Sanatla, eğlenceyle, bol kahkahayla ve keyfe doymuş hafta sonlarını seviyorum. Sanatın iyileştirici, kuvvet verici ve hakikaten seni bir sonraki güne hazırlayan güçlü bir yanı var. O yüzden işimi bu kadar aşkla ve her bir salisesinden keyif alarak yapıyorum sanırım. Ankara’da geçirdiğim günler, sanatla nefes aldığımı tekrar hatırlattı bana. İlk olarak, Emre Kınay ve Evrim Alasya’nın uzun zamandır başrollerini paylaştığı “İki Bekar” oyununu keyifle izledim. Ertesi gün ise “The Batman” filmini izledim. Ayrıca Ato Congresium’da düzenlenen etkinliklerle devam etti hafta… Sekizincisi bu yıl düzenlenen “ArtAnkara Çağdaş Sanat Fuarı”nda geçen sanat dolu saatler ve ikinci kuşak kadrosuyla seyircisini kahkahalara boğan “Çok Güzel Hareketler 2” ekibinin yeni skeçlerini izleme zamanıydı…
Bir düğünde tanışan iki dengesiz ama sevimli insan!
Emre Kınay’ın kurduğu Duru Tiyatro tarafından uzun yıllardır sahnelenen ve Sam Bobrick’in kaleme aldığı “İki Bekar” oyununu nihayet izleyebildim. Ankara’da Şinasi Sahnesi’nde sahnelenen oyun, seyirciyle ilişkiler üzerinden bir eğlence sunarken, aslında dopdolu bir sahne ziyafeti çektiriyor. “Güneşin Kızları” dizisindeki performansları ve uyumu aşırı dikkat çeken Evrim Alasya ve Emre Kınay, bu uyumu sahneye taşımakla ne kadar iyi etmişler! Müzisyenlerin kimi zaman figüran oyuncu olarak da Kınay ve Alasya’ya arkadan eşlik ettikleri oyun, bir düğünde arkadaşları tarafından tanıştırılan Annette ve Jack’in kimi zaman trajikomik hallere düştükleri komedi dolu ilişki sarmallarını anlatıyor. Yer yer müzikalleşen bir hale de gelen oyun, zamanın geçtiğini ve iletişimlerin başka başka hallere büründüğü epizotlarıyla da seyircisini eğlendiriyor. Özellikle maç tribününde geçen epizotu kahkaha ata ata izledim.
Evrim Alasya, oyunculuğunu izlediğimden beri hayranlıkla takip ettiğim, çok naif ve duruşunu da hiç bozmayan bir oyuncu. Sesinin güzelliğiyle oyunculuk performansını bir arada izleme şansı bulduğumuz Alasya, deli dolu Anette ya da kendi deyimiyle Shanette’i canlandırırken adeta eğleniyor. Karakterin içerisinde eğlenen bir oyuncuyu sahnede izlemek, seyirciyi de eğlendiriyor ve ortaya sıkılmayacağınız dakikalar ortaya çıkıyor. Emre Kınay’ın da Alasya kadar başarılı bir eşlik olduğunu belirtmek gerek. Özellikle bir epizotta canlandırdığı ‘sakat’ hali olukça gerçekçi canlandırdığını ve sesinin çok iyi olduğunu söylemek gerek Kınay’ın… Kınay ve Alasya’nın düetlerine, sololarına ve kimi zaman sahnelerine eşlik eden müzisyenler de son derece renk ve keyif katıyor oyuna.
Batman’in mücadelesi bu kez psikopat bir katille!
Geçen hafta vizyona giren ve merakla beklediğim “The Batman” filmini izledim. Matt Reeves’in yönettiği filmde Batman’e Robert Pattinson hayat veriyor. Güçlü karakterlerin aranan oyuncusu haline gelen Pattinson, tamamen içine kapanık, bulunduğu ortamı buz haline getiren bir ifadeye sahip; ama cesur ve son derece güçlü bir Batman oluyor. Efsane Batman serilerinden bir fark okrtaya koyduğunu hissedebileceğiniz film, geçmişinin gölge gibi takip ettiği Bruce Wayne’in Batman iken uğraşmak zorunda kaldığı Riddler adlı seri katille başa çıkma mücadelesini gözler önüne seriyor. Gotham City’nin yaşadığı felaket, politikacılar, devlet büyükleri, türlü türlü yalanlar ve oyunlar tam da bu hikayenin göbeğinde aslında… Tabii ki filmde türlü türlü Amerikan klişelerine rastlıyorsunuz, kıyamet koparken baş karakterlerin öpüşmesi gibi mesela… Ama diğer süper kahraman filmlerinden ayrılan yanı, gerçekten bir hikaye anlatma çabası var filmin, sadece bir kahramanın maceralarını anlatmamış. Tıpkı Joaquin Phoenix’in oynadığı “Joker” filmindeki gibi bir hikaye anlatıcılığı sezebiliyorsunuz filmi izlerken. Filmin uzun süresi filme yaraşır bir şekilde aslında ve filmden çıktığınızda ‘iyi ki sinemada izlemişim’ diyebileceğiniz bir his kaplıyor içinizi.
