Sosyal medya nazarı bizi çarpar mı?
“Ne zaman iyi bir paylaşım yapsam mutlaka kötü bir şey geliyor başıma, resmen Instagram’dan nazar değiyor” dedi bir arkadaşım, son zamanlarda başıma gelenlerin sebebinin paylaşımlarım yüzünden “nazar” olduğuna beni ikna etmeye çalışırken...
Dönüp geriye bakarak düşündüğümde “resmen nazar” diyebileceğim şeyler yaşamışım; evet.
Beni bilen bilir; duygusal zekam daha ileridedir, hep de onu kullanırım hayatta. Ama onu bile bilime dayandırmayı severim. Var mıdır acaba buna dair bilimsel bir araştırma diye sordum Google’a… Varmış yahu! Sadece bilimsel araştırma da değil; örnek hikayeler, hatta dua, dahası Ekşi Sözlük’te açılmış bir başlık bile var “Sosyal Medya Nazarı”na dair!
Daha günceli de elbet vardır ama ben en basit haliyle anlatmış olan Ayda Hoca’nın araştırmasına takıldım. Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde öğretim üyesi olan Doç. Dr. Ayda Sabuncuoğlu’nun 2017 yılında Instagram üzerinden yaptığı bir araştırmaya göre o dönem sadece birkaç ay içerisinde sosyal medyada Türk kullanıcıları tarafından ‘e-nazara karşı korunma amacı’ ile 2 milyona yakın etiketleme yapılmış. En çok etiketlenen kelimelerin başında 1,5 milyon etiketleme ile "Maşallah" geliyormuş. Kullanıcıların nazar değmesinden en çok korktukları listenin birinci sırasında ise çocuklar bulunuyormuş.
Aman #nazardegmesin !
Araştırması sonucunda insanların sosyal medya profillerinde "kıskanılası hayatları resmederek" çevrelerinden beğeni almaya çalıştıklarını, fakat bunu yaparken "nazar değer" korkusuna kapıldıklarını belirten Sabuncuoğlu’na göre ‘temeli insanların birbirine kendi hayatlarını göstermek’ olan sosyal medyada insanlar bu paylaşımları yaparken kendilerini takip eden kişilere hayatlarını kıskandıracak şekilde sunuyorlar. Günlük hayatları içerisinden paylaşım yaparken bir filtreden geçirerek takip edenlerden beğeni almayı hedefleyerek “pırıltılı” bir şekilde insanlara gösteriyorlar. İşte tam da bu noktada bir çelişki başlıyor! Bir yandan “herkes beğensin” diye paylaşım yaparken, diğer yandan toplum kültürünün kendilerine öğretmiş olduğu kavramlarla korkuya kapılıyorlar. İçten içe diğer insanları kıskandıracak “mükemmel” hayatını sergilerken, “nazar değer mi?” korkusuna kapılıp yine kendince, kültürün öğretmiş olduğu önlemler almaya başlıyor: Paylaşımlarını #maşallah #nazardeğmesin gibi hashtaglerle paylaşıyorlar. (Hatta artık günümüzde nazar boncuğu emojisi bile var!)
Yine aynı araştırmaya göre, nazar değer korkusu bazı kullanıcılarda daha baskın hale gelerek hesaplarını kapatma noktasına kadar gidebiliyormuş. Özellikle hayatlarında bulunan ve kaybedilmesinden korkulan konularda insanlar, başkalarının nazarı değer korkusuyla sosyal medya hesaplarını dondurabiliyor ve hatta tamamen kapatabiliyormuş.
Bu araştırma ve Google’a sorduğumda karşıma çıkan birçok sonuca göz gezdirdiğimde geçmişe dönük tekrar düşünmeye başladım.
Hiç farkında olmaksızın ben de çoğu kez sevdiğim bir şeyi iyi haliyle paylaştığımda “Maşallah deyiniz” diye belirtir, koruyucu olması umuduyla melekten duaya birçok emoji sıralarım. Hatta arada dile de getiririm; “Ne zaman iyi bir şey paylaşsam hop her şey tersine dönüyor.”
Annemin rahatsızlık sürecinden en son kedimin hastalığına, iş güç durumlarına hep böyle bu... Hatta bilinçli olarak değil, ama şimdi ayrımsıyorum ki aman stabil kalsın bu iyi hal diye öyle olmadığı halde tam aksine kötü paylaşımlar yaptığım zamanlar bile oldu.
“O kadar evdeyim, evdeyim diye paylaşım yaptın ki annenin tedavi sürecinde; artık kimler merak ettiyse bak herkes hastalık yüzünden eve kapandı!” demişti bir arkadaşım, bunu da “merak enerjisi ve onun gerçekleştirici gücü”ne bağlayarak. Çok gülmüştüm.
‘Instoş’a kurşun döktürelim mi?
Henüz dua aşamasına gelmemiş olsam da aklımı karıştıran bu konuda sizler ne durumdasınız acaba?
Birleşip topluca kurşun döktürsek sosyal nazar geçer mi? Çakraları dengeletsek enerjisi düzelir mi?
Bu eve kapanma hallerinde artık iyice delirdik mi?
Bir “marka yerleştirmeci” olarak tam da buraya “Nazar sakızı reklamı” ve onun sloganı olan “Nazara nazar kaç yazar” çok iyi olmaz mı?
Aman Allah en azından aklımızı nazardan sakınsın!