık’ın çocukları da üvey anneleri olacak Betüş’ün onları yetimler yurduna göndereceğine, onlara kötü davranacağına, dayak atacağına, emektar hizmetçileri Firuze’ye yol vereceğine filan emindirler; bu yüzden de nikah töreninde suratlarından düşen bin parçadır.
Hikâye böyle başlar. Takvimler 27 Şubat 2003 tarihini göstermektedir. “Sihirli Annem” daha başlar başlamaz o kadar beğenilir ki, 9 Mart 2003’te yayınlanan ikinci bölümü totalde 10.1 reyting ve21.6 izlenme payıyla “Çocuklar Duymasın”ı bile geride bırakıp bir rekora imza atar. O hızla da devam eder. 2003’te Kanal D’de başlayan dizi, daha sonra Star TV’ye transfer olacak ve 2012’ye dek yedi sezon, 240 bölüm boyunca devam edecektir.
Duymayan kalmadı, bugünlerde “Sihirli Annem” Acun’un kızının isteği üzerine yeniden çekiliyor. Acun Ilıcalı’nın sahibi olduğu Exxen adlı dijital platformda yayınlanacak dizi için tamamen yeni bir kadro kuruldu ve hatta geçtiğimiz günlerde sete çıkıldı.
Eski bir dizinin ya da filmin yeniden çekilirken yeni bir kadro kurulması olağan bir yöntem. Aradan geçen sekiz yılda oyuncular roller için yaşlanmış olabilir, çocuk oyuncular büyümüş olabilir, başka işler yapıyor olabilirler, senaryodaki dil ve espriler eskimiş olabilir, yapımcı ve yönetmen, eskisini taklit etmektense yeni bir dünya yaratmak istemiş olabilir. Dünyada da örnekleri çok. Bazen bir hoşluk olsun diye bir ya da iki eski oyuncu aynı rollerde oynayabilir ya da oynamayabilir; bu tamamen yapımcının kararıdır. Sonuçta oyuncular eserin sahibi değil. Bu yüzden de eski kadrodan oyuncuların alınmasına, kırılmasına neden olacak bir durum yok ortada (alınan, kırılanlar olmuş da o yüzden söylüyorum.)
Şu da bir gerçek ki “Sihirli Annem”in ilk versiyonu son bölümlerinde epey zorlanmaya başlamıştı. Nevra Serezli’nin ayrılması, onun yerine bir başka oyuncunun sihirle fiziği değişmiş olarak Dudu rolüne soyunması, sonradan eklenen kimi karakterlerin (Pakize Peri gibi) çok zorlama olması, senaryonun tıkanması gibi sebeplerle dizi bir hayli tatsızlaşmıştı. Konunun vardığı noktada bir devam dizisi çekmek zaten imkânsızdı.
Tabii yeni versiyon yayına girdiği zaman eski ve yeni kıyaslaması yapılacaktır. Bu kıyaslama yeni versiyonun önünde aşılması gereken koca bir dağ gibi duruyor şu anda. Bakalım o dağı aşabilecekler mi, doğrusu ben de merakla bekliyorum.
Talihsiz bir biçimde, çok genç yaşta kaybettiğimiz Defne Joy Foster, köpek Taci’nin sesi Metin Serezli, Umur karakterini canlandıran ve yine talihsiz bir biçimde hayata veda eden Mümtaz Sevinç, ilk kadrodan artık hayatta olmayan isimler. “Sihirli Annem” den bahsederken onların isimlerini de anmadan geçmeyelim.
“Sihirli Annem”in müzikleri Yöngün Keymen, Tolga Meriç ve Alper Yalçın tarafından yapılmış, dizinin başında ve sonunda çalınan iki orijinal şarkıyı ise Beyza Durmaz seslendirmişti. Dizi müziklerini halen dijital platformlardan dinleyebilmek mümkün. Yeni versiyonda eski müzikleri kullanılacak mı, yoksa yeni müzikler mi yapılacak, yapılacaksa kim yapacak, henüz bilmiyoruz ama şüphesiz “Sihirli Annem” deyince ilk aklımıza gelen şarkı ve melodi kolay kolay hafızalarımızdan silinmeyecek:
“Pembe rüyalar, beyaz düşler
Gerçek artık bizim evde
Peri annem, babam ve bizlerle
Hayat renkli, günler şeker”