31.07.2020, 21:39

Vasatın altın çağına denk geldik!

Bayram vakti oturdum soruyorum kendime. Niye ben millete -siz okuyucuları ve hatta okumayıcıları kastediyorum- ekonomi, finans, televizyonculuk anlatıyorum? Yetmedi yok dizilerin yurt dışı satışı, reklam fiyatlaması hakkında yazıyorum? Bunda bir gariplik var. Tamam başımızda Oya Doğan var, otorite olarak çekindiğimiz bir karakter ama o kadar da değil. Karar aldım, bundan sonra şiir, yemek, sepet, bakım, onarım, tamirat yazacağım. Belki kıymetini bilirsiniz. Ansiklopedi yazdık arayıp da teşekkür eden çıkmadı. Danışmanlık ücrete tabi bundan sonra. Hadi bakalım! -Oya Doğan’ın yüzünü görür gibiyim bunu okuduğunda:)- Bayram şakası sanmayın, çok ciddiyim.

Bayram ekranı ve 30 yılın kısa muhasebesi

Televizyon ve televizyonculuğun bu dönemki genel karakteristiği gibi bayram ekranı da çok sıradan, çok demode. Eskiden ne güzel bayram programları olurdu. Hem de canlı yayın. Ayşe Egesoy çıkardı ekrana TRT’de akşamları. Stüdyo Pazar’da Cenk Koray’a klavyesiyle -org yani- Rıza Silahlıpoda eşlik ederdi.

Eskiden her şey daha gerçek, daha samimiydi. Çünkü insanlar samimiydi. Geçen 20-30 senede ne kadar çok şey yitirdik toplum olarak. Samimiyetimizi, heyecanımızı, merakımızı yitirdik. Yetmedi değerlerimizi yitirdik. Alışkanlıklarımız değişti, geleneklerimizi kaybettik. Aslında kimliğimizi kaybettik. Artık Cenk Koray yok. Erkan Yolaç, Orhan Boran yok. TSM radyo sanatçılarının konseri yok.

Şimdi hiç bir şey eskisi gibi değil

Pazar sineması da yok, işitme engelliler haber bülteni de. Hatta kimsenin izlemediği pazar konseri de yok. İzlemezdik ama varlığı kıymetliydi. Şimdi hiç bir şey eskisi gibi değil. Eskisi gibi de olmayacak. Neden mi? Çünkü toplum değişti. Kimsenin birbirine selam vermediği, anenelerin yok olduğu bir döneme denk geldik.

Çünkü; VASATIN ALTIN ÇAĞINA denk geldik. Ne olursa olsun ben şahsen vasata minnet etmeyeceğim. Vasata biat etmeyeceğim. Eden devam etsin.

Herkese kalbi kadar aydınlık ve hayırlı bayramlar dilerim.

Yorumlar (0)