Yeni normalleşme paketinden tiyatrolar için de beklenen haber geldi. 1 Temmuz’dan itibaren tiyatrolar da açılıyor. Mutlu eden bir haber elbette ama bir yandan da neredeyse 3 aydır kapalı olan ve mağduriyetlerine kulak verilmemiş tiyatrolar için endişeli düşüncelerin sürdüğü, bundan sonrası nasıl ilerleyecek şüphelerini de beraberinde getiren bir haber bu.
Kültür bakanımızın yardımcısının yaptığı açıklamadan edindiğimiz bilgiye göre devlet tiyatroları ve bazı şehir tiyatroları açıkhava oyunlarına başlayacak, tiyatro tırları ve kamyonlarının ülkeyi gezeceği projeler hayata geçirilecek, nöbetçi tiyatro çalışmaları hız kazanacak. Bunlar devlet destekli tiyatroların varlık sorumluluğunda olan ve güzel hareketler. Peki ya pandemi sürecinin başından beri haklı gerekçeleri ile destek paketi çağırısında bulunan ve halen cevap alamayan ödeneksiz kurumları neler bekliyor?
Kapalı, gelirsiz ve desteksiz 7 aylık bir süreç
1 Temmuz’da tiyatrolar kapılarını açabiliyor evet ama uygulanacak kurallar ve yeni düzenlemelerle ilgili henüz bir açıklama yok. Salon kapasitelerinin ne oranda azaltılacağının bilinmemesi tiyatroların aksiyon almasını da engelliyor şu an. Bir yandan da bağımsız tiyatro salonlarının çoğunluğu zaten az seyirci kapasitesine sahip. Azaltılacak seyirci sayısı ile tiyatroların ekonomik gelir ve gider dengesini nasıl kuracağı önemli bir sorun. Ayrıca bu zor ekonomik dengede, salonların olması gereken hijyen koşullarını yerine getirmek, salonların her gösterimde önce ve sonrasında dezenfekte edilmesini sağlamak yükü de cabası.
Seyirci hareketinin ne olacağı da tiyatrocuları düşündüren bir diğer mesele. Birçok kurum anketler yaptı bu süreçte. Ortalama çıkan sonuçlara göre seyirci, virüsün tamamen sonlandığı bilgisine kadar kapalı alan tiyatrolara gitmeyi tercih etmeyeceğini söylüyor. Pandemi sürecinden önce de ülkemizde tiyatro sezonu mayıs ayının sonunda kapanıyordu. Yaz aylarında tiyatroya gitme alışkanlığı sadece açıkhava tiyatrolarına devredilmişti uzun zamandır. Bu gerçekler, her ne kadar tiyatro yasağı kalksa da, özellikle bağımsız topluluklar için sezonun en iyi ihtimalle eylül ayına kadar tam olarak başlayamayacağını gösteriyor. Kapalı, gelirsiz ve desteksiz yedi aylık bir süreç.
Nefes aldıracak bir paket açıklanmadı
Ödeneksiz tiyatro sesinin duyulması için her adımı atmaya büyük çaba gösterdi. Tiyatro Kooperatifi, Kadıköy Tiyatroları Platformu, Oyuncular Sendikası ve birçok bağımsız sanatçı gerekçelerle durumun zorluğunu ve taleplerini dile getirmek için türlü projeler hayata geçirdi. Yıllardır süren bağımsız tiyatrolara devlet yardımının temmuz ayına çekilmesi ve oyunların dijital kütüphane için gösterim haklarının satın alınacağı bilgisi dışında tiyatrolara nefes aldıracak bir destek paketi açıklanmadı.
Ödeneksiz kurumların hayatta kalmak için verdikleri bu çabalarının yanıtsız kalmasının yanında basına yansıyan haberlere göre, bazı sanatçıların dijital ortamda kaydedilen konserleri için harcanan büyük paralar, tiyatroların adalet duygusunu zedeledi. Sanatın her dalına ve takipçilerine sağlanan hakların eşit olması devletin asli görevlerinden biridir. Beklentilerin karşılanmamasının yanında bir de bu adaletsiz destek dağıtımı haberleri umut kırıcı ve üzücü.
Yas tutmadan yaraların sarılması umuduyla
Normalleşme paketinden çıkan haberler her sahada çalışma, üretme ve kazanç kaybı yaşayan herkesi sevindirdi, biz tiyatrocuları ise düşündürdü. 1 Temmuz’da bağımsız tiyatroların bu şartlarda açılması çok zor. Hatta ne yazık ki süreç ve şartlar bu şekilde devam ederse birçok kurum bir daha perdelerini açamayacak bile. Bir ülkenin can damarlarından biri olan kültür-sanat hareketinin önemli dallarından biri olan tiyatronun, bu denli görmezden gelinmesi, umursanmaması, yalnızlaştırılması uzun vadede zararları ve kayıplarını derinden hissettirecektir.
Yas tutmadan yaraların sarılması umuduyla…