Çocuklara yönelik çizgi serilerle ilgili yazımı yazarken Kral Şakir hakkında yazmam, hatta bu seriyi herhangi bir 'top 10' içinde kısaca geçmemem gerektiğine karar vermiştim. Yerli ve milli duyarı kasmadığımı ve yabancı birçok yayını takip ettiğimi altını çizerek belirtmek istiyorum. Kral Şakir’in çok özel bir animasyon olmasının sebebi, küçük yaş seyircisini avucuna alıp, yetişkine göz kırpması. Bazı esprilerini sadece ebeveyne yönelik göndermeler halinde sunarken, asıl kitlesini sıkmıyor. Bu iyi senaryo demek, kitle koklayabilmek demek. Yaratıcılarının şimdinin ana babalarıyla aynı jenerasyonda olması bu başarının sırlarından biri. Kumandanın efendisi evde çocukken maruz kaldığımız kaç çizgi filmi oturup seyretmeye başlıyoruz düşünelim. Kral Şakir bu tanımın karşılığı. Birlikte seyredilebilecek, ayrı şakalarda gülünebilecek çok az çizgi film var.
Kral Şakir, Cartoon Network Türkiye için Grafi 2000 tarafından yapılmış bir seri. Yaratıcısı Varol Yaşaroğlu, Berk Tokay ve Haluk Can Dizdaroğlu. 23 Nisan 2016 günü ekranlara merhaba diyor. Toplam 128 bölümü ve 2 sinema filmi mevcut. Kedigil bir ailenin bireyi olan Şakir’in maceralarını konu alıyor. Kedigil diyorum çünkü Şakir bir aslan, babası Remzi de öyle fakat annesi Kadriye ile kız kardeşi Canan kedi. Dedesi Peyami kaplumbağa. Bir de herkesin sevgilisi, dizinin en eğlenceli karakteri mor fil Necati. Necati, Şakir’in babası Remzi’nin en yakın arkadaşı ve hep birlikteler, Necati nerdeyse evin bir ferdi. Lömpence isminde bir dil geliştirmiş, aklı fikri yemekte ve oyunda olan çocuk ruhlu, 'muhtişim' bir okul hademesi. En renkli replikler ona yazılmış. Elbette yan karakterler; gofret seven evsiz köpek Tanju, bilim adamı Mirket, her kötülüğün altından çıkan akbaba Kürşat ve adamları. Adam dediysem biri ayı, öbürü goril. Absürd komedi, bol fantastik, uzay, bilim, yarışma, çekişme, dedektiflik, zaman yolculuğu, mitoloji ne ararsan mevcut bir sürü maceradan oluşuyor.
Çocuklar için bu serüveni izlemek karakterlerin içine düştükleri durum komedisi nedeniyle oldukça eğlenceli. Büyüklere yönelik çok güncel gönderme var. Bölümlerin izlenme oranı ve dizinin başarısı elbette ticari ürün olarak hemen pazarda yerini aldı. Şakir çantası, Necati bardağı, nevresimi, t-shirt'ü, posteri, kalem seti derken Kral Şakir sevilen her eve eşya formunda da girdi. İki sinema filmi ile gişe başarısı elde etti ve her kesimden seyirci ile salonlarda da maaile buluştu. Kral Şakir’in dili çok temiz. Çocuğunuz Şakir seyrediyorsa argo ve küfür duymayacağı garanti. Uyduruk bir dille kendi kendine konuşan oğluma sen ne anlatıyorsun diye sorduğumda lömpence konuşuyorum diye cevap veriyor ama en azından uzun uzun 'yaaaa' duymuyorum cümlelerinde.
Klasik Türk ailesi ekseninde olsada inanç, ideoloji gibi hiçbir kavramı vurgulamıyor. Bu bakımdan salt eğlence için tasarlandığı, alt metinlerle birtakım subliminal mesaj kaygıları olmadığını da kanıtlıyor. Bölümlerdeki her çatışma akıl, dostluk, iyilik ile çözümleniyor, çocuklara geçirmek istediği kazanımı didaktik sıkıcılıktan uzakta aktarıyor. Kral Şakir’in dilinden bahsedip seslendirmesini es geçemeyeceğim. Mustafa Oral, Atilla Şendil, Didem Atlıhan, Sema Kahriman harika bir işe imza atmışlar. Bu vesileyle fil Necati’yi seslendiren üç ay önce kaybettiğimiz dublaj sanatçısı ve oyuncu Levent Ünsal’ı rahmetle anıyorum.
Kral Şakir; bizi kendi evimizdeki birtakım anılara götürüyor. Altın gününe giden annemiz, yaşlı dedemiz, bizimle atari oynayan, hatta bizden çok oynayan babamız ve çok sevdiğimiz aile dostumuz. Bizi asla olmayacak yerlerde gezdiriyor. Pes edenlerin kapatıldığı bir hapishane, çıkmayan lekelerin savaş yaptığı sokaklar, canavar robotlar ve patlayan civcivler.
Kral Şakir için okuduğum eleştiriler içinde son olarak bir iki cümle aktarmak istiyorum. South Park, The Simpsons, Family Guy, Rick and Morty gibi hiciv komedisi, kara mizah ve politik gönderme içeren, aslında içeriği yetişkine yönelik olan animasyonlarla Kral Şakir’in kıyaslanıyor olması, elmayla armut içeren problem kadar abes. Önceliğimizin çocuklarımızın üzerindeki olumlu etkileri olması gerektiğini düşünüyorum. Bir de ilgili diziler arasında bütçelerin farkı, hitap ettiği kesim ve coğrafya. Yerli animasyonu destekleyelim ki sektörde kıyasladığınız çizgi dizilerin Türk alternatiflerini izleyebilelim. CN içerisindeki tek milli işimize çamur atmakla bu endüstriyi büyütemeyiz. İzleyenler ve beğenmeyenler için tabii ki yorumum olamaz, çocuklar nedeniyle maruz kalmaya devam fakat hiç seyretmediyseniz, bir şans verin derim. Brokoli, uç özgürce, görümce, börülce, Sütlüce, Sütlüce’de inecek var.
Kalın sağlıcakla.