İsmini bilmeden bir dizide gördüm onu. Takip ettiğim, güzel bir diziydi ve onu ilk kez gördüm. “Hangimiz Sevmedik” eski Türk filmlerini anımsatan tatta bir diziydi ve hikayesi bana sıcacık gelmişti. Dizinin başrolü Tarık, tıpkı Tarık Akan’ın gençlik hallerindeki gibi bir duruşta mahallenin temiz delikanlısı ve aşık gencini oynuyordu. Başrolün ismini hiç merak etmedim ama dizinin sıcaklığında kendisi de bana sıcak gelmişti. Hatta o dönem bir TV projesinin yapım koordinatörüydüm, programı Beykoz Kundura’da çekiyorduk ve o dizide orada çekiliyordu. Dizide oynayan arkadaşlarımı ziyarete gittiğim bir zamanda bir “Merhaba” demişliğimiz de olmuştu. Sonra nereden bilecektim ki kabuğuna sığmayarak her projede gittikçe popülerleşeceğini... Elbette bilemezdim. Gerçi keşke o dizideki Tarık gibi kalsa dedim sonrasında... Çünkü dizide diğer başrol oyuncusuyla yaşadığı olaylar ve sorunlar medyaya yansıdı. Artık o gencin adını öğrenmem kaçınılmazdı.
Ünü ülke sınırlarını aştı
Efenim genç diye Can Yaman’dan bahsediyorum. İşte o genç, genç kızların hayranlıktan ne yapacağını şaşırdığı bir adama dönüştü artık... Ünü ülke sınırlarını aştı. Hatta Avrupa’da İspanya ve İtalya başta olmak üzere en tanınan isimlerin başına adını yazdırdı. Bu durumda tespitim; bu tipte erkekleri seviyorlar ve kitleler takip ediyorlar. Peki, neden takip ediyorlar? Elbette o ülkeye satılan dizilerin romantik komedi tarzında işler olması ve izleyenlerin o dizinin etkisiyle karakteri dolayısıyla başrolü gözlerinde büyütmeleri.... En önemlisi de bu durumu ergenlik psikolojiyle açıklıyorum. Çünkü ergenleri etkilemek kolaydır, masalsı ve içine aşk sosu bulandırılmış hikaye verin onlara iyi gelir. Nereden mi biliyorum? Kendimden... Benim de ergenlik dönemlerimde böyle bir hayranlığım oldu.
Ego okşanması hiç bitmiyor
Benim kuşağım iyi bilir “Alkanzar - Yıldıza Ulaşmak” diye bir dizi vardı. Başrolde Eduardo Capatillo diye bir isim vardı. Bir isim diyorum, aman Allah’ım bildiğiniz ben ona aşık oldum. Halbuki adam tipim bile değil ama şimdi anlıyorum. Bir peri masalı vardı dizide, ben ise sıradan kız olarak o yıldızı kendime aşık edecektim. O sıradan hikaye işte... Onedio dizi için çok güzel başlık atmış; “Twitter olmadığı için sevdiği sanatçıya menşın atamayarak uzaktan hayranlık yapan kızın dizisi: Yıldıza Ulaşmak.” Gerçekten de öyleydi. Şimdi Can Yaman gibi beğenilen bir oyuncuya her yerden ulaşabiliyor ve genç kızların hepsi Can Yaman’a olan aşkın deliliğinde ona her türlü mecradan yazabiliyorlar. Esas adamımız da bu konularda acemi olduğu için ve henüz yıldız olduğunun çok da farkında olmadığı için cevaplar verebiliyor. Bazen aşka gelebiliyor ve tabii ki gününü gün etmek de istiyor. Ego okşanması hiç bitmiyor ve hep popülerlik içinde kalıyor kendisi de... Dolayısıyla bazen hata yapıyor, “Akıllanmadı” diye başlıklar atılıyor, ardından tam akıllandı derken yeni bir şey yayınlanıyor hakkında... Can Yaman gerçek hayatta oynayamıyor!
Oyunculuğunu da konuşmalıyız
Hiçbir zaman gündemden düşmüyor, popülerliğinden bir şey kaybetmiyor ve uluslararası alanda çok fazla hayranı da var. Bu noktada bir tavsiye vermeden geçemeyeceğim, oyunculuk kariyerini şekillendirmesi gerekiyor... Yakışıklılığı, fiziği, skandalları ve oynadığı karakterlerin dışında yeteneğini, oyunculuğunu da konuşmalıyız. İzleyici bir süre sonra bunları da talep edecek.
