Nerede o eski balkonlar?
Şimdilerde yeni binalar yapıyorlar her yere. Büyük şehirlere, kasabalara hatta köylere bile… Bu evler balkonsuz… Bol pencereli, düz ve balkon süsü verilmiş parmaklıklı bir girinti… Girinti diyorum çünkü binanın içine doğru yapılmış balkon süsü verilmiş bir yer, ne olduğunu anlamak mümkün değil. Balkon desen balkon değil. Başka bir şey demek de anlamsız geliyor. Fransız balkon diyorlar ama sorun şu biz Fransız değiliz. Ne oturabilirsin, ne çamaşırını asabilirsin, ne de çiçek yetiştirebilirsin o Fransız balkonlarda.
Balkon, bizim olmazsa olmazımız. Anadolu’da tek katlı ev önleri muhabbetinin yeni çağa ayak uydurmasıdır balkon. Kışın erzak sakladığımız yazın da oturup, sohbet ettiğimiz kahvemizi içip serinlediğimiz, gelen geçenle muhabbet edip karşı apartmandaki komşuyla el sallaştığımız yer… Hele deniz kenarında bir şehir ya da kasabada yaşıyorsanız balkonsuz asla olmaz. Orada kahvaltı yapılır, kahve içilir, serinlenir hatta domates biber yetiştirilir saksılarda… Bir de olmazsa olmazı vardır balkonların, televizyon…
Yazın sıcak gecelerinde televizyon balkona çıkartılır ve orada izlenir. Bu genellikle evin küçük ve ikinci televizyonudur. Kimi komşularını düşünmeden sesini açar, kimisi de saygı gereği sesini kısarak izler televizyonunu balkondan. Dünya kupası zamanında heyecanlı maçlar, diziler, programlar izlenir çay yudumlayarak… Bazen sizin izlediğinizle komşunuzun izlediği aynıdır, ses eko yapar… Hatta rakı sofraları kurulur bol muhabbetli, kahkahalı… Neşeli kahkahalar sokakları çınlatır. Muhabbete içiniz gider o balkonda olmak istersiniz.
Balkon yarışması düzenlenirdi
Hala var mı bilmiyorum ama bazı dergi ve gazeteler en güzel balkon yarışması düzenlerdi bir zamanlar. Yarışmaya katılanlar balkonlarının fotoğrafını çekip gönderirdi. O fotoğraflar yayınlanırdı… Biz de görürdük insanların övündükleri balkonlarını…
Balkonun önemini çok daha iyi anladığımız günlerdeyiz. Bahar aylarıyla beraber gelen yeşile özlemimizi balkonlarda yaşayarak gideriyoruz. İnsanlardan kurtulan doğa, nefes alırken biz balkonsuz evlerimizde nefessiz kalıyoruz.
Haberlerde insanların gıdadan sonra en çok çiçek ve sebze fidesi aldığını izledim. Röportaj veren tüketici balkonlarda domates biber yetiştireceklerini söylüyorlardı… Ve tabi ki göz zevki için de çiçek almayı ihmal etmemişlerdi. Onlar şanslıydı çünkü balkonları vardı. Modernleşme adına müteahhitlerin balkonları yok etmesiyle balkonsuz kalanlarsa yeşil görmek için televizyonda izledikleri belgesellerle yetinecekler artık.
Sağlıklı ve baharı doya doya yaşayacağımız günlere…