“Hisseli harikalar kumpanyası açıyor perdesini açıyor
Harikalar dünyası burası, herkese neşe saçıyor...”
“Harikalar” bir müzikal için şahane bir kelime de “hisseli” ne demek? Uzun yıllar hiç merak etmemiş, sorgulamamıştım. Ta ki Haldun Dormen’in anılarını anlattığı kitabı okuyana kadar.
“Hisseli, otuzlu ve kırklı yıllarda Anadolu’yu dolaşan her topluluğun adının başına konması gereken bir kelimeydi. Nedenini yıllar sonra biri anlatmıştı bana. Hisseli olan her topluluk, sanki topluluğun üyeleri arasında kurulmuş bir kumpanya gibi gösteriliyor, böylece vergi sorumluluğunu en azına indiriyordu.”
“Hisseli Harikalar Kumpanyası” müzikalinin fikri Haldun Dormen’in kafasında 1979 yılında doğar. O yıl “Yedi Kocalı Hürmüz” müzikalinde birlikte çalışmaya başladığı Haldun Dormen, sonradan ekipten ayrılınca onunla bir başka projeyi hayata geçirir. “Merhaba Müzik” adlı bu müzikli gösteride Nükhet Duru, Füsun Önal, Coşkun Demir ve Huysuz Virjin vardır. Yaz aylarında Rumeli Hisarı’nda sahnelenen bu gösteride Huysuz Virjin’in seyirciden aldığı alkışı gören Egemen Bostancı, Haldun Dormen’den Seyfi Dursunoğlu’nun başrolde olduğu bir müzikal yazmasını ister. Dormen kolları sıvar ve ortaya “Hisseli Harikalar Kumpanyası” çıkar.
Huysuz Virjin bu müzikalde rol almak istemeyince projenin seyri değişir, o rol, o dönemde Ankara’dan İstanbul’a yeni gelmiş olan ve rol aldığı “Küheylan” adlı oyunla dikkatleri üzerine çeken genç oyuncu Mehmet Ali Erbil’e verilir. Başrol oyuncusu ise Erol Evgin olur. Kadın başrol için Yüksel Uzel’den Emel Sayın’a kadar çok kişiyle görüşülür ama sonunda Nevra Serezli de karar kılınır. Onların yazdığı şarkılarla Erol Evgin’in kariyerinde büyük bir çıkış yakalamasını sağlayan Çiğdem Talu-Melih Kibar ikisi de müzikalin şarkılarını yazacaktır.
Provalar 1980 yılının ilk aylarında başlar. Müzikal Şan Sineması’nda sahnelenecektir ama provalar Taksim’deki Keban Otel’de yapılır çünkü Şan Sineması’nda film gösterimleri devam etmektedir. Kostümlü provalar zamanı Şan’a taşınan ekip, her gece son film seansı bittikten sonra geç saatlerde, o günlerdeki yakıt sıkıntısı nedeniyle buz gibi salonda titreye titreye müzikali izleyici karşısına çıkmaya hazır hale getirir.
“Hisseli Harikalar Kumpanyası” ilk kez 3 Mart 1980 gecesi seyirci karşısına çıkar ve büyük beğeni toplar, uzun süre kapalı gişe oynar. Öyle ki o günlerde İstanbul’da yaşanan sokağa çıkma yasakları ve 12 Eylül ihtilali bile müzikalin seyirciyle buluşmasına engel olmaz. Müzikal, Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde toplam 366 kez perde açar ve 1981 yılı ağustos ayına kadar devam eder. Aynı yılın ekim ayında ise ilk kez televizyonda gösterilir. Bayram ekranında dört bölüm halinde ekrana getirilen müzikal, böylece o güne dek izleyememiş seyirciye de ulaşır.
“Söyle Canım” ve “Hep Böyle Kal” başta olmak üzere dillere dolaşan şarkıları, şaşaalı kostümleri, müthiş kadrosu ve eğlenceli hikâyesiyle “Hisseli Harikalar Kumpanyası” bir yerli müzikal projesi olarak çok başarılı olmakla kalmamış, bir kuşağın da hafızasına kazınmıştır.
1989 yılında Haldun Dormen, “Hisseli Harikalar Kumpanyası”nın devamını, bu defa bir televizyon müzikali olarak yazar. Senaryoyu Kemal Uzun’la birlikte yazar. Müzikler yine Melih Kibar tarafından yapılacaktır ama Çiğdem Talu artık hayatta olmadığı için şarkı sözlerini yazma görevini Çetin Akçan üstlenir. Oyuncu kadrosu aşağı yukarı aynıdır. Vefat eden Adile Naşit’in rolü yerine Sevil Üstekin’e farklı bir rol yazılmış, Mehmet Ali Erbil’le anlaşma sağlanamayınca, onun rolü Necati Bilgiç’e verilmiştir.
Müzikalin yeni sürümünde hem eski şarkılar kullanılır hem de yeni şarkılar ancak maya tutmamış, eski hava yakalanamamıştır. Beş bölümlük bu televizyon müzikali, izleyicinin pek fazla ilgisini çekmez.
“Hisseli Harikalar Kumpanyası”nın sahnede seyirciyle ikinci buluşması ise 2007 yılında gerçekleşir. Artık ne Egemen Bostancı hayattadır ne de Şan Tiyatrosu kalmıştır. Haldun Dormen’in tekstinde değişiklikler yaparak 2007 yılına uyarladığı müzikalin yapımcısı bu defa BKM’dir. Yeni kadroda, eski kadrodan sadece Erol Evgin, Ayşen Gruda ve Kartal Kaan vardır. Daha önce Adile Naşit’in kızını oynayan Ayşen Gruda bu defa Adile Naşit’in rolünü üstlenir. Nevra Serezli’nin rolünü Ayça Varlıer oynar.
İlk kez 27 Haziran 2007 gecesi Harbiye Açık Hava Tiyatrosu’nda sahnelenen müzikalin bu yeni versiyonu ne yazık ki seyirciden fazla ilgi görmez ve kısa süre sonra perdelerini kapatmak zorunda kalır. Belki konunun 80’lerden 2000’lere taşınması bir hatadır, belki de değişen eğlence ve kültür anlayışında böylesi naif bir müzikalin kıymeti kalmamıştır, orası bilinmez.
Bugün hâlâ o müzikalin şarkılarını biliyor, dinliyor, söylüyoruz. Adile Naşit, Asuman Arsan, Belkıs Dilligil ve Ayten Arman’ın muhteşem “Kuğu Gölü Balesi” hâlâ zaman zaman sosyal medyada paylaşılıyor, bizi gülümsetiyor. Ülkede müzikallerin altın çağına damga vurmuş “Hisseli Harikalar Kumpanyası”ndan hissesini almış bir kuşağın hafızasında o yıllardaki masumiyetimizin simgelerinden biri bu müzikal.
Teknolojik cambazlıklara, son nesil ışık ve sistemlerine, televizyon dizilerinin yapay şöhretlerine sırtını dayamadan, sadece insan sıcağıyla, samimiyeti ve iyi niyetiyle insanları kucaklamış “Hisseli Harikalar Kumpanyası” sadece bir müzikal değil, bir devrin de özeti galiba.
“Hisseli harikalar kumpanyası kapıyor perdesini kapıyor
Harikalar dünyası burası, herkese neşe saçıyor...”