Yeni yeni adetler, kavramlar, yayınlar, elimizdeki dünyadan bize ulaşıyor ve pes dedirtiyor. Bizim zamanımızda yoktu ama Z kuşağı teknolojiye doğdu. Kimi kaynaklarda, 1996 yılından itibaren gösterilse de Z kuşağı, milenyum çocukları olarak biliniyor. 2000 yılından günümüze kadar olan zamanda doğmuş kişiler Z kuşağına dahil ediliyor. Ben de bir Z buldum. 2000 doğumlu. Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Lisansı 2. sınıf öğrencisi, pırıl pırıl bir genç kadın. Telefonu hep elinde. Sosyal medya ile ilgili aklımdaki soruları paylaştım, kendisi de içtenlikle cevap verdi. Sizler için derledim.
Günde kaç saatini bilgisayar, tablet ve telefonuna bakarak geçiriyorsun?
Üniversitelerde tamamen online eğitime geçilmesi sebebiyle günde en az 5 saatimi bilgisayara bakarak geçiriyorum. Onun haricinde telefon ve tablete de baktığım zaman, 4 saate yakındır diye düşünüyorum. Korkunç :)
Ekran karşısındaki sürenin ne kadarını sosyal medya kapsıyor?
WhatsApp gibi iletişim uygulamalarını da sayarsak, yüzde doksanı sosyal medya diyebiliriz.
Hangi uygulamaları takip ediyorsun?
En çok WhatsApp, Instagram, Facebook ve Snapchat kullanıyorum. TikTok ve Twitter da bu dönemde çok yaygın kullanılıyor.
En çok sevdiğin uygulama hangisi?
Spotify. Kişisel olması hoşuma gidiyor.
İnceledikten sonra silmek istediğin uygulama oldu mu? Hangisi?
Kesinlikle Instagram. Çoğu zaman sohbet bile etmediğim, kendisini sadece paylaştığı içeriklerle bildiğim insanların hayatlarından parçalar görmek beni yoruyor. Farkında olmasak da kendimizi insanların fiziksel özellikleri ve yaşam tarzlarıyla karşılaştırıyoruz. Herkesin kendisini en iyi şekilde yansıtmaya çalıştığı bu platformda, gerçeği tamamıyla göstermeyen fotoğraflara bakarak saatler harcıyoruz ve bu durum bir süre sonra insanların, mental sağlığını kötü anlamda etkilemeye başlıyor.
Uygulamalarda genellikle hangisi sana daha uygun? Takip ettiğin kişileri izlemek mi? Takipçilerine yönelik paylaşımda bulunmak mı?
Bence bu durum kimi takip ettiğimize göre değişir. Sosyal medyada çok kaliteli ve bilgilendirici içerikler paylaşan insanlar var. Onları takip etmekten zevk alıyorum ve gerçekten bana bir katkısı olduğunu fark ediyorum. Takipçilerime yönelik içerik üretmek de isterdim ama buna girişmedim hiç. Güzel içerikler aklıma gelirse yapabilirim bir gün.
Video paylaşım uygulamalarında takip ettiğin içerikler nelerdir?
YouTube’da kariyer ve kişisel gelişim anlamında çok faydalı videolar var. Onları takip ediyorum. Komik skeçlerle canlandırma yapan hesapları da takip ediyorum. Çoğumuz bunların yanı sıra zamanımızın büyük bir kısmını fenomenlerin paylaşmış olduğu prank, vlog tarzı videoları izleyerek geçiriyoruz. Bir bakıma reality show gibi aslında. Çok izleniyor bu dönemde.
Hangi araçtan müzik dinliyorsun?
Spotify. Her tarza göre playlist olması çok güzel.
Dünya’da Türkiye’de neler oluyor nereden takip ediyorsun?
Genelde televizyondan takip ediyorum. Sosyal medyada özellikle Twitter’da da haberler çok hızlı yayılıyor.
Türkiye’de sosyal medya yasağı olabilir mi? Ne düşünüyorsun?
Bence olmamalı. Yaparlar mı bilemiyorum fakat sosyal medya, insanların kendilerini özgürce ifade edebildikleri bir mecra. Çok eksisi olduğunun da farkındayım. Fakat bu eksileri engellemenin yolunun yasakla olabileceğini düşünmüyorum
Siber zorbalık hakkında ne düşünüyorsun?
Sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle siber zorbalığın inanılmaz derecede arttığının herkes farkında bence. Aynı şekilde gençlerde depresyon, anksiyete ve intihar oranları 2011 (Instagram gibi platformların kullanıcıya açıldığı zaman), yılı itibariyle katlanarak arttı. Özellikle anonim olarak yorum yapabilme ve mesaj atabilme özelliğiyle tehditler ve nefret dolu içerikler çok yaygınlaştı ama her ne kadar durum bu da olsa, insanlar buna da bir şekilde adapte oldu. Yani fenomenlerin bu kötü yorumlara katlanmaları gerektiğini düşünen bir kitle var artık. Çok korkunç gerçekten. Kimsenin bir başkasını yetersiz, değersiz, çirkin ya da kilolu hissettirmeye hakkı olduğunu düşünmüyorum.
Sence fenomen nedir? Sevdiklerin hangileri?
Fenomen, sosyal medyada ürettiği içeriklerle fazla takipçiye ulaşmış hesaplardır aslında. 3Y1T, Julia Nolke, Lana Blakely olabilir benim için. Ama çoğu insan için Kylie Jenner, Berkcan Güven vb. olduğunu düşünüyorum.
Sence siz jenerasyon olarak asosyal misiniz?
Bence burda asosyallikten ziyade bizim jenerasyon olarak sosyallikten ne anladığımız önemli. Yani çok temel düşününce insanlarla mesajlaşmak, sosyal mecralarda yorumla yapmak bir sosyalleşmedir, bir etkileşimdir. Fakat sadece sanal ortamda yürüyen bir etkileşim, insanın doğasına aykırı. Yüzyüze görüşmekle mesajlaşmak tabi ki de çok farklı deneyimler. Çoğu zaman instagram’a bakıp insanların hayatları hakkında bilgi edindiğimizde de sosyalleştiğimizi düşünüyoruz. Ya da saatlerce tanımadıklarımızla bilgisayar önünde online oyun oynadığımızda da. Fakat bunlar bizi “gerçek”ten ve yıllardır süregelen sosyallik anlayışından uzaklaştırdığı için, önceki jenerasyona göre bizi daha “yalnız hissettirdiği” söylenebilir.
Telefonunsuz ne kadar yaşarsın?
İddialı olur mu bilemedim ama sevdiklerime ulaşabildiğim sürece uzun süre yaşayabilirim diye düşünüyorum. Kişisel olarak sosyal medyadan uzaklaşmaya çalışıyorum, birkaç ay deneyebilirim ama bir süre sonra, günümüz şartlarında, ihtiyacım olacağını düşünüyorum.
Son sözlerin lütfen, genel olarak sosyal medya hakkında eklemek isteğin bir şey var mı?
Bize gerçekten faydası olan hesapları takip ederek kendimizi geliştirebiliriz. Pek çok bilgiye ve insana ulaşabilmek açısından sosyal medya insana sayısız fırsat sunuyor. Bunun yanında farkındalık geliştirerek manipülasyonu en aza indirmeye çalışabiliriz. Dönem dönem, sosyal medyadan uzaklaşmanın çok normal bir ihtiyaç olduğunu fark etmek lazım. Bu uzaklaşmanın bizi yalnızlığa iteceği düşüncesini fark edip onunla da yüzleşebiliriz. Diğer türlü sosyal medyanın kölesi oluyoruz gerçekten…