Cumhuriyet.
Hükümet ya da devlet başkanının halk tarafından seçildiği yönetim biçiminin adı.
Sözlükte...
Bizim için anlamını ise satırlar dolusu yazsak yine de tam olarak anlatamayız.
Ne mutlu 97 yıldır hala bu yoğunlukla hissedilebilmesine...
Türk Kurtuluş Savaşı, 1. Dünya Savaşı’ndan yenik çıkan Osmanlı İmparatorluğu'nun İtilaf Devletleri’nce işgali sonucunda Misak-ı Milli sınırları içinde ülke bütünlüğünü korumak için düşman kuvvetler ve padişahın taraftarlarına karşı 1919-1922 yılları arasında girişilen çok cepheli siyasi ve askerî mücadeledir. 97 yıl önce şanlı kurtuluş savaşı sonrası imkansızı isteyen Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının önderliğinde ilan edilmiştir cumhuriyet.
Yepyeni bir devletin doğuşu, bağımsızlığının ilanı ve direnişin zaferidir.
En büyük milli bayramıdır Türkiye’nin. Her yıl coşkuyla kutlanır. Bu yıl pandemi nedeniyle kutlamaların kısıtlılığı gölgesinde olsa da, hissettirdiği gurur, ne mutlu Türküm diyen herkes tarafından yaşanır.
Şahsen benim milli bayramların haftasında, televizyon kanallarının finansal belkemiği olan reklamlara baka baka gözlerim doluyor. Bu bayramda da öyle oldu. Türkiye’nin en büyük kurumları, en büyük bayrama özel, en büyük Atatürk’ü ve değerlerini birbirinden anlamlı reklamlarla kutluyor.
Sabancı Holding, GarantiBBVA, Aras Kargo, Filli Boya, Şişecam, Koç Holding, Petrol Ofisi, Çaykur, Socar, Kütahya Porselen, INGBank, Turkcell, İş Bankası, Fibabanka aklıma ilk gelen markalar. Reklamlarla, yutkunduğum, kalbimin özlem ve övünçle karıştığı güzel duygular yaşıyorum. Bir de Haluk Bilginer, Mehmet Aslantuğ, Timuçin Esen, Halit Ergenç gibi kuvvetli oyuncuları görünce ya da duyunca reklamların etkisi artıyor doğrusu. Gerçekten söz konusu vatansa gerisi teferruat oluyor. Bayramlarda yaşanan bu reklam karnavalı, ekranlardan markaların kapışması, ajansların harıl harıl mesai yapması, yeni bir şey söylemeye, anlama anlam katmaya çalışmasını zevkle takip ediyorum. Emeği geçen herkese teşekkürler.
Bayramımız kutlu olsun.