Koronavirüs, hepimizin “Yaa bize bir şey olmaz” deyip sokaklarda cirit attığımız o güzel zamanlarda dünya turuna çıkıp önce Avrupa’yı gezip dolaştı, “Roma İmparatorluğu’nun yedi tepeli şehri Roma’yı yaktım, şimdi de Doğu’nun yedi tepeli şehri İstanbul’a uğramadan gitmem” diyerek hayatımıza dahil oldu. 2020’yi heyecanla beklediğimiz günlerde kim bilebilirdi ki, bir virüsün bütün dünyayı eve kapatacağını... Aslında bilenler vardır ama o da bizim konumuz değil! İnsanlık koronavirüs sınavında hayatta kalmak için önce maske, dezenfektan, kolonya, temizlik malzemesi, sirke ve temel besin gıdalarını ve tuvalet kağıdı stokladı. Kimsenin aklına ne giyineceğim, acaba bugün hangi renk ayakkabımı giysem gelmedi. Ama modaya damgasını vuran maske oldu.
Tekstil sektörü daralmaya ve değişmeye hazırlanıyor
Çok değil bundan 1-1.5 ay önce tekstil sektörü yeni sezona hazırlanmıştı. Mağazalar ilkbahar-yaz koleksiyonlarını satışa sunmaya başlamıştı. Baharın kendisini göstermesi bekleniyordu ki, koronavirüs geldi ve bir anda her yer kapandı. Bu da tekstil sektöründe büyük bir kaosa neden oldu. Tüketim olmadığı için üretilen mallar stokta kaldı. Her şey normale döndüğünde bizler nasıl aynı kişiler olmayacaksak, sektörde aynı kalmayacak. Büyüğünden küçüğüne birçok tekstil firması üretimlerini durdurdu. Özellikle Anadolu’da istihdam sağlayan bu firmalar, tekrar oralara döndüklerinde insan emeğiyle çalıştırdıkları bu işletmeleri bulamayacaklar. Orada çalışan insanların yaşadıkları sıkıntılarda cabası. Kısacası tekstil sektörü daralmaya ve değişmeye hazırlanıyor.
Sokak modası out, ev modası in
Siz tasarımlarınızı yapar koleksiyonunuzu hazırlarsınız ama neyin en çok satacağına her zaman ekran karar verir. Bu bazen bir televizyon ekranından diziler aracılığıyla olur, bazen de bir telefon ekranında sosyal medyada... Şimdi ise durum başka! Hepimiz evdeyiz, hepimiz ekrandayız. Öyleyse modayı da evden yaratacağız. Kısacası sokak modası out, ev modası in! Evde olmak herkese fazlasıyla rahatlık verdi. Ama her gün tişört, eşofman giymekten de sıkılmadınız mı? Hadi kalkın, dolabınızı açın ve en sevdiğiniz kıyafetleri giyin, topuklu ayakkabılarınızı ayağınıza geçirin, banyoya uğrayıp saçınızı düzeltip makyajınızı yapın. Açın Kanal D’de Aşk-ı Memnu’yu ve Bihter’i izleyin. Böylece evde bu kadar şık gezmenin önemini anlarsınız. Bihter’le empati yaparsınız. Şaka bir yana; o kıyafetlerinizle vedalaşmak için evde süslenin. Çünkü hayatımıza giren virüs gardıroplarımızı da mutasyona uğratacak. Bütün herkes ekmek ve yoğurt yapmayı öğrendiğine göre kıyafetlerini yeniden dönüştürmeye de başlayabilir.
Fonksiyonel ve sürdürülebilir kıyafetler olacak
2020-21 Sonbahar / Kış temasında geri dönüşüm ve doğayı koruma üzerine moda tasarımcıları bol sloganlı ve çevre bilinci olan koleksiyonlar hazırladılar. Öngörülenleri yaşıyoruz. Bizim evde olduğumuz şu zamanlarda ise doğaya ne kadar zarar verdiğimizi de gördük. Yeni moda akımlarından biri ise “Evdeki gibi hissetme” hali olacak. Moda trendlerini belirleyenler evden çalışmanın artacağını geçen sene söylemişlerdi. Evden çalışma şu anda da hepimizin denediği bir çalışma şekli haline geldi. Bundan sonra ekrandaki dizi karakterlerinin evde pijamalarıyla otururken bir anda gelen telefonla üzerindeki hırkayı çıkarıp ceketi giyinmesine ve bir anda toplantı haline dönmesine şahit olacağız. O dizi karakterinin vücudunu saran, yumuşak dokulu satenimsi bluzunu göreceğiz. Sonra hepimiz o bluzdan, o hırkadan satın alacağız. Çünkü hepimiz hem şık, hem de rahat olmak isteyeceğiz. Dizilerde özellikle romantik komedilerde doğa sporlarına meraklı erkek karakterimiz ceketini giyinmiş sabah toplantısı yapacak. Sonra ceketinin kollarını çıkarıp yelek olarak kullanacak. Ormanda kampa gidecek. Kısacası fonksiyonel ve sürdürülebilir kıyafetler moda olacak.
Her şey yine oversize
Her şey daha fazla büyürken ve bollaşırken bizler içinde daha da küçülmeye çalışıyoruz. Kıyafetler bollaşırken onlara inat bizler inceleceğiz. Tabii ki ekranlarda gördüğümüz karakterlerin o bol kıyafetlerin içindeki ince belleri ya da kaslı kolları bizi spora yönlendirecek.
Şeffaf kıyafetler geliyor
Aylar önce İtalya’da önümüzdeki kış sezonun moda fuarını gezerken birçok kıyafetin üzerine çıkarılabilir şeffaf yağmurluk eklendiğini görmüştüm. O zaman farklı yorumladığım bu akımı şimdi yerine oturtuyorum. Bu virüsle beraber gördük ki, kendimizi korumak için bir filtreye ihtiyacımız var. Modayı belirleyenler bunu şeffaf yağmurluklarla bize anlatmaya çalışmışlar. Moda insanları korumak, kendini var edebilmek ve yaptıklarını gösterebilmek için şeffaf malzemeyi kurtarıcı olarak seçti. Bakalım, ekranlar kendini koruyacak nasıl bir filtre bulacak?