Sosyal medyanın hayatımıza girdiği ilk yıllardan beri tüm dünyada en çok kullanıldığı dönem sanırım bu pandemi dönemi oldu. Bu dönem bize sosyal medyanın hem artılarını, hem de eksilerini çok güçlü bir şekilde yaşattı. Zaten bildiğimiz ve tanıdığımız bu gücü kimileri iyilik projeleri için kullanırken, kimileri de iletişimin en yalın hali için kullandı.
Sosyal medyanın ne kadar büyük bir güç olduğunu keşfeden ve bunu yöneten oyuncular, dünyada ve ülkemizde farklı konumlarda yer aldılar. Oyuncuların kariyerleri menajerleri tarafından yönetilirken sürece dahil olan ve o süreçle birlikte büyüyen sosyal medya hesapları oluştu. Neredeyse kariyerlerinin bir parçası haline gelen bu hesaplar onların kendilerini ifade ettiği mecralar haline geldi. Tam bu noktada oyuncuların ve menajerlerin birlikte yönetmesi gereken yeni bir savaş cephesi açılmış oldu.
Bu dönemde etkisini daha fazla gördüğümüz, yaşadığımız ve yaşandığına şahit olduğumuz büyük bir gerçek karşımıza çıktı “Sanal zorbalık.”
Küçük bir pencereden baktığımızda aldırış etmeyip geçtiğimiz ama günün birinde ancak bizim hayatımızı etkilediği noktada farkına vardığımız sanal zorbalık, dünyanın yeni savaş şekli oldu. Bu iğrenç savaşta ne cepheler belli, ne de savaştığınız kişiler. Çünkü hepsi sahte kişi ya da gruplar.
Günümüzde sosyal medya, eleştirinin ve sevginin dozunun iyiden iyiye kaçtığı hatta hakaretlerin ve tehditlerin sıklıkla havada uçuştuğu bir yer haline geldi. Bu noktada oyuncular ve menajerler var olan bu sorunu artık görmezden gelmemeli. Bakmadığımızda ya da sildiğimizde ya da engellediğimizde yok olmadığını bilerek hareket etmeliyiz. Oyuncuların dikkatini çekme yolunun hakaret ve tehditten geçtiğine inanan, saklandıkları hesaplar arkasında bu hastalıklı davranışı sergileyen herkese gösterilecek ortak bir tavrın olması gerekir. Öncelikle bu konuda yapılacakları, haklarımızı öğrenerek yola çıkmak ve sanal zorbalığa karşı ortak dili oluşturmak için neler yapabileceğimizi açık açık konuşmamız gerekir.
Duyguları, içgüdüleri ve tecrübeleri ile yola çıkan oyuncular için en tehlikeli davranış bunları otomatik olarak kısıtlamaktır. Üretimin paylaşıldığı, yeni iletişim şekillerinin keşfedildiği sosyal medyada yaşanan her sanal zorbalık, oyuncuları olmadıkları kalıpların içine sokmak için bir adımdır. Toplumun göz önündeki temsilcileri olarak oyuncular, ifade gücünün meslekleri için ne kadar önemli olduğunu anlatarak işe başlamalılar. Menajerler ise temsil ettikleri sanatçıları sanal zorbalığa karşı ortak bir dil oluşturmak için teşvik etmeliler. Çünkü zorba bu defa bir film adı değil!
Bunun yanı sıra toplumumuz için en güzel başlangıç internet okur yazarlığının okullarımızda ders olarak verilmesidir. Çünkü doğru ve yanlış bilgiyi internette nasıl ayırt edeceğini bilmeyen nesiller sanal zorbalığın hedefi veya uygulayanları olacaklardır.
Özden Özgürdal 4 Yıl Önce
Sanal zorbalık! Gerçekten çağın en tehlike oluşturan davranış bozukluklarının başında geliyor. Son derece dikkat çeken satırlar. Kelimesi ya da noktası virgülü her birine katılıyorum.