Covid-19'un etkileri
Ne güzel, sezon açılmaya başladı ve yavaş yavaş yeni diziler ekranda boy göstermeye başladı. Geçen sezon olduğu gibi… Sanki Covid-19 denen illet başımızda yokmuş gibi… Yeni başlayan dizileri izlemeye çalışıyorum. Hiçbirinde pandemi ile ilgili bir cümle dahi yok. Pandemisiz , Covid-19'suz, koronasız hayat hikayeleri izlemeye başladık. Aynı anda da bazı setlerden korona haberleri gelmeye başladı. Setlerin durduğunu, oyuncuların, set çalışanlarının karantinaya alındıklarını öğrendik. Hatta vefat haberlerini de aldık.
Televizyon sektörü yıllar içerisinde de kritik dönemlerden hep payını almıştır. Ekonomik krizlerde önce diziler durur. Televizyonlar eski bölümleri yayınlamaya başlar. Covid- 19 sürecinde de aynı ekonomik kriz dönemlerinde olduğu gibi önce setlere yasak geldi ve diziler durdu. Eski dizileri izledi izleyici. Sektörde çalışanların çoğu günlük para kazandığı için zor zamanlar yaşadılar. Hatta yaşamaya da devam ediyorlar.
Bu dönemde asıl aslan payı tiyatro ve müzik sektörüne düştü. Eğlence sektöründe çalışanlar aylarca işsiz kaldı. Konserde izlediğiniz büyük para kazanan ses sanatçılarından bahsetmiyorum. Onların arkasında çalan orkestradaki müzisyenlerden, eğlenme mekanlarında canlı müzik yapan gruplardan, az sayıda sandalyeye sahip, idealistçe tiyatro yapan sanatçılar ve onların teknik ekiplerinden… Sağlık bakanının açıklamalarına rağmen önlem alınsa da önlemlere uymayan düğün kalabalıklarının yanında sanatıyla para kazanmayı seçen insanların durumu ortada. Müzisyenler aylardır iş yapamıyor. Tiyatrolar aylardır iş yapamıyor. Ne açık havada ne de kapalı alanda…
Sanatsız kaldık. Oysa sanat toplumları iyileştirme gücüne sahiptir. Sanat insana mutluluk verir. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi; "Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir." Bize acilen o kopan damarı tamir etmek düşüyor.
Sağlıklı ve güzel günler dilerim.