“Can Yaman kim?” diye merak ettiğimizde karşımıza güzel bir özgeçmiş çıkıyor aslında. İtalyan Lisesi’nde okumuş, hukuk eğitimi alarak avukat olan biri Can Yaman. Bugüne kadar eğitimini gözümüze sokmadı ve gündelik hayattan beslenerek popüler kültürü kullandı. Bunu neden yapıyor bilmiyorum ama bir gazeteci olarak karşımda mütevazı ve oyunculuk hevesini güzel anlatan bir genç görmek istiyorum. Eğer ki bu mesleği seçmiş ve oyunculuk mesleğine hakkını verecek ise...
Ondaki bu kumaşı herkes fark ettiyse, en önemlisi de Türkiye’nin en önemli yapımcılarından Faruk Turgut ona yatırım yapıyorsa bu adamda elbette çok şey var. Ama reytingi yüksek, tutan dizilerinin içinde Can Yaman’ın akıl almaz magazinsel hikayelerinin dozu kaçmadan olsa iyi olmaz mı ve o ergenliğini artık bir kenara bırakabilse değil mi?
Can Yaman, biz kadınlar “adamlarda ergenlik hiç bitmez” biliyoruz ama hayranlık duyduğumuz adamların ortaya saçılan çamaşırlarıyla bizi soğutmasını görmek istemiyoruz. Projesinde izlediğimiz oyuncular kendisi olarak hayatımızda güzel kalsın ve biz onu büyütmeye devam edelim hayatımızda... Sonrasında ise rolden çıkarak normalleşir kurulan ilişki ve oyunculuk yolculuğuna alkışlayarak eşlik ederiz. Ama sen rolden çıkamazsan, izleyici olarak biz de o rolde kalırsak hayatta sana eşlik edemeyiz.
Şöhret Erkenci Kuş'la geldi
Can Yaman’ın ayak sesleri ‘Dolunay’ dizisi ile gelmeye başlamıştı ama asıl çıkışı ‘Erkenci Kuş’ dizisi ile oldu, tam kıvama gelip popülerlik kazandığı dizi diyebiliriz bu projeye. Daha önce başka dizilerde de oynadı ama yükseliş dönemi ‘Erkenci Kuş’ dizisi hatta ülke sınırlarını aşan ün, şan, şöhret bu dizi ile geldi kendisine. Öyle ki bu dizi sayesinde İspanya’da büyük bir hayran kitlesi var. O görüntüleri kurgu zannetsek de Türk kızlarının yapamadığını, gösteremediği taşkınlığı oradaki hayranları yaptı. Böylece yurt dışı pazarında değeri olan elimizde bir oyuncu var ve yeni projesi ile bırakın ülkemizde beklenmesini başka ülkelerde de bekleniyor Can Yaman.
nerede kalmıştık Can Yaman durumundayız. Ve oyuncunun yeni projesi açıklandı: “Bay Yanlış” dizisi ile kendisinden muhteşem bir dönüş bekleniyor. Gidişi, dönüşü hiç suskun olmayan bir isim nasıl dönecek merak konusu elbette. ‘Bay Yanlış’ dizisinde daha önce başka bir projede yer aldığı Özge Gürel ile kamera karşısına geçecekler. Kafamızda daha önce açıkladığı libido meselesi ister istemez var ama Dolunay’da birlikte rol aldığı bir kadın oyuncu ile enerjileri tutacaktır, libido meselesini de abartmadan enerjilerin uymasına çevirmek gerekir artık.
Oynadığın dizilerden dolayı varsın
Kadınların rüyalarını süsleyen bir karaktersin ve elbette iyi ki varsın diyen milyonlarca hayranın var Can Yaman. Ama oynadığın dizilerden dolayı varsın ve fark edildin. Ne zaman bu hayranlığın, masalsı tat verdiğin o karakterlerin gücünde olduğunu bilirsen ve anlarsan, oyunculuk mesleğine kendini adarsın ve o derece yıldız olup parlarsın. Öyle ki, gökyüzünde yıldızların görünmediği zamanlarda bile sen yıldız olmayı böylece başarabileceksin. Oyunculuk o derece güzel bir yolculuk... Herkes sana iyi ki varsın dediğinde ve arkasına başka bir tanımlama yapmadığında o zaman gerçekten varsın işte!