Değişen dünya sistemi ile birlikte eski sisteme kökten bağlı kalarak var olmak adına yine eski günlere dönmeyi bekleyenler ve bunu savunanlar ile “Bu sistemde, dijital dünyada üreterek nasıl var olabiliriz?” fikrinden yola çıkıp yeni arayışlar içerisinde olanlar arasında tartışmalar da baş göstermeye başladı. Bu geçiş sürecinde en büyük darbeyi hiç kuşkusuz görsel sahne sanatları aldı. Bir şekilde varoluşları “izleyici” esasına dayanan sanat dalları en çok etkilenenler oldu. Bunların başında da hiç kuşkusuz ‘sahne tozsuz ve alkışsız olmaz’ denen “tiyatro” geliyor.
Birçok kurumun vaktinde sahnede oynanmış olan oyunları dijitalde izlemeye açtıklarına şahit oluyoruz. Yine sahne için tasarlanmış ve izleyiciye oynanmış bir oyunun genellikle arşiv sebepli kayıtlarını izlemek tabii ki klasik tiyatro izleyicisine aynı tadı vermiyor; yorumlardan da bunu anlıyoruz. Tiyatrocuların yeni sistemde nasıl var olacakları noktasında yıllardır aşina olduğumuz “Sanat sanat içindir / Sanat insan içindir” tartışmasını bir önceki dünyaya bırakarak yeni bir tartışma konusu açıldı: “İzleyicisiz, sahnesiz, dijital ortamda tiyatro olur mu? / Tiyatro için sahne tozu, izleyici ve alkış olmazsa olmaz mı?”
Taner Rumeli
İlk adımı Taner Rumeli attı
Bir önceki yazımda da söylemiştim; yeni dünya sisteminde en önemli soru: Var mısın, yok musun? Günün sonunda doğru ve özgün içerikle dijitalde varlık kaydetmeyen hiçbir şeyin bu sistemde var olamayacağını öğreniyoruz bu süreçte. İşte tam da bu noktada, dizi ve sinema için yeni çekim teknikleri bulunmaya başlamışken ve bir tiyatro tutkunu olarak izleyici merakımla “Tiyatroda yolu ilk kim keşfedecek ve yeni sistemde bir şey üretecek?” diye sorarken çaldı telefonum. “Senin İçin Seni Anlattım” masal serisinin bir kadın bir erkek söyleşi kısmında insanlara tam da bugünün mottosuyla “Sadece sevgi var olsun; dünyadaki en önemli şey sadece sevgi”yi birlikte anlatmaya çalıştığımız partnerim, tanıdığım en vizyoner ve mesleğine aşık tiyatro sanatçısı, oyuncu arkadaşım Taner Rumeli’ydi arayan.
Altuğ Görgü - Mesut Yılmaz
Hayat eve sığar; fakat sanat evden taşar
Öyle kamera açıp iki oyuncu “korona” temalı konuşmaya başlamaktan ve sohbetten bahsetmiyorum; yine “evde kal” çağrısına riayet ederek, kendi evlerinin bir bölümünü oyunun sahnesi olarak dekore ettikleri ve özel bir teknikle eş zamanlı yayınla yine tasarlanmış bir sahne üzerinde, şu an provalarını gerçekleştirdikleri, dijital sahnelenme üzerine yönetilen 2 oyunla #EvindeTiyatro’yu hayata geçiriyorlar.
Bir yerli bir yabancı oyun ile dijitalde perde açacak olan ekip Taner Rumeli’nin yanı sıra yazar Emrah Aktürk, birçok tiyatro oyunu ve dizilerden tanıdığımız başarılı oyuncular Mesut Yılmaz ve oyuncu - yönetmen Altuğ Görgü’den oluşuyor. Röportaj ve provalardan kesitlerden oluşacak videolar dijital mecra adreslerinden paylaşılacak olan oyunlar bütün olarak bir platformda yayınlanmayacak; izleyici sadece sahnelendiği sırada canlı olarak izleyebilecek.
Bir yenilik daha: Dijital mecralar üzerinden turne
Dünyada bir ilk örnek olacak bu projede bir ilk daha yaşanacak. Dijital platformlardaki yayın yapılabilen farklı mecraları (Youtube, Instagram, Facebook,.. vb) tıpkı farklı şehirlerdeki salonlar gibi kullanarak turneye çıkacaklar. Önceden duyuracakları tarihlerde ve mecrada izleyici oyunu o mecrada canlı olarak izleyebilecek. Tiyatroya da gönül vermiş bir dijitalci olarak beni fazlasıyla heyecanlandıran bu projeyi ilk olarak Dizi Doktoru okuyucularıyla paylaşmış olmaktan da son derece mutlu #EvindeTiyatro ekibi.. İlerleyen günlerde canlı yayınlar, röportajlar ve oyunla birlikte daha detaylı ilk haberlerle de bizlerle olacaklar.
Emrah Aktürk
Dünyada bir ilk #EvindeTiyatro
“Değişen dünya sistemi ile birlikte, hayatın birçok alanında olduğu gibi tiyatro sanatı da kesintiye uğramıştır. Fakat tiyatro sanatı tarih boyunca nice kriz görmüş ve her birini yenilenerek atlatmış bir sanat dalıdır. Hayat eve sığmakta, fakat sanat evden taşmaktadır. Bu bakımdan dünyayı saran hastalığın gölgesinden kurtulup, profesyonel olarak kaleme alınmış tiyatro metinlerinin oyuncular tarafından dijital ortamda sahnelenmesi ve hatta dijital platformlar üzerinden turne yapacakları yeni bir arayış ve dünyada bir ilk örnektir #EvindeTiyatro.” diye anlatıyorlar kendilerini.
Oturup beklemek yerine tiyatro gibi önemli bir sanat dalını yeni dünyaya taşımak adına kolları sıvayan ve taşın altına ellerini koyan vizyoner sanat savaşçıları onlar… Dünyada yapılacak bu ilk örnekte bize de onları izlemek ve evlerimizde gururla alkışlamak düşüyor.
Erinç Gürbüz 5 Yıl Önce
Çok güzel tebrikler başarılarının sonu olmasın her güzel şeyde seni göreyim canım kızım
Yusuf Gökçe 5 Yıl Önce
Her başlangıç muakak bir başari getirecektir,önemli olan kararlilik diye düşünüyorum tebrikler...