Büyük aşkların kahramanlarını severim. Eksik bir yerime dokunur. Beni hüzünlü değil mutlu sonlar çok ağlatır. Neyse buraya sonra döneriz. Yasak Elma son yıllarda en severek izlediğim dizi. Önceki haftalarda nedenlerini uzun uzun anlatmıştım. Geçen hafta itibariyle çok güzel bir sürpriz oldu ve en sevdiğim diziye en sevdiğim iki oyuncu Gülenay Kalkan ve Erdal Özyağcılar katıldı. Erdal Özyağcılar Bizimkiler dizisiyle 7’den 70’e hepimizin gönlünde taht kurmuş bir oyuncu olarak eminim Yasak Elma’da da hikayenin bambaşka bir yöne seyretmesini sağlayacak.
Gülenay Kalkan’a gelince… Burada biraz mola veriyorum. Gülenay benim için güzel bir kadın ve iyi bir oyuncu olmanın yanı sıra büyük bir aşkın kahramanı. Herkesin yaşamak isteyip de yaşayamadığı derin bir sevgi, çoğumuzun oldurmak isteyip olduramadığı uzun ve seviyeli bir ilişki ve evlilik yaşadı Tarık Ünlüoğlu ile. Maalesef -di’li geçmiş zaman kullanıyoruz bu ölümsüz aşka.
Ben onları birkaç sene evvel Kıbrıs Rocks Otel’de tanıma fırsatı yakaladım. Sahilde güneşleniyordum ki hoş bir kadın sesi duydum; “E bekleseydin ya beraber içerdik kahve” diye sesleniyordu eşine. Baktım bu ses kime ait diye… O dönem izlediğim Bugünün Saraylısı dizinin zarif ve kibirli annesiydi karşımdaki. Kahvesini beraber içmek istediği kişi de unutulmaz bir oyuncu olan Tarık Ünlüoğlu. O günden sonra tatlı bir arkadaşlığımız başladı Gülenay’la. Onların beraber geçirdikleri uzun yıllara rağmen birbirlerini gözlerinden bile sakınır halleri hep mutlu etti beni. Ve bir takım sorgulamalara da itti. Ruh eşini bulmak, aşkı yaşamak, sevgiyle ilerlemek ne kadar da önemliydi mutlu olmak için…
Derken Tarık Bey'in ani hastalığı ve vefatı hepimizi derinden üzerken Gülenay’ın aşkının hatıralarına duyduğu saygı, sevdiği adama olan özlemi ve yaşadıkları aşka dair bitmeyen şükrüne şahit oldum. Vefat ilanında "Bir masal yaşadım seninle, tadı kaldı dilimde” yazmıştı aşkının ardından. Taziyeye gittiğimde şöyle dedim; “Ne mutlu sana ki masal yaşadığın bir sevgili olmuş ve dilinde yarım kalmış olsa da bir tat hissetmişsin… Dünyada birçok kadın aşk nedir bilmeden göçüp gidiyor başka bir evrene. Ben Gülenay’a baktığımda eşini erken kaybetmiş bir kadın değil, büyük bir aşkın kadın kahramanını görüyorum. Öte yandan Yasak Elma’daki Feride pek de öyle aşk kadını gibi görünmüyor şimdilik. İlerde ne olacak bilinmez ama bizim tatlı Yıldız’ımızı biraz üzecek sanki… Çok meraktayım ben neler olacak. Zaten pazartesi reytinglerinde hem totalde hem de AB grubunda birinci sıraya oturmuş durumda Yasak Elma… Takipçisiyiz!
“Sol Yanım” ne güzel bir isimdir
Sol Yanım öncelikle senaristlerinden dolayı ilgimi çekti. Televizyon izleyicisinin kalbine giden yolları iyi bilen Melis Civelek ile dünya tatlısı Özlem Çadırcı tarafından kaleme alınan dizi son yılların gündemdeki ismi Defne Samyeli’yi kadrosuna dahil ederek büyük sükse yaptı. Dizilerde alışılmış senaryolarla farklı nüansların ustaca bir araya gelmesini seviyorum. Neticede uzaya roket yollamak mümkün değil. Yazılacak her şey yazıldı artık. Farklılığı ayrıntılarda yakalamak, sıradanlık içinden yürüyerek büyümek lazım. Dizinin ilk bölümü beni içine çekti açıkçası. Çünkü arka odalardan çok malzeme çıkacağına dair ipuçlarını aldı ben. İlk bölüm sıradan gibi görünse de kutuda sürprizlerin olduğu aşikar. Eğer izleyici diziye şans verirse hikayenin kaderi değişir gibime geliyor. Benim perşembe akşamlarıma hitap etti dizi, sizi bilmem.