Meslek hayatım boyunca en çok karşılaştığım “Sitcom'lardaki başarınızın sırrı nedir?” sorusunu buradan da yanıtlamak istedim.
Bana göre işimdeki başarının sırrı; yeteneğin yanı sıra iyi bir gözlemci olup, doğru tespitler yapmak, kültürümüzü doğru okumak ve matematiği doğru kullanmaktan geçmekte...
Evrenin dilinin matematik olduğunu öğrendikten sonra bu dili öğrenmeden geçemezdim. Matematiği yaşamın içinde üç boyutlu görüp, dokunmam, deneyimlemem ve yaşamam gerekiyordu. Tıpkı karmaşık bir resmin içindeki “10 objeyi bulun” bulmacasında olduğu gibi matematiği aramaya önce kendimden başladım. Kaç yaşında olduğumu düşündüm, o zamanlar 19 yaşındaydım. Yaşım 1 ve 9 rakamlarından oluşuyordu. Sonra doğum tarihimi düşündüm. Doğum tarihim de rakamlardan oluşuyordu. Ailenin kaçıncı çocuğu olduğum, kaçıncı sınıfta okuduğum, okul numaram, şube kodum hepsi rakamlardan ibaretti.
Adresim yer koordinatlarımı belirtiyordu. Kaçıncı sokak, kaç numaralı dairede, kaçıncı katta oturduğuma kadar hepsi ama hepsi rakamlardan oluşuyordu.
Boyum, kilom, telefon numaram, TC kimlik numaram... Bir sürü rakamlardan oluşuyordum. Tıpkı DNA sarmalı gibi. Dört bir yanımı rakamlarla sarılmış görünce heyecanım katlanarak artmıştı. Sonra doğanın içinde de aramaya devam ettim matematiği. Ayçiçeğinin dizilişindeki oranla, çam kozalağındaki tanelerin arasındaki oranların aynı olduğunu öğrendim. Tıpkı deniz kabuğunun yapısındaki eğriliğin tanjantının da aynı olması gibi... Doğanın ahenginde, güzelliğin tanımında bile bir ölçü, bir matematik vardı. Filozof ve sanatçılar doğadaki bu uyuma , ölçüye “İlahi Oran – Proporsiyon” , yani altın oran adını vermişti. Güzellik bile altın oranla ifade edilmişti. Uyum ve ahenk bile bir orantı, bir matematiktir. Birçok sanatçı bu ölçüyü kullanarak başarılı işlere imza atmıştır. Bu oranı en çok kullanan Leonardo Da Vinci mükemmelliğin formülü altın oranı eserlerinde en iyi uygulayan sanatçılardan birisidir. Ünlü müzisyen Beethoven da bestelerinde altın oranı kullanmıştır.
Her iyi senaryonun arkasında doğru kurulmuş bir matematik vardır. Nasıl ki, iyi bir müzisyen ritmi doğru verebilmek için, iyi bir ressam tuvale perspektifi doğru aktarmak için matematiği doğru kullanmak zorundaysa, bizler de senaryo yazarken analitik düşünmek, olay örgüsünü doğru kurup süreyi doğru kullanmak, çekimlerde doğru ışığı doğru açıyı yakalamak için matematiği iyi kullanmak zorundayız. Doğa bile matematiği bu kadar mükemmel kullanıyorken, sanatta, edebiyatta, şiirde, müzikte, resimde, sinemada bizim de kullanmamamız mümkün mü? Kapı kapı dolaşıp topladığımız şekerleri ve ceplerimize atılan bayram harçlıklarını sayarken bile matematiğe ihtiyaç duyduğumuz çocukluğumuzdaki gibi saf, temiz, sağlıklı ve mutlu bir bayram dilerim.