Sanatın kalbi dört gün boyunca daha hızlı attı
Dört gün boyunca Ankara’da heykel, resim, fotoğraf, seramik ve dijital sanat gibi farklı sanat disiplinlerini bir araya getiren ArtAnkara Çağdaş Sanat Fuarı, sekizinci yılında sanatseverlerin karşısına çıktı. Yıllardır takip ettiğim etkinlikte, yine birçok sanat galerisinin standı ve birbirinden farklı sanat üretimleri vardı. Kübizm akımından etkilenerek üretimler yapan ressamlar, değişim malzemelerden heykeller üreten sanatçılar, boyutu büyük küçük fark etmeyen sanat tasarımları, sanat söyleşileri ve daha birçok çeşitli sanat üretimi bur fuardaydı. Bedri Baykam’ın sanat galerisinin standı her yılki gibi ilgi toplarken, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Ankara Resim ve Heykel Müzesi ile Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne Bağlı Ankara Kent Konseyi’nin stantları da dikkat çekiciydi. Adem ve Havva’nın resmedildiği üretimi sevdim. Bence Sanat’ın standında yer alan ve davul yapımında kullanımından deriden üretilen aydınlatma şeklindeki heykel, beni kendine hayran bıraktı. Ayrıca Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın resmedildiği Ukrayna haritası tasarımı da dikkat çekiciydi. Sanatla dolu bir kent olan Ukrayna’nın günümüzdeki yaşadığı durum bir kez daha, bu kez sanat yoluyla haykırılmış oldu…
Ofansif mizahlı skeçleriyle sınırları yıktılar
Yılmaz Erdoğan öncülüğünde kurulan ve ilk serisindeki oyuncuların adeta yıldızlaştığı BKM Muftak ekibinin projesi “Çok Güzel Hareketler Bunlar”, ikinci nesil kadrosuyla yepyeni mizahla dolu skeçleriyle yoluna devam ediyor. 107 bölümdür ekranlarda buluşan ve yakında yeni bölümleriyle yayında olacak olan “Çok Güzel Hareketler 2” ekibi, Ankara’da ilk kez seyirciyle buluştu. Bir anda ‘sold olut’ olan etkinlik, kahkahalarla dolu ve çok keyifli geçti. Seyirciye birbirinden farklı, kahkahalar attıran, düşündüren ve bir o kadar ofansif mizaha da kayabilecek skeçler hazırlayan “Çok Güzel Hareketler 2” ekibi, tam kadro sahnedeydi. Ekip üyelerinden Cemile Canyurt ve Hilmi Deler’in sunumuyla başlayan akşam, bolca Eser Yenenler göndermeleriyle devam etti. Programı sunan ve Yılmaz Erdoğan’ın koltuğunu devralan Eser Yenenler’in aralarında olamadığını ve Ankara’ya selam gönderdiğini söyleyen ikili, Yenenler’in kar dolayısıyla evinden çıkamadıklarını belirtti.
Arif Güloğlu’na Ankara seyircisinden büyük destek!
Türkiye’de ortaya çıkan ve Dünyada da ilgi gören müzik akımlarını tiye aldıkları bir skeçle geceye başlayan ekip, müzik üzerinden tüm izleyiciyi kahkahaya boğdu. Skecin finali ise, daha önce başka bir skeçte Selda Bağcan’ı karikatürize eden Hacı Ahmet Ak’ın yeniden Bağcan’ı canlandırması ile gerçekleşti. Skeçlerin neredeyse tümünde adeta yıldız gibi esen genç bir delikanlı vardı, o da Arif Güloğlu idi. Kanseri yenerek yeniden sahneye çıkan ve Ankara seyircisinden alkışlarla büyük destek alan genç oyuncu, gece boyunca canlandırdığı tüm karakterlerle izleyenleri kahkahaya boğarak adeta gecenin yıldızı oldu. Erkek Yurdu skecindeki karakterini hayranlıkla izlediğimiz Güloğlu, ayrıca bir müzisyeni karikatürize ettiği performansıyla da oldukça şahaneydi. Aralarda sunuculuk da yaparak performanslarını da izlediğimiz Cenan Adıgüzel, Atakan Çelik ve Evliya Aykan’ı da hayranlıkla izledim. Ailesinin Ankara’da olduğunu ve seyirciler arasında yer aldığını söyleyen Tuğba Yılmaz, beş yaşındayken evde yağın çıkardığını söyledi. Annesine de söz verilmesiyle tüm salon, Yılmaz’ın bu unutulmayan anısında kahkahalara boğuldu. Yangın anısının ardından oynanan “Yangın Var” skeci ise, yangının çıktığı bir mahalle resmedilişiyle herkesi gülmekten geçirdi.
Sahnede evlilik teklifi
Sahnenin ikinci yarısı ise, gülmelere neden olan bir araba çekme anonsuyla başladı önce. Ancak daha sonrasında bu anons, tüm seyirciyi şaşırtan bir şekilde sahneye çıkan bir çiftle devam etti. Tarsus’tan Ankara’ya sırf bu etkinlik için geldiklerini söyleyen genç çift, ileride torunlarına kadar anlatabilecekleri bir anıyı bıraktılar hayatlarına. Sahneye çıkıp sevgilisine evlenme teklifi eden erkek, kız arkadaşını şok içinde bıraktı. Evlilik yolunda ilerlemeleriyle son bulan seremoninin ardından; kirada oturdukları evlerinin odalarını kiraya veren ailenin skecinde de kahkaha attığımız skeç ve toplu taşıma şoförlerinin sinirlenmemeleri için verilen seminer skeçleriyle gece devam etti. Bu skeçler aslıda toplumda sorunları da anlatmalarıyla gerçekten kalpleri kazanan ve zillerin havada uçuştuğu keyifli bir akşamın olmasına neden oldu. Safa Sarı’yı keyifle izleriz de, geceye bir taklit bırakmaz mı? Tabii ki de Safa Sarı, Yılmaz Erdoğan’ı bile kahkahaya boğduğu Yılmaz Erdoğan taklidini Ankara’da da yaptı. Taklidin yanı sıra tiplemeleriyle de Sarı, geceye renk bırakan isimlerden oldu. Tüm enerjileriyle hepimize iyi gelen Çok Güzel Hareketler 2, Ankara’ya neşe katarak yeni bir haftayı başlattı aslında…