Salı akşamları iki dizi reytinglerde peşi sıra gelerek çoğumuzu ekranlara kilitliyor. TRT 1’de yayınlanan OGM yapımı, Masumlar Apartmanı ve atv yapımı, 2015 yılından beri hayatımızda olan Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz. İki tane ben olsa aynı anda ikisini de izlesem. Aslına bakarsanız bu iki diziyi arka arkaya izliyorum. Vaktinde izlediğim dizi, uzun zamandır Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz olarak gidiyorken, son birkaç haftadır ruh halim devreye girerek önce Masumlar Apartmanı diyor.
Bu hafta iki dizide de ters köşeler izledik. Masumlar Apartmanı’nın efsane başrolü Safiye, bu hafta yine soluğumuzu kesti. Manik hali ile size bol sarımsaklı güzel bir mantı yapayım mı? dediğinde tıpkı ailesi gibi bizler de heyecanlandık. Atom karınca gibi bir o yana bir bu yana koştururken, unutmak istemek, yüzleşmekten kaçmak, gerçeklikten uzaklaşmak hatta yok saymak için harcadığı çabayı düşündürdü. O kahvaltı sofrası, o gülümseme dolu güzel yüzü. Nihayet durumu dinlemek zorunda kaldıktan sonra yaşadığı tutunuş. Geçen hafta göğe bakarken bizi ağlatan Safiye’nin yine, anda kalması. Hayatından hiç gitmemiş, hala beyninde konuşan annesine, verdiği tepki, artık susmasını istemesiyle birlikte başka bir ters köşe ile karşılaştık. Naci ile Safiye’nin okul yıllarında yaşananlara tanık olan kız arkadaşları, Gülruh ortaya çıktı ve korkarım Naci bu ilişkisini bitirip soluğu eski mahallesinde almış.
Bana bak Naci. Safiye’nin bu durumu kaldırması mümkün değil. Bizi kızdırma. Toparlanacak derken, Safiye’yi üzme. İşte bu hafta ilk olarak Masumlar Apartmanı’nı izlememin nedeni buymuş. Safiye’ye destek olmak istemişim. Dizinin senaryoya bu çatışmayı eklemesiyle hikayeyi açtığı nokta hepimizde müthiş bir gerilim yarattı. Tabii ki durumun ayrıntıları işlenecek fakat o kadar benim ablam olmuş ki Safiye, bu esnada kırılmasını görmek istemiyorum. Onunla kurduğum bu bağ yüzünden endişeleniyorum ve durumu sadece izleyebileceğimi sanmıyorum. Diğer yanda İnci’nin hesaplaşması. İstemediği şey dibinde bitti. Yangın yeri oldu evi. Yeni bölümlerini daha bir merak ve endişeyle bekliyorum.
Gelelim Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz'a. Senarist değişikliği mi? Yeni bir diyalog tarzı mı? bilemiyorum. Senelerdir üç aşağı beş yukarı edinilen her yeni grup ve düşmanla mücadele eden Çakırbeylilerin yeni planları var. Oyun kurucu Hayriye Ana. Uzmanlığı eş buluculuk yolu ile ittifaklar geliştirmek. İlyas ve Ömür evliliği sonrası Hızır Ali ve Didem birlikteliği manipülasyon yolu ile hazırlanıyor. Façalıların evlerinde ise bir yatıştırıcılı kahve dümeni dönüyor ki, 170 küsur bölümdür izleyip ilk kez kahkahalar attım. Haşmet Façalı rolü ile izlediğimiz Turgut Tunçalp bilmeden içtiği sakinleştiricinin etkisiyle minimal ama etkili bir kafaya geçti. Eşkıya, özü bir, ama sözü arada böyle insancıl değişiklikler yapmaya devam ederse, hamuruna bir parça değişik tatlar alırsa, lehine olacaktır. Tıpkı bir zamanlar karşılıklı Ankara havası oynamak gibi. İntikam almak, haini bulmak, her daim pusuda olmak bu dizinin iskeleti. Kabul ediyorum. Konuya biraz diğer renklerin serpiştirilmesi şahsen bana çok iyi geldi. Umarım devamı da gelir.
Salı akşamlarını seviyorum. Hafta sonu fragmanları keyifle izliyorum. İki dizi de bizi karanlıklara itmesin. Safiye’ye umut, Façalı Haşmet’e kafeinsiz kahve çok yakışıyor.