2020-12-04 12:33:00

Sinemanın geleceği karanlık mı?

Talay Gürsoy

04 Aralık 2020, 12:33

Bir oğlak burcu olarak -durumdan hoşnut olmasam da- en çok kullanmak zorunda kaldığım sözlerden biri “Ben demiştim” olabilir. Ukalaca bir giriş oldu sevgili okur ama vallahi bu olayı ben 2 sene önce söylemiştim.

Konumuz sinema ölüyor mu tartışması. Sinema ölüyor mu derken aslında sinemada film izleme alışkanlığını kastediyoruz ama uzun vadede bu alışkanlığın / etkinliğin bitmesi demek sinemanın da kısıtlanması olabilir mi?

Sitemizde 16 Nisan 2020’de yayınlanan "Streaming savaşları" yazımda (https://www.dizidoktoru.com/streaming-savaslari-makale,44.html ) ve daha öncesinde de kendi kanalımda yaptığım videolarda eğlence sektörü ve buna bağlı olarak da sinema alışkanlıklarının kökten değiştiğini, orta ve uzun vadede belki de sinema salonu diye bir şeyin kalmayacağını söylemiştim.

Açıkçası Covid-19 salgını bu süreci ciddi şekilde hızlandırdı. Karantina sırasında kapanan, sonrasında da insanların -haklı olarak- toplu şekilde bir araya gelmek istememesi ile aşırı bir talep düşüşüne uğrayan sinema salonları bir büyük darbeyi de Warner Bros’tan yedi.

Warner Media 2021 yılında vizyona girmesini planladığı filmlerini, sınırlı sayıda sinema salonları ile birlikte aynı anda bir streaming servisi, daha doğrusu kendi iştiraklerinden biri olan HBO MAX’da yayınlayacağını duyurdu. Bu filmler arasında blockbuster diye tabir edilen yani box office’i dağıtacak ağır toplar da var. Örneğin Dune, Matrix 4, Godzilla vs. King, Mortal Kombat, The Suicide Squad gibi. 2021 Yılında HBO MAX’de yayınlanacak tüm filmleri linkte görebilirsiniz:
https://comicbook.com/movies/news/hbo-max-movies-2021-warner-bros-dune-godzilla-matrix/#5

Geçtiğimiz haftalarda, bu yılın en çok beklenen filmi Wonder Woman 1984’ün Christmas’da yine bu serviste yayınlanacağı açıklanmıştı ama hem tekil bir örnek olduğu için hem de Warner Bros’un Christmas hediyesi gibi düşünüldüğünden dağıtım firmaları ve salon zincirleri isyan etmemişti.

Fakat bu bomba kararın açıklanmasından sonra ilk tepki dünyanın en büyük sinema salonları zinciri AMC’den geldi. AMC CEO’su Adam Aron kararla ilgili olarak; AMC’nin Wonder Woman 1984 ile ilgili kararı bir “istisna” olarak kabul edip anlaşma imzaladıklarını, fakat gelinen noktada Warner Media’nın film stüdyosu bölümünün, yapım ortaklarının ve film yapımcılarının kârlılığının önemli bir bölümünü HBO Max’ı sübvanse etmek için feda etmeyi planladığını belirtti. Ayrıca AMC’nin Warner Media ile “acil” bir görüşme süreci başlattığı doğrulandı.

Adam Aron "Toplumu korona virüse karşı büyük ölçüde koruyan aşıların üretilmek üzere olduğu haberleri ile mutlu oluyoruz. Dolayısıyla, sinemaseverlerin yakında bir kez daha endişelenmeden sinemalarımıza gelip dünyanın en iyi filmlerini mükemmel ses sistemlerimiz ve büyük ekranlarımızda güvenli bir şekilde izlemekten zevk almalarını bekliyoruz."

Şimdi burada kafası karışanlar için ufak bir açıklama yapmak durumundayım. Muhtemelen aklınıza şu soru geldi; “E Warner Bros film yapan bir stüdyo, yapımcı. Neden TV’den yayınlıyor ki devasa bütçeli filmlerini?”

Bu sorunun cevabı aslında ülkemizin kanayan bir yarasını da içerisinde barındırıyor. Şimdi ülkemizde Mars diye bir firma hizmet veriyor. Ülkenin en büyük sinema salonu zinciri. Aynı zamanda yapımcı, film çekiyor. Aynı zamanda dağıtımcılık yapıyor yani diğer yapımcıların salonlarla buluşturuyor(!)

Sizce de bir gariplik yok mu? Kendi yaptığı filmi kendi salonlarına istediği gibi dağıtıp rakip gördüğü filmlere salon ayırmayabilir mesela. Bu sebeple Recep İvedik 1200 salonda gösterime girerken bir Martin Scorsese filmi kendine salon bulamayabilir (Silence – 2016 - https://www.imdb.com/title/tt0490215/?ref_=m_nmfmd_dr_9 )

Bu konuda daha fazla bilgi almak isterseniz “KAPALI GİŞE - Only Blockbusters Left Alive” yapımını linkten izleyebilirsiniz:

Amerika’da ise bu konu geçtiğimiz yüzyılın ortalarına gelmeden çözülmüş. Yapım, dağıtım ve salon işletmesi asla aynı firma tarafından yapılamaz. Bir firma sinemanın bu üç kolundan biri ile iştigal ediyorsa diğerine bulaşamaz bu kadar basit.

Warner Media ise dev bir medya kuruluşu. Film stüdyosu tek kazanç kapısı değil. Sinema, TV, Video Oyunları, Çizgi Roman gibi bir çok alanda faaliyetleri var ve almış olduğu bu karar bence gerçekten vizyon sahibi bir uygulama. DC Sinematik Evreni konusunda ne kadar vizyonsuzlarsa eğlence dünyasını (entertainment) tahlil etmede bir o kadar başarılı olduklarını düşünüyorum. İki kere iki dört endüstri 4.0 denen nane hayatımızı baştan aşağı değiştirecek ve Warner Media bu yeni çağa ayak uydurmak için ilk hamlesini yaptı. Sinema salonlarının kapanması umurunda olmaz çünkü diğer mecralarda üretime devam edecek.

Peki bir de kendi tarafımızdan yani seyirci tarafından bakalım konuya. Ben işin romantik, hisli kısmını direkt atlayacağım müsaadenizle. Yani işte yok dev perde, salonun büyüsü, salonun o kokusu şu bu inanın umurumda değil. Konuya yapım tarafından bakacağım.

Diyelim ki en kötü senaryo gerçekleşti ve hem salgın hem de yayıncılığın evrimi ile sinema salonları hakkın rahmetine kavuştu, helvasını kavurduk ve kaldık streaming servislerine. Evet şu an her biri izleyiciyi tavlamak için yapımlara çılgın paralar saçıyorlar ama gelecekte izleyicinin -sinema konusunda- tek alternatifi olarak kalırlarsa bu bol gönüllülük devam edecek mi? Filmlere bütçe sınırı gelir ve yaratıcı ekipler bu sınır dahilinde yaratmaya zorlanabilir mi? MCU (Marvel Cinematci Universe) gibi destansı projeleri ancak rüyamızda ya da BluRay arşivimizde mi görürüz? Açıkçası bu kısmı beni daha çok endişelendiriyor. Tabii bir de bu madalyonun diğer kısmı var; bilgisayar efektlerine devasa bütçe ayıramayan yapımcılar içeriğe, senaryoya daha çok değer vermeye başlar mı?

Gördüğünüz gibi konu oldukça geniş, sorulacak sorular bol. Sizin de yorum ve fikirlerinizi okumaktan mutluluk duyarım. Dilerseniz yazının altına yorum olarak ya da info@isinasli.tv adresine e-posta olarak yollayabilirsiniz.

Mutlu ve sağlıklı bir hafta diliyorum.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.