Ruhuna sağlık Ruhsarcığım ölmemiş
“Mazhar’la Ruhsar, ortalama bir aşkla birbirlerini severek ve belediyenin nikah memurlarına verdiği yetkiye dayanarak dünya evine girmişlerdir.”
Her hafta böyle başlardı “Ruhsar”. Genç yaşta ölmüş ama her nasılsa kendisine bir hayalet olarak zaman zaman öteki alemden bu aleme gelebilme şansı verilmiş Ruhsar’ın, kocası Mazhar, kocası Mazhar’ı yeniden evlendirmeye ant içmiş kayınvalidesi Menkıbe Hanım ve görümcesi Firdevs’le yaşadığı gerçeküstü maceralar her hafta bizi ekrana çivilerdi.
O günlerde oyunculuğundan ziyade magazin haberleriyle gündemde olan Hande Ataizi’den bir “sevimli hayalet” yaratmak kimin fikriydi bilmiyorum ama Ataizi’nin, çok renkli, çok işlek, tamperamanı yüksek bir oyuncu olan Cem Davran’la kimyası tutmuş, kıdemli oyuncu Göksel Kortay’dan mükemmel bir Menkıbe olmuş ve genç oyuncular Hakan Gerçek, Ebru Karanfilci ve Mihrace Yekelküluğ ile de kadronun çatısı çok doğru çatılmıştı. Fatih Solmaz'ın matrak senaryosu, Samim Değer’in “sit-com” kriterleri içerisindeki rejisi ile “Ruhsar” dönemin en eğlenceli dizilerinden biri olacaktı.
Özellikle çocuklar kısa sürede dizinin müptelası olmuştu. Ben kendi kızımdan biliyorum. Her hafta her bölüm video kasete kaydedilir, bir hafta boyunca o bölüm ezber edilene kadar tekrar tekrar izlenirdi bizim evde. Reyhan’ın salaklıkları, Mazhar’ın şaşkınlıkları, Ruhsar’ın tatlı cadılığı, Menkıbe’nin Mazhar’ı baş göz etmek için çevirdiği dolaplar filan hem bizi hem o günlerde 3-4 yaşlarında olan bizim kızı pek güldürürdü.
İlk bölümü 7 Şubat 1998 günü Kanal D’de ekrana gelen ve 2001 yılına dek, 5 sezon, 108 bölüm devam eden “Ruhsar”ın şarkısı da en az kendisi kadar dillere düşmüştü. Dizinin şarkısını Fikret Alper yazmış ve seslendirmişti.
Fikret Alper ya da gerçek adıyla Fikri Takbak, Türkiye’de orkestra ve grup müziğinin çok popüler olduğu ‘70’lerde müziğe başlamış, 1972 yılında Bunalımlar grubuyla birlikte bir 45’lik kaydetmişti. Bu 45’likten tan 20 yıl sonra, 1992’de ilk solo albümü “Gönül Pencerem”i yayımladı. Sadece kaset formatında yayımlanan bu ilk albüm pek fazla ses getirmedi. 1993 yılında ise ilk kez “Son Söz Sevginin” adlı dizinin müziklerine imza atarak dizi müziği sektörüne girdi.
1995 yılında yayımlanan ikinci albümü “Tenni Terenne”, özellikle albümle aynı taşıyan şarkı sayesinde Fikret Alper ismini tanınır kıldıysa da 1998 yılında “Ruhsar” dizisi için bestelediği şarkı, Alper’in en popüler şarkısı olacaktı. Nitekim aynı yıl yayımlanan üçüncü albümü “Vurgun”daki şarkıların hiçbiri “Ruhsar”ın popülerliğini yakalayamadı.
Fikret Alper’in müzik yolculuğu 2000’lerde ardı ardına yaptığı dizi müzikleriyle devam etti. 2000 yılında başrol oyuncuları Berna Laçin ve Tardu Flordun’a “rap” yaptırdığı jenerik şarkısıyla “Evdeki Yabancı”, 2001 yılına “90 60 90”, 2002 yılında “Başımıza Gelenler” ve “Baylar Bayanlar” dizileri eğlenceli senaryoları kadar eğlenceli müzikleriyle de akıllarda kaldı. Özellikle Aşkın Nur Yengi, Hande Ataizi, Günay Karacaoğlu, Oktay Kaynarca, Sümer Tilmaç, Yavuz Bingöl ve Nükhet Duru’yu bir araya getiren “Baylar Bayanlar”ın tüm kadro tarafından birlikte seslendirilen ve bir müzikal şarkısını andıran jenerik şarkısı oldukça dikkat çekiciydi.
Dizi müziği kariyeri 2013 yılına kadar devam eden Fikret Alper, 2008 yılında bir de film müziğine imza attı ve “Ayıp Ettik” adlı filmin müziklerini yaptı. Kendisi yıllar boyunca yeni bir albüm yapmamış olsa da, kızı Tuğçe’nin 2003 yılında yayımlanan “Keyfekeder” adlı ilk albümündeki tüm şarkılar Fikret Alper tarafından yazılmıştı.
Fikret Alper’i çok erken, henüz 61 yaşındayken, 2014 yılında kaybettik. Ondan geriye onlarca beste, dizi müziği ve şarkısı kaldı. Adını çoğu kişi bilmedi belki ama “Ruhsar” başta olmak üzere, nice bestesi hafızalarımızın bir köşesine kazındı.
“Ruhuna sağlık, Ruhsarcığım ölmemiş
Elalem utansın o beni terk etmemiş
Gel şöyle otur Ruhsar yanı yanı başıma
Görsün bu millet, hayal gerçek yan yana